• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
“Yerli ve milli bayramımız” 14 Mart’ın ardından FİLİZ İÇKE ÖNAL

“Yerli ve milli bayramımız” 14 Mart’ın ardından

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.03.2018, 00:00

Dün, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin gölgesinde de olsa 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutladık. "Kutladık" diyorum, çünkü doktor, hemşire, sağlık çalışanı olmasak da, doğumdan ölüme kadar birlikteyiz onlarla. Ameliyathane kapısında uzayan bekleyişlerimizin sessiz kahramanları, sevdiklerimizi ölümün kıyısından çekip alan eli öpülesi insanlar.
Ateşlenen çocuğumuzu kaygıyla götürdüğümüz, "Önemli bir şey yok" cümlesini ağızlarından duymayınca rahat etmediğimiz yorgun savaşçılar. Kendi eşini/çocuğunu evde hasta bırakıp başkalarına şifa olanlar...
İyi ki varsınız, iyi ki bizimlesiniz.

1827'DEN GÜNÜMÜZE

14 Mart, aynı zamanda ülkemizde modern tıp eğitiminin de başlangıç tarihi. Ülkemizin ilk tıp fakültesi diyebileceğimiz okul, II. Mahmut döneminde 14 Mart 1827 tarihinde Hekimbaşı Mustafa Behçet'in önerisiyle İstanbul'da "Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire" adıyla kurulur.
Burada tıp eğitimi alan vatansever gençler, 92 yıl sonra 14 Mart 1919'da Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul'un işgalini protesto eder. O gün işgalci devletleri protesto için toplanan tıp öğrencilerine, dönemin ünlü hekimleri de destek verir. Ülkemizde tıp bayramı 1929-1937 yılları arasında her yıl 12 Mayıs tarihinde kutlanmış. 12 Mayıs, ilk Türkçe tıp derslerinin başladığı tarih çünkü. Zamanla yeniden 14 Mart'a alınmış kutlamalar. 1976 yılından itibaren de 14 Mart'ı içine alan tüm hafta Tıp Haftası olarak kabul edilmiş.

İMKAN SIZI BAŞARDILAR

14 Mart 1919'da işgalci güçlere karşı dimdik bir duruş sergileyen o vatansever gençlerin de, o günlerden günümüze "Dünyada ne varsa bizde de olsun" diyerek gecesini gündüzüne katıp çalışan, araç-gereç, bina, para vesaire her türlü yokluğa rağmen yılmadan çalışıp imkansızı başaran, ülkemizde kürsüler kuran, bölümler açıp öğrenci yetiştiren doktorlarımızın da ruhu şad olsun. Onlar ki, hekimlik sanatının insanlığa adanmış bir ömür olduğunun bilinciyle yaşadılar ve kendilerinden sonra gelenlere çok kıymetli bir miras bıraktılar.
Haklarını ne yapsak ödeyemeyiz.

YOLUMUZ ÇOK UZUN

14 Mart'ta bu yıl da gündemin en önemli maddesi şiddet oldu ne yazık ki. Şiddeti bir çözüm yolu olarak öğrenen/kullanan, sevgisiz yetişmiş bireyler bu şiddeti en masum, en savunmasız, en korunması gerekene yöneltiyor.
Bakınız: Kadına şiddet, çocuğa şiddet, sağlık çalışanına şiddet...
Kendini sevmeyen, başkalarını sevmeyen, sevgi ve güvenden yoksun büyütülmüş çocuklar bunlar. Bizim büyüttüğümüz çocuklar! O yüzden 'eğitim şart' demiyor muyuz? Önce anne ve babalar, sonra çocuklar... Şiddeti konuşmayacağımız günler, bugün başlasak on yıllar sonra gerçek olacak. Ama bu ateşi söndürmenin başka yolu yok. Yoksa anne ve babasının binbir emekle büyütüp okuttuğu, gözünden sakındığı şiddet kurbanı gencecik insanların arkasından daha çok ağlarız.

AFRİKA'NIN DOSTLARI

Boşuna dememişler "Hekimlik sanatı insanlığa adanmış bir ömürdür" diye. Dünyanın en zengin ülkelerinin yüzyıllar boyu sömürüp açlıkla baş başa bıraktığı Afrika insanının yardımına en çok onlar koşuyor. Tüm Afrika'nın Dostları Derneği'ni (TADD) kuran Dr. Bilgehan Güntekin örneğin.
Üyelerinin çoğu doktor olan dernek, sağlık organizasyonlarına ağırlık veriyor. Sadece bu da değil. Orada su kuyuları açıyorlar, süt keçisi dağıtıyorlar, tarım alanları oluşturup eğitim veriyorlar. Güntekin, şöyle anlatıyor oraları: "Afrika'da su, doktor, ilaç yok.
Başkenti 50-100 kilometre geçtiğiniz an hayat bitiyor. Gittiğimizde 'beyaz doktorlar gelmiş' diye sevinçle karşılıyorlar. 300-400 kilometre yürüyerek gelip muayene olmaya çalışanlar var..." Afrika için yapılanlar hakkında detaylı bilgi, derneğin internet sitesinde mevcut. Dileyenler gönüllü çalışabilir veya projelere destek verebilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA