İstanbul'un öyle havasını atmadan yeni kaliteli oturma, alışveriş ve de eğlence merkezi Valide Çeşme... ( Maçka'nın altı) hani her yerde pek göremediğimiz özel markalar, muhteşem evler, eğlence kralı İzzet'in (Çapa) Lübnan restoranı, daha birçok bistro ve kulübün sıralandığı, ünlü W Otel'in bulunduğu Valide Çeşme'ye uğradım, İstanbul'un en iyi et krallıklarından biri 'Hamdi'deki harika yemekten sonra. Geçen yaz yazdığım canım kardeşim Celal Çapa o yazı eline geçmediği için her gördünde takıldığı yetmemiş gibi annesi, bir tanem Fikret ablam (Şeneş) arayınca geçen hafta size söyleşisini sunduğum Celal'in oğlu Emre Çapa'nın da sayfasını alarak hemen W'nin tadındaki 'Minyon'a (Emre'nin restoranı) geçtim.O kadar iy idi ki muhabbet terasından ayrılamadım 'Minyon'un. Trendler değişiyor. Eskiden gazinolar vardı. En az 5 ünlü dinlerdik. Sonra bu tek sanatçılara kulüplere geçti. Şimdilerde insanlar artık kendi söylüyor, kendi dinliyor, kendi oynuyor...
Tabii ki ertesi İstanbul sabahına Teşvikiye Kafe'de kahvaltı ile başladım. Las Vegas'tan arkadaşım geldi. Bu yaz için bir iki projesinden bahsetti. Kim bilir yani 'who knows?' dedik. Günümün en huzurlu bölümü canımın sultanı Ahu'm ile kendi evi Les Ottomans'daki uzun mu uzun öğlen yemeğimizdi. Her zaman menünün şahıdır restoranı. Ama bu kez yediğim ana yemeği sizinle paylaşmak istedim. "İstakozlu Fettucine" Yok böyle bir şey, bir kez daha yenmesi gerekenlerin başında... Canım Ahu'm yeni geldiği Norveç'teki buz oteli ve de kuzey kutbundaki fiyordları anlatıyordu ki yeni gideceğimiz yerleri paylaştık meşhur New York buluşmamızdan önce. Bendeniz 'Afrika galiba' derken bombayı patlattı Ahu'm. Tibet'ten Sibirya'ya giden çok özel bir tren varmış. Çok ama çok özel. Benim arkadaşım bu çok özel 10 günlük yoculuğa gidiyor. Kendimi az da olsa hani iyi gezen zannederdim. Ahu ile konuşunca minik kasaba turları gibi geliyor benim geziler. Allah başımdan eksik etmesin Ahu'mu... Selma'mı da dedim o anda. Selma'm şu günlerde iki oğlunun da bulunduğu Hong Kong'da. Dünya çapındaki iş adamları arasına giren Destan Bezmen'den sonra şimdi küçük oğlu Fuat da ynı yolda. Annelik bu demek. Haberler yalan Ajda dimdik ayakta
Ajda'm tüm alakasız sağlık haberlerine rağmen çok iyi, hakiki sağlam ağız Besim'den duyuyorsunuz. Hiçbir zaman tahmini yazmayan kişilerden biri olmam durumu ile canım arkadaşım Ajda çok iyi, hiçbir rahatsızlığı olmadı. Bu arada bazı kişilere inanamıyorum. Biyonik değil insanlar, Ajda da sıhhati yerinde bir insan. Hatta önümüzdeki günlerde İzmir'i şöyle bildiğimiz hakiki İzmir'i düşünüyor.
Sevgi çemberi konseri
Geçen hafta size yazmış olduğum İzmir'in güzel faaliyetlerinden başta çocuklarımıza yönelmiş proje, belirttiğim gibi şahane bir konserle başladı. "Smyrna'dan İzmir'e yolculuk Haftası" yarın başlıyor. 244. Bölge Innerwheel (sevgi çemberi, IW) Ege, İmbat, İzmir, Konak kulüpleri bu projenin yaratıcisı yardımcı Doç. Zehra Ersoy ve profesyonel ekibi "7/70 kültür sanat grubu" ile özel olarak hazırlanmış olunan etkinliği üyeler kendi katkılarıyla bir hafta boyunca 4 ayrı okulda uygulanacak faaliyetlere başlanıyor. Geçtiğimiz çarşamba günü Buca Işılay Saygın Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi'nde harika bir etkinlik gerçekleştirildi. Ege Innerwheel Kulübü desteği ile okuldaki konser salonu teşrifatına katkıda bulunmak üzere resim sergisi ve konser tertiplendi. EGE IW üyelerinin konukların, çeşitli okulların velilerinin öğrencilerinin katıldığı davette, Okul Müdürü Erdal Topuz mükemmel ev sahipliği yaparken, sevgili bakanımız Işılay Saygın, Milli Egitim Müdürü, Ufuk İlköğretim Okulu ve öğretmenleri ve birçok eğitmen bizlere eşlik ederek onurlandırdı. Gençler, resim sergisiyle bizlere görsel bir şölen sundular. Konser ise tam anlamıyla muhteşemdi. Kız ve erkek öğrencilerden oluşan 60 kişilik orkestra, sololar ve müthiş bir koro kalplerimiz titretti. Bu şölene doyamadık. Çocuklarimiz, orkestra ve koro şefini onlara destek veren sanatsever ailelerine, başta sevgili bakanımız Işılay Saygın hanımefendi olmak üzere tüm eğitmenleri tebrik ediyor ve bu değerli gençlere başarılar diliyoruz.
İnciraltı'nda nefis kahvaltı
Bu sabah oralardaysanız görüşürüz, İnciraltı 'Patlıcan' a gidiyoruz. Benim oğlum diye kabullendiğim Levent'im (Urhan) yaşgünü. Dün İstanbul'dan geldi. Evde Aysel'im (Uysaler), İlknur Namlısaraç ve biricik annesi, Hamza'm, Radika'mız Filiz evde klasik (Mubiş'in) yemeğimizi yedik. Bu sabah da geçen pazar da gittiğimiz patlıcan'a gidiyoruz. Gözleme, köy yumurtası, bal- kaymak, bazlama, köy domatesleri, salatalıkları (o kadar tuhaf geliyor ki eskiden sunileri yoktu) kekikli zeytinyağlı biberleri daha neleri neleri ile Patlıcan. İlk gittiğimde büyük bahçesi ve kapalı bölümü... Ki orada bağdaş kurarak hakiki köy kahvaltısı yiyorsunuz, başka bir bolüm olduğunu bilmiyordum. Meğer arka bahçesi varmış tenteler içinde... Çok sevdim burayı, bir tek yer bekleme var bir de simit, pardon gevrek yok. Size nefis İzmir kahvaltıları temenni ediyorum tüm sevdiklerinizle.
