Haddini aşan zıddına ulaşır

Çok eski ve değerli bir sufi sözdür;
Haddini aşan, zıddına ulaşır.
Katman katman anlamı vardır ve hayatın hemen her alanında uygulanabilir bir bilgiyi içerir.
Önünüzde bir boy aynası olduğunu düşünün.
Orası haddinizdir/haddınızdır.
Yani sınırınızdır. O aynada görünen ise zıddınız.
Eğer o hattı aşabilseydiniz, kendi zıddınızla buluşurdunuz.
Bu, sözün en görünür yanı. Yine bu sözü 'Haddini aşmak' olarak değerlendirirseniz, başka bir anlamla karşılaşırsınız. Eğer birine karşı, hakkınız olmayan bir şekilde davranırsanız, o da size haddinizi bildirir. Yani, size ait doğal sınırların nerede bittiğini, sizinle zıtlaşarak acı yoldan öğretir.
Gelin bu sözü, beden aracılığıyla bir test edelim. Uzakdoğu sporlarını icra edenlerin bildiği bir gerçek vardır.
Yumruğu indirdiğinde hemen çekeceksin. Orada bırakmayacaksın.
Çünkü yumruk aracılılığıyla gönderdiğin yıkıcı enerjinin bir kısmı geriye döner.
Eğer yumruğunu vurduğun yerde tutarsan, geri dönen enerji elini kırabilir. Demek ki, bir yere enerji aktarırken bile ölçülü olacaksın. Uyguladığın kuvveti tartacaksın. Bu kuvvetin orantısız uygulanması durumunda (haddi aşma) , o kuvvetin bir kısmı uygulayana dönecektir. Eğer bir kral, tebaasına güç uygularsa onları itaatkar kılar. Çünkü onları korku ile terbiye etmiştir. Eğer uyguladığı güç ölümcülse artık geriye korkacak bir şeyi kalmaz tebaanın. Herşeylerini kaybetmişlerdir. İsyana kalkışırlar.
İşte burada ne oldu?
Orantısız uygulanan gücün bir kısmı, gücü uygulayan kişiye karşı yıkıcı güç olarak geri döndü. Haddini aştı, zıddını buldu. Kralın amacı tebasını sindirmekti, tam tersi isyancı bir gücü kendi eliyle oluşturdu.
Yani zalim, mazlumdan yeni bir zalim üretti.
HADDİNİZİ AŞMAYIN
Sakınılan göze çöp batar' sözü, aslında bu sözün basit versiyonlarından biridir. Çocuğunun hasta olmasından korkan bir baba, ona sağlıklı şeyler yedirerek, mevsimine göre giydirerek onu bir miktar koruyabilir. Bunu saplantı haline getirmiş, haddini aşmış baba, olur olmaz yerde çocuğu kat kat giydirir. Çocuk bu kez terlemeye başlar ve hastalığa davetiye çıkarır.
Bazen bir şeyi kaybetmekten öylesine korkarım ki onu özel bir yere saklarım. O sakladığım öylesine özel bir yerdir ki, bir daha sittinsene hatırlayamam. Ne oldu şimdi?
Kaybetmemek amacıyla kaybettim.
Yani haddimi aştım, zıddıma ulaştım.
O yüzden siz siz olun, haddinizi aşmayın. Her işte ölçülü olun. Hayata da sızacak bir yer bırakın. Yoksa o her şeyi ele geçirir. Bu, evrensel bir kanundur. Sınırları bilmeden kalkışılan işler, hedeflenenin tam zıddı sonuçlar üretirler..
Adil zalime, aşk nefrete, güç zaafa döner.