Göztepe'ye çok yazık oldu. Bu sezonun en iyi ve en baskılı oyununu oynadı. Ama yetmedi, olmadı.
Oysa Göztepe maça çok istekli, çok arzulu başlamıştı. Onbeş dakikada sağlı sollu ataklar. Atılan şut ve kornerler olmadı, olmadı. Derken bir hata. Veysel'in golü.
İlk yarı biterken sezon boyunca çok iyi gördüğümüz Traore ilk kez kötü oynadığı yetmezmiş gibi bir de sakatlık yaşadı. Bu şanssızlıklara karşın ikinci yarıda inanılmaz bir futbol oynadı Göztepe. Üst üste atılan şutlar. Ramazan'ı geçemediler.
Hele Demba Ba öyle ilginç vuruşlar yaptı ki elinin ulaşamadığı yerlere ayağıyla engel oldu Kasımpaşa kalecisi. Poko'nun vuruşunda direkten dönen toptan sonra oyunun gidişi belli olur gibiydi. Ama maçın en kritik anı bu güzel oyunun farkına varmayan, oyundan uzak, laubali Kosanovic'in kırmızı kart görmesiydi. Oyuncu böyle sorumsuz bir şekilde topa eliyle müdahale etmez. Yazık sana Kosanovic.
GENÇLERİ ES GEÇMEYİN
Tüm bu sıkıntılara karşın Göztepe ataklarını sürdürdü. Ama golü bulamadı. Uzatma dakikalarında artık gücü kalmamıştı. Kontraatakta Kasımpaşa oyun boyunca etkisiz Trazeguet ile sonucu sağladı. Yaşlı oyuncular ne yazık ki bitmişlerdi. Artık bırakalım Avrupa hayalini. Gençlerden yararlanalım. Maçları kaybedeceksek gençlerle olsun. Deneyimli, iyi oyuncuların yanında inanılmaz gelişim gösterirler.
Bunu kabul et hocam. Artık NGando'yu, Muhammed'i ve Doğanay'ı görmek istiyoruz. Hatta Serkan'ı. Bir kez daha vurgulamak istiyorum. Şanssız bir gündü. Bu kadar canla başla oynayıp kaybedilen bir maç olmadı bu yıl. Beto'ya iş düşmedi. Ba yetmedi. Ama gene de sonu kötü bitse de güzel bir futbol günüydü. Hele ki Poko ve Halil'e özel bravoyu unutmayalım. Bu arada maçı katleden hakem Hüseyin Göçek'i unuttuğumu sanmayın. Onunla ilgili sonra yazacağım.