Çocular için köpeğe doğru yaklaşma yolları

Özellikle çocuklarımıza köpeklere nasıl yaklaşmaları gerektiğini öğretmeliyiz. Burada dikkat edilmesi gereken birinci kural yanında sahibi olmayan bir köpeğe çok rahat ve hızlı hareketlerle hemen samimi davranmamaktır. Unutmayın ki sizi tanımıyor ve daha önce bazı insanlardan zarar görmüş olabilir o yüzden size hemen güvenmez ve yaptığınız hareketleri tehdit olarak algılayabilir.

Bir köpeğe yaklaşırken en doğru hareket yere çömelip, çok yavaşça elimizi avucumuz yukarıya bakacak şekilde ve onun baş hizasından aşağıda yaklaştırmak ve belli mesafede tutmaktır. Sakin ve yumuşak sesle konuşup elimiz ona uzanmışken, onun ilerleyip elimizi koklaması için beklemeliyiz. Özellikle elimizi koklama aşamasına gelebildiysek, tam o anda "Aferin kızıma!" gibi onu motive edici dost konuşmaları yapabiliriz. Bu noktada kuyruğunu neşeli neşeli salladığını görürsek acele etmeden başını okşayabiliriz. Zaten bu aşamadan sonra artık dost olmuş olursunuz.

Asla yapmayın!
Bir köpeğin kuyruğunu çekiştirmeyin, kuyruk ve kalçasına dokunmayın.

Arka bacak kasık bölgesine dokunmayın. Bu bölgeler köpeklerin dokunuşunuzu düşmanca algılayabileceği bölgelerdir.

Ayaktayken başını yukarıdan üzerine eğilip başını okşamaya çalışmayın.

Unutmayın yüksek sesle konuşma veya gözlerine gözünüzü dikerek bakmak köpekler için direk meydan okuma anlamına gelir.

Kediler nasıl hep dört ayak üzerine düşerler?
Kediler düşüş esnasında dışarıdan hiçbir kuvvet uygulanmadan, tamamen kendi kontrolleriyle, vücutlarını tam ters yöne çevirebilmektedirler. Bu hareketleri tamamen içgüdüsel olarak yaparlar. İlginç olan bir ayrıntı da; Kedinin belli bir mesafeden az olan yüksekliklerden düşmesi daha fazla yaralanma ve hasara neden olmaktadır. Bunun nedeni ise hem istediği pozisyona gelip paraşüt etkisini başlatamaması hem de cisimlerin düşerken belli bir zaman sonra ağırlığıyla bağlantılı belli bir hızda sabit kalmasıdır. 30 katlı bir binadan düşen bir kediye hiçbir şey olmazken, 6-7 katlı bir binadan düşen bir kedi çok fazla hasar görebilir.

Kuşlarımızı üşütmeyelim
Baharın gelmesi ile artık evlerimizde pencere kapı vb açıp harika bahar havasının evimize girmesinden keyif almaya başladık. Ama bu dönemde evlerimizdeki kuşlarımızı pencere veya kaplar arasında bırakıp hava cereyanına maruz kalmalarına neden olmamalıyız. Bu kuşlar için dikkate alınması gereken bir sorundur ve çok ciddi bir şekilde hasta olabilirler.

Taze suyu paylaşalım
Sıcaklar başladı. Bizler evlerimizde buzdolaplarımızdan buz gibi serin meşrubat ve sularımıza rahatça ulaşabiliyoruz. Onlar sıcakla baş başalar, ulaşabildikleri tek içme su kaynağı sizin koyduğunuz kaptaki olabilir. Tüm hayvanlar için uygun yerlere içinde taze su bulunan su kaplarını bırakma zamanı geldi. Kediler ve köpekler için bahçemize iş yerimizin önüne, kuşlar için balkonlarımıza uygun boyutta su kaplarını geceden koyalım ve daha biz uyanmadan dost hayvanların susuzluklarını giderebildiklerini bilmenin huzurunu yaşayalım.