Zaman dediğimiz ölçü birimi hızla akıp gidiyor; durdurmak, yetişmek mümkün değil...
Hele bilgisayar çağında...
Geçen günkü yazımda da belirttiğim gibi bizlerden çok şey alıyor ama günlük yaşamı da olmadık şekilde kolaylaştırıyor bu çağ...
Geçmişte, örneğin Uzay Yolu'nu izlerken, ışınlanma hep ilgimi çekmişti, günümüzde bu henüz gerçekleşmedi ama çok sürmez; örnekleri var.
Yine insanoğlu bundan 150 yıl önce, radyoya, televizyona akıl sır erdiremedi, kayıtlarda var, özellikle televizyon için mümkün değil, deniyormuş...
Ama hepsi oldu, hatta eminim, ünlü yazar Thomas More'un 1516'da yazdığı ve o dönem insanını ayağa kaldırdığı, uğruna şiddetli tepkiler gördüğü "Ütopya" kitabında anlattığı dünya da yakında olur, olacaktır.
Günümüz beyni, bunu reddetmiyor artık aksine algılıyor.
İnternetin de bu kadar hayatımızın içine gireceğini kimse tahmin etmiyordu geçmişte...
Ama oldu; şimdi onsuz adım atmıyoruz.
Yani demem o ki, inanılmaz bir hızda gelişiyor, genişliyor dünya...
***
Çocukluğumda, gazetelerde, dergilerde bugüne yönelik araştırmalar yayınlanır, benim de çok dikkatimi çekerdi..
O günden bugünü düşlemek hayal gibiydi... Çünkü bilgisayar kullanımı o kadar yayın değildi, hatta hiç yoktu.
O zaman insanoğluna uzak gibi görünen tüm teknolojik gelişmeler, kimi zaman alaycı bir üslupta mizah dergilerine bile konu olurdu.
Oysa o gün tüm yazılanlar bugün gerçek oldu.
Dünya farklı bir kimliğe büründü, bizden binlerce kilometre uzakta olan ABD bile yanıbaşımıza geldi!..
Her şey o kadar hızla değişiyor ki, öbür dünyaya göç eden birçok sevdiğimizin ardından şunu demişizdir hep... Bir gün hepimiz için de söylenecektir:
"Bunu yaşayamadan, göremeden gitti..."
***
Sözün özü, geçtiğimiz günlerde, internetten bir arkadaşımın paylaştığı bir çalışma ilişti gözüme... İçinde çok ilginç ayrıntılar, "yapma be" dedirtecek gelişmeler, "olmaz o kadar" diyeceğiniz devrimler var.
Baran B. Sevim'in bilim kategorisinde oluşturulan "Dünyamızın Yakın Geleceği" adlı çalışması, bizleri gelecekte nelerin beklediği konusunda ipuçları veriyor.
Bilgisayar ve internetin keşfi öncesi bunlar ütopya gibi görünse de, artık günümüzün akıl ve mantığı "olabilirlik" payı bırakıyor.
İşte sizlere araştırmadan birkaç çarpıcı örnek:
***
Bu yıl örneğin, büyük Hadron çarpıştırıcısı maksimum çalışma gücüne ulaşacak.
- Yavuz Sultan Selim Köprüsü (3. Boğaz Köprüsü) 2 yıl inşaat süresi sonunda 29 Mayıs tarihinde trafiğe açılacak.
- ABD'de yeni Dünya Ticaret Merkezi hizmete girecek.
2018'de: İstanbul'un 3. Havalimanı 4 yıllık inşaat süresinin sonunda tamamlandığında Atlanta Havalimanı'nı geçerek dünyanın en büyük havalimanı olacak.
- Obeziteye karşı ilaç piyasaya sürülecek.
- Robot casus böcekler askeri amaçlı kullanılmaya başlanacak.
- Niagara yağmur ormanları tükenecek.
2019'da: Aral Denizi haritadan silinecek.
- Tiroid kanserinde 5 yıllık hayatta kalma oranı yüzde 100 olacak.
- Sanal gerçeklik çağı başlayacak.
2020'de: Dünyanın ilk kendi kendine yetebilen, araçsız şehri Çin'de kurulacak.
- 5G ile iletişim dönemi başlayacak.
- Düşünerek yazma ve mesajlaşma mümkün olacak.
2029'da: insansı yapay zeka gerçek olacak.
- Çad Gölü haritadan silinecek.
2030'da: ABD, dünyanın süper gücü olma özelliğini kaybedecek.
- Pilotsuz hava taşımacılığı başlayacak.
- Yapay Zeka kullanımı yaygınlaşacak.
Ve 2057'de: Bilgisayarların işlem gücü dünya üzerinde bugüne kadar yaşamış tüm insanların toplam beyin kapasitesini geçecek.
- Taşınabilir MR cihazları kullanılmaya başlanacak.
2065'te: Uzun yaşam çalışmaları sayesinde yaşlanma durdurulacak.
- Nano Teknoloji inşaat sektöründe kullanılmaya başlayacak. İnsana ihtiyaç duymadan günler ve haftalar içinde binalar inşa edilebilecek.
***
Bunlar yakın gelecek örnekleri... Liste 2100'e kadar uzanıyor. İster inanın, ister inanmayın ancak Baran Sevim'in derleyip toparladığı "gelecek" araştırmasının öyle abuk bir tarafı yok.
Günümüz insanı öyle şeyler gördü, öyle şeyler yaşadı ki, bütün bunların "olabilirlik" payı fazla gibi görünüyor.
Artık hiçbir şey bize sürpriz gelmiyor, üstelik o kadar arsızlaştık ki, gerçekleşen hep yeniliğe hemen ayak uydurma konusunda üstümüze yok.
Tahmin ederim şimdi 2100'de hayat nasıl olacak diye bir soru gelecek aklınıza... İşte yanıtı:
2100'de: Ay'daki insan nüfusu 2 milyona, Mars'taki 10 milyona ulaşacak.
- İnsan ırkı gezegendeki en baskın tür olma özelliğini kaybedecek.
- Dünya, günden güne ultra hızlı ve zeki makineler, robotlar ve yapay yeni türler tarafından yönetilmeye başlanacak.
Yani bugün bilimkurgu filmlerinde izlediğimiz gibi...
