• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ERKEKLE KADIN NEDEN HEP MÜCADELE İÇİNDE? HAKAN URGANCI

ERKEKLE KADIN NEDEN HEP MÜCADELE İÇİNDE?

hakan.urganci@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.08.2016, 00:00

Adem'den beri bitmeyen bir mücadele, demode olmayan bir konu isterseniz bir numarada her zaman kadın erkek çekişmesini bulacaksınız. Acaba bunun sebebi nedir? Her ne kadar kadın ve erkeğin zihinlerinin çalışma şekli çok farklı olsa da anlaşma bir şekilde sağlanabilir.
Buradaki mücadele, daha çok iktidar için yapılan gizli çekişmedir.
Dışarıdan bakılınca iktidarın kimde olduğu belli gibi görünse de içten içe hep bir çatışma vardır. Neden mi? Erkek meclisi diktatörlükle yönetilir. Tek bir karar mercii, hızlı uygulanan kararlar vardır. Oysa kadın meclisindeki demokrasi, çoğu zaman kararsızlıkla, hiyerarşide kafa karışıklığıyla sonuçlanır.

İLKEL KABİLE SİSTEMİ

Erkek dünyasına bir bakın!
Oğlan çocuklarının oyunlarında bile bir çete durumu vardır. Bir alfa lider mevcuttur, kalanlar da rollerine razı gelirler. Sürüye yeni bir lider adayı gelirse eskisine meydan okur. Kapışırlar. Galip gelen yönetimi devralır. Kaybeden konumuna razı gelir, yeni lidere tam olarak bağlılığını bildirir.
Yoksa ya ölecek ya da sürgün edilecektir. Hayvan dünyasında ya da ilkel kabilelerde böyle olan sistem, sembolik olarak modern insanın dünyasında da devam eder. Bir sosyal toplantıda karşılaşan erkekler, günümüzde birbirlerine direkt olarak meydan okumasalar da benzeri davranışlar gösterirler.
Örneğin evde çok konuşmayan erkek birden şovmene dönüşür.
Esprilerle bilgisini ve dominantlığını sergiler ve çevredeki diğer erkekleri dener. Kısa sürede birbirlerinin sınırlarını, güç ve zayıflıklarını öğrenen erkekler, güçlü olanın yanında toplanırlar. Kimin grupta sözünün geçtiği net olarak belli olur. İki kişilik arkadaşlıklarda da bu böyledir. Erkeklerden biri daha etken, diğeri edilgendir. Hiyerarşi kuralları istisnasız olarak uygulandığı için erkek dünyasında meydan okuma evresi sona erdikten sonra bir huzur ve uyum vardır. Herkes rolüne razı gelir ve yeni bir meydan okuma gelene kadar ortalık sessizdir .Erkeğin bu davranış kodu sayesinde çok zıt karakterde erkekler bile yıllarca barış içinde arkadaşlık edebilir.
Oysa kadın dünyasına baktığınızda, herkesin söz hakkı bulunur.
Direkt bir hiyerarşi yoktur.
Çoğunlukla gizli bir hiyerarşi, erkek üzerinden yürütüldüğü için kadınların birbirlerine direkt meydan okumasına gerek kalmaz.
Bu yüzen rekabet daha sert ama kılık değiştirmiş bir şekilde hep mevcuttur. Kadın kendini hep yeni, hep güncel tutmak, rakiplerinin zayıflıklarını değerlendirmek zorundadır. Hiyerarşi olmayan toplumlarda mücadele hiç bitmez çünkü liderlik her an el değiştirebilir. Hiçkimse diğerinin gücünü sonsuza dek kabul etmez. Şimdi diyeceksiniz ki, hangisi uygar, hangisi makul? Elbette demokrasi ve söz hakkı makul seçenek gibi görünüyor ama işleyen sistemler için güçlü lider ve bağlı topluluk daha hızlı ve daha kolay yol alır. Kadın davranışının en zayıf yönü, içeride hep gizli bir stres ve güvensizlik barındırmasıdır. Erkek dünyası göründüğü gibidir çoğunlukla.
Miş gibi şeyler yoktur. Bu yüzden güven, kadın dünyasından daha fazladır. Erkek, gücü güçlüye teslim ederek huzur satın alır. Kadın, güveni geride bırakarak bir fırsatlar ülkesinde yaşar. İşte kadın ver erkeğin anlaşamadığı nokta burasıdır.
Aşkın yoğun olduğu ilk aylarda kadın hiyerarşik yapının içinde kalır ve liderlik peşinde koşmaz.
Ne zaman ki ilişki eskir, eski duygular kalmaz (ki bu gayet doğaldır) kadın karşısındaki kişiye artık karşı konulmaz bir erkek olarak bakmamaya başladığı anda, kadın dünyasındaki hiyerarşisiz duruma geçer. Erkeği güçlüyse tartışmanın o anında susar ama gizlice sessizce yönetimi ele geçireceği anı bekler, kendini hazırlar.
Kadın, yönetim için ömrünün sonuna kadar çekişecek, hayırı hayır kabul etmeyecek, hep sabırla bekleyecektir. Bu durumda da ilişkideki eski huzur- güven ortamı kaybolacaktır. Erkek dünyasında ise bu kaos, cehennemin ta kendisidir.

İNSAN, ŞİFRELİ HAYVAN

Sanki yeterince sır taşıyan mahluklar değilmişiz gibi bir de başımıza şifreler çıktı.
Kullandığımız her cihazın, her uygulamanın şifresini belirlemek ve saklamak zorundayız. Üstelik bunlar en az dört haneli olmak zorunda, doğum tarihi gibi kolay çözülecek şifreler olmamalı. Bütün şifreleriniz aynı olmamalı. Bir büyük harf ve bir de rakam kullanılmalı.
Ardışık sayı girilmemeli.
Yetmedi, bir de işyeri gibi ortamlarda sistem şifreniz birkaç günde bir değişmek zorunda!
E şimdi düşünün... Sadece kendi adıma hesaplamam gerekirse benim; Wifi şifrem var. Kredi kartı şifrem var (Sizin hatırınıza onu tek saydım). Banka kartı şifrem var. İnternet bankacılığı şifrem var. Cep telefonu şifrem var, ekran koruyucusu için ayrıca var. Cep telefonu uyugulamalarını indirebilmek için itunes'a girdiğim bir şifre var. İşyerindeki bilgisayara girmek için 8 haneli bir şifrem olduğu gibi, işyeri outlook için ayrı bir tane var. Gazetedeki maillere ulaşmak için bir tane daha mevcut.
Şahsi iki mail adresimin iki tane daha şifresini katın hesaba. Facebook, twitter ve instagram'a nasıl giriyoruz? 'Açıl susam açıl' mı diyoruz? Elbette onlara da birer şifre mevcut. Şimdi bir de e-devlete geçtik. Onun da şifresi var. Sıkıldınız biliyorum ama daha önce fark etmiş miydiniz?
Hayatımızda kaç şifre var? 16 tane hemen saydım. Bunları unutamazsın.
Bir yere yazmamalısın.
E ne yapalım? Bunca şeyi mi aklımızda tutalım, işimize gücümüze mi bakalım?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA