Göztepe kazansa beşinci bitirecekti haftayı.
Ama ne konsantrasyon vardı, ne de kazanma isteği.
Oyunun başında yediği golün altından bu nedenle kalkamadı. Sanki tatile çıkmış gibiydi sarı-kırmızılı futbolcular. Hafta boyunca rehavet uyarısı yapılsa da kafalar bir önceki hafta kazanılan Beşiktaş maçının keyfini sürüyordu. Oysa hafta içi Sevilla karşısında dağılan Akhisarspor çok da sıkıntılıydı. Castro olmayınca Göztepe dikine top oynayamıyor. Sürekli yan paslar bazen çıldırtıyor. Bir de sinirli oluşları eklenince maç tatsızlaşıyor. Akhisar'da da öyle oldu. Üstüne bir de karşılaşmanın hakeminin faul kararlarındaki farklı tutumu eklenince sıkıntılar arttı.
Sissokho'nun yaptığı faulleri görmezden geldi, kart göstermedi. Akhisar baştan sona kazanmayı daha çok istedi. Daha hızlı hücum yaptı, çoğalmayı bildiler, daha fazla pozisyon buldular. Beto bir kısmını önlerken, bir kısmını da beceriksizlik yüzünden kaçırdılar.Yoksa bu oyunun sonu Göztepe için çok daha farklı olabilirdi
DİREKLER GENE ENGELLEDİ
İkinci yarıda Cikalesshi'nin vuruşunda top direkten döndü.
Poko'nun getirdiği toplarda önce Yasin, sonra da Jerome iyi vuramadılar.
Yoksa kötü gününde olan Göztepeli oyuncular her şeye karşın puan alabilirlerdi.
Bu arada dikkat çekmek istediğim oyuncular var. Öncelikle Alpaslan.
Karşılaşma boyunca hakemle didişti durdu. Kızgınlık kendisine hiç yaramıyor.
Gereksiz sarı kart gördü, oyundan düştü. Poko da eskisi gibi değildi. Çabuk yoruldu. Halil ve Yasin çok durgundular.
Belki de markajı sevmediler. Ama bir kez bile kanat hücumu yapmadılar.
Ara sıra düşündüm. Oyuncular maç mı seçiyorlar diye. Öyle ya bir hafta harika olanlar nasıl oluyor da ertesi hafta hiç yoklar. Kısacası Göztepe üstte kalmayı beceremedi. Gene de Rize maçını kazanarak geçen yıl topladığı puanın üzerine çıkabilir.
Bekliyorum.