Oğlum Onur, küçüklüğünde evimizin duvarlarını çiçekler ile donatırdı.
Yaptığı resimler her hafta başında silinir ve yeni resimlere yer hazırlanırdı.
O güzel günlerde ben yoğun bir temponun çıkmazı içersinde, eve geç saatlerde gelip, oğlumun televizyon seyretmeden yaptığı, hatta bizimle konuşmadan duvara çizdiği; yıldız, papatya resimleri içersinde bulurdum kendimi.
Hastalarımla yorulduğumdan, evde konuşma isteğim kalmıyordu.
Oğlumu kendi dünyasında, yalnız ve hayalleri içersinde bırakırdım.
KENDİ DÜNYASINDA
İlk kez eşimin bana, anaokulunda eşime aktarılan, oğlumuzla ilgili sorunu söylediğinde, önce paniklediğimi söylemeliyim.
Eşime kalsa hemen psikolog uzmana gitmeli ve gerekli ilaçlara hemen başlamalıydık.
Düşündüm ve fark ettim ki, ben para kazanma ve hizmet etme sırasında oğlumla konuşmuyordum.
Evet; eve geldiğimde, yorgunluktan eşim de olmak üzere, o kadar az kelime konuşuyordum ki, konuşulanlar onlara yetmiyordu.
Oğlum da kendi dünyasını kurmuş ve o dünyada masalları ile ayakta kalmaya çalışıyordu.
Hepinize yaşananlar ne kadar tanıdık geldi değil mi!
Tüm yaşamını işle dolduranlar için ortak bir sahne değil mi?
Tüm çalışan ve kendini koştururken bulanların, sevdiklerinin başına gelenleri anlatmakta.
ÖZ ELEŞTİRİ YAPMAK
Kendime yaptığım öz eleştiri sonucunda, yanlışı gördüm.
Kızıma ayırdığım zamanın fazla olduğunu düşündüm.
Muayenehane ciddi zaman aldığından, eve geç dönüyor ve bana sadece uyumak için zaman kalıyordu.
Oğluma her gün zaman ayırmaya başladım, oyun oynamaya ve konuşmaya çalıştım.
Sosyalleşmesi için okul öncesi eğitim yapan anaokulu dışında ek sosyal aktivitelere gitmeye başladı.
Bir de baktık, kurduğu hayal dünyasının içine girmişiz.
SEVGİ EKSİKLİĞİ
İnanın dostlarım; yaşanan koşturmaca karşısında yakınlarımızdan sevgi eksikliği ve kendimiz için gelişen duygusuz ortam da, başımıza gelecek hastalıkların da nüvesinin atılması gerçekleşmektedir. Sağlıklı olmak ve yaşamayı istiyorsak, ilkelerimizi sevginin üstüne kurmamız gerekiyor.
Şükretmek ve yeterli görmek, karar verme ile birleşince, oğlum için tüm soruların ve sorunların bitmesini sağladı.
Üstün Dökmen ve Doğan Cüceloğlu tarafından yazılmış olan ve benim aileme karşı bakışıma katkıda bulunan kitapları için de, hocalarıma teşekkür ederim.
HASTA OLMAMAK İÇİN
Evet; insanın başarma duygusu ve egosunun sınırlarını doldurmak isterken, en kolay boş verdiği şey ailesi oluyor.
Bulunduğu ailesine karşı, gereken sevgiye, yakınlarının nasıl ihtiyaç duyduğunu ve eksik bıraktığını göremiyoruz.
Modern dünyanın yarattığı insan, hırsıyla ve elde etmek istedikleri ile sınırının olmadığını düşünerek yaşıyor.
Kendisinin mükemmel olarak kurduğunu düşündüğü sistem de, eksiklikler bulunduğu ve ahlaki değerlendirmesinin geride kaldığı, kurduğu dünyaya paralel gelişmediği için de ruhunun olgunlaşmadığı hepimiz görmemiz gerekiyor.
Düşünce ve duygusal alanlar eksik kalınca, karşımıza çıkan hastalıklar da bizleri zorluyor.
Elindeki para gücü ve bilgi, onun hastalıkları yenmesine yetmiyor.
Hasta olmamak için, yaşantımızdan sevginin eksik olmaması dileğiyle.
Sağlıkla kalın dostlarım.