Göztepe'de herkes başta tedirgindi.
Öyle ya 14 yıl sonra yeniden Süper Lig'deydi Göztepe. Kurtlar sofrasında yem olmadan, kalıcı takım yaratmak hiç de kolay değildi. Üstelik teknik direktör kararı biraz geç verilmişti. Dahası gelecek olan o genç teknik direktör de ilk kez Süper Lig'de çalışacaktı. Sezon açıldığında yapılmış transfer çok azdı. Avusturya kampına gidenlerin yanına giden yeni oyuncuların biraz da yaşlı oldukları gözleniyordu. Son iki transfer ise lig başladığında yapıldı. Göztepe için Süper Lig macerası sıkıntılı başlasa da zamanla iyi sonuç alındı. Herkese güven geldi. Sonu iyi bitti.
Performans olarak baktığınızda müthiş rakamlar karşımıza çıktı. Bunların ışığında durumu sıralarsak; 1) Beto (Tutan), 2) Jahovic (Atan), 3) Castro (Oyunu yönlendiren), 4) Kadu (Defansın direği), 5) Adama Traore (Ligin en iyi sol beki), 6) Tayfur ve Halil (Göztepe'ye ilaç gibi gelen) yıldızlar yaratıldı.
BU KADROYA GÜVENİN
Hiç şüphesiz bu tabloda herkesin emeği var. Ama yukarıda öne çıkardıklarımın bir iki tık fazlalıkları var. Onların yanı sıra Scarione, Ghilas, Selçuk, Rotman attıkları goller ve oyuna katkıları oldukça fazlaydı. Özellikle son maçlarda Gouffran, zaman zaman NGando, bir maç tam, bir maçta da tek devre oynayan Günay'ın da hakkını teslim etmek gerek. Doğanay, Hakan ve Muhammed az süre aldılar.
İkinci yarı daha fazla sahada görmek isteriz.
Uzun süre yedek beklese de son maçların iyi oyuncularından Tanju'ya ve elinden geleni sahaya koyan Leo'ya da ayrı bir parantez açmak gerek. Şimdi ne yapmalı sorusuna dikkatli öneride bulunmak isterim. Önce takımın kimyasını bozmadan devam etmeli.
Transfer yapmak devre arasında çok zor oluyor. Öncelikle alınacak oyuncu gelecek yıl kadrosunda da olacaksa ne ala. Yoksa üç dört ay için konsantre olması güç. Bu otuz puanı bu oyuncular aldı. Üstelik potansiyeli yüksek gençler var. İlk yarının başarılı kadrosunu kuran teknik yönetime güvenmek istiyorum.
Çok zorlamadan dokunuşlar olabilir.