Bilgi ve Teknolojiden Daha Çok Yararlanmak

İş dünyasında, birbirine benzeyen çeşitli yatırımlar yapılmaktadır. Yapılan bu yatırımlarda farklı başarılar ve farklı kazançlar elde edilmektedir. Bir şirketin başarıya ulaşması açısından yönetim anlayışı ve insan kaynaklarının yetenekleri önemli bir rol oynamaktadır. Şirketlerde değişim insan kaynaklarının bilinçli çabalarıyla gerçekleşmektedir. Bir başka deyişle değişim sürecinin merkezi insandır. Kurumsal yönetim bilgi, tarafsızlık ve karşılıklı güven üzerine kurulmalıdır. Her iş yeri yaptığı uygulamalara dayalı bilgi birikimine ve kendine özgü yönetim kültürüne sahip bulunmaktadır. Sürekli içe dönük yönetim anlayışı kurumsal başarıları engellemektedir. Başarılı olmak için dünyayı izlemek ve birtakım yenilikler yapmak gerekmektedir. Her şey olduğu gibi kabul edilmemelidir. Yeni gelişmelere hareket kazandırmak için alışılagelen düşünce tarzı ve yönetim sistemlerine bakış açısı zaman zaman gözden geçirilmelidir.

İnovasyonun Önündeki Engeller

Küresel rekabetin iki önemli ön boyutu bulunmaktadır. Bunlar şöyle özetlenebilir: yüksek prodüktivite (yüksek katma değer) ve başkalarının akıl edemediği yenilikleri yapmak (yaratıcılık ve inovasyon). Öte yandan sadece çok çalışmak yeterli değildir. Alışılmış yöntemleri sürdürmeye çalışmak inovasyonun önünde engeller oluşturmaktadır. İşleri yapan elemanlar yenilikçi ve inovatif olmalıdır. Özgür olmayan ve kendisi karar veremeyen bir eleman yaratıcı ve inovatif olamamaktadır.

İş hayatında karşılaşılan problemleri doğru tanımlamak çok önemdir. Ayrıca çalışan bir elemanın yöneticisiyle iletişimi, bir hastanın doktoruyla iletişimi kadar önem taşımaktadır. Kurumsal hedefler çalışan elemanlarla paylaşılmalı ve birlikte önlemler alınmalıdır. Amaç müşterilere farklı ürünler ve beklenenin üzerinde hizmet sunabilmek olmalıdır. Ürün ve hizmette olumlu farklılıklar arttıkça kurumsal başarılar da artmaktadır. Karşılaşılan problemler katılımcı yönetim anlayışıyla ve beyin fırtınası yöntemiyle ele alınırsa daha başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Şirketlerde organizasyon şemaları karmakarışık olmamalıdır. Organizasyon şemaları özellikle kolayca anlaşılmalı, sade ve uygulanabilir olmalıdır. Ayrıca organizasyon şemaları çok sık değişmemelidir. Şirketlerde organizasyonun üst kademesiyle alt kademesi arasında en fazla iki ara yönetim kademesi olmasına özen gösterilmelidir. Onay kademelerinin sayısının azalması şirketlerde yönetimin daha hızlı ve sağlıklı olmasını sağlamaktadır.

Alışılmış Süreçlere Bağımlılık

İş yerlerinde onay kademelerinin sayısı arttıkça bürokratik bir yapı ortaya çıkmaktadır. Bürokratik şirketlerde astlardan gelen fikirler çok sayıda yönetim kademelerinden geçmek zorunda kalmaktadır. Bunun sonucunda karar verme yavaşlamakta, alışılmış süreçlere bağımlılık artmakta ve yeni fikirler önemini kaybetmektedir. Bir şirketin rekabet gücünün artmasında tüm çalışanların katkıda bulunmaları yararlı olmaktadır. Bir şirket yeni yatırımlar yapabilir ve işe yeni elemanlar alabilir. Ancak başarı parayla satın alınamamaktadır. Başarılı olmak için yeni teknoloji, bilgi birikimi ve sürekli gelişme konuları ön plana çıkmaktadır. Öncelikle bilgi ve teknolojiden daha çok yararlanmak zorunlu olmaktadır.