Hüseyin Aslan'ın çocuk sevgisi
Geçen hafta İstanbul'dan döner donmez ayağımın tozu ile hepimizin tanıdığı değerli iş adamı Ege Koop'un başı Hüseyin Aslan çocuk kreşinde aldım soluğu. Torunlarından birinin yaşgünü kutlamasına yetiştim. Cıvıl cıvıl birbirinden güzel çocuklar, o rengarenk sınıflarında neşe içinde hem güle eğlene hem ciddi ciddi birbirinden faydalı derslerinde, yemeklerinde, danslarında o kadar harika idiler ki. Hüseyin Bey'i buradan tebrik ediyorum. Bir sürü sevimsiz haberin yayıldığı dünyanın bu döneminde bu kadar çocuğu mutlu ettiği için, Ankara'ya İzmir'in Ege Koop'unu taşıdığı için, tam bir aile reisi olduğu için, bu kadar aileyi ev sahibi yaptığı için ve de benimle sizlere nakletmem sebebi ile önümüzdeki günlerde yayınlayacağım söyleşiyi yaptığı için kutluyor teşekkür ediyorum.İzmirli İstanbullular!
Madem İzmir'den başladık, İzmir'e taparcasına bağlı bir İstanbullu olarak minik bir fikir yürütmek istedim. Neden İzmirli istidatlar sadece ve sadece İstanbul'da boy gösterirler? İstanbul, sanatın, modanın, mimarinin, ticaretin merkezidir. Bu doğru ama oralarda profesyon sahibi olup İzmir'e daha faydalı olmak neden akıllarına gelmez. Rekabet olmadıkca olamaz bazı başarılar, bilmem siz de aynı fikirde misiniz? Ben de kendime düşen minik bir ödev ile moda üzerine (ki 11 yıl haute-couture yaptım İsanbul'da) İzmir'in moda iftiharlarından Hakan Elyaban'dan rica ettim ve önumüzdeki günlerde güzel İzmir'imizde yapılacak bir geceye minik bir moda gösterisi yapması ricasında bulundum. Bakalım şu an dünya modasına açılan Hakan'cığım bize neler seçecek? Keşke bunu diğer sanat dallarındaki sanatçılar da takip etse, arada bir gelip İzmir'de çok güzel hatıralar bırakan Ali Poyrazoğlu gibi...
Rıza Akça'ya geçmiş olsun
Alsancak'ta öğlen mimar arkadaşım Mehmet Özbaş ile balık yemek üzere buluşmak için Kordon'a yürüyordum ki bizim "Lavanta"nın en kadim müşterileri hakiki dostlar, onların samimiyeti ve güzelliklerine hayran olduğum İzmir'in en iyi gruplarından biri en candan, en kaliteli, birbirilerine en vefakar hanımlar grubu 100 per 100'de upuzun bir masa yemek yiyorlardı ki İzmir'in has beyefendisi Rıza Akça masanın başında belirdi. Ama ayağı kırıldığından tekerlekli iskemle ile... Kızların tezahüratı görülmeye değerdi, hele kızkardeşi Dilek Göksan'ın ağabeyini ayakta karşılaması efendiliği perçinliyordu. Geçmiş olsun Rıza Akça...
