Art arda, dur-durak bilmiyor telefonlar...
Her soru birbirleriyle tıpa tıp aynı... 'Sonuç nolur?' Kartal zirveye taht kurmuş Kanarya yaralı ceylana dönmüşken, aklın yoluna göre cevap vermeye çalıştım arkadaşlarıma.
Dedim ki ibre Beşiktaş'tan yana... Koca bir ilk yarıda elimizle damağımızı kaldıracak, yüreğimizi hoplatacak pozisyonlar çok nadir... Samuel'in sağdan girdiği ve Ersin'in ellerinde kalan şutu... Aboubakar ile Atiba'nın yolladıkları topların, Altay'ın ellerine yapışmasının dışında, konuşulacak ne pozisyon var ortada? Söyleyeyim; böylesi derbilerde ilk sorun, öncelikle teknik adamlarda! Çünkü; çıktıkları ideal kadrolarıyla, savunmayı çok çok emniyete alıyor ve altmıştan sonra yaptıkları değişikliklerle riske etmeye başlıyorlar oyunu...
OZAN, HOCASINI İPTEN ALDI
Devamında hakemlere bakmalı... Halil Umut Meler'in böylesi baskıların olduğu bir ortamda ne zaman faul verilmesi, ne zaman faul öttürülmemesi konusunda, ne kadar uzman olduğunu da dün akşam bir kez daha gördük... Yahu bilader, faullere ilişkin ikircikli kararlar, nerede görüldü?
Hadi anlatsa da girse şu kalın kafama!
En sonunda da tabi iş futbolcularda...
Onların yüreklerinde, becerilinde ve risk almalarında ama ilk yarı boyunca dişimizin kovuğuna sığmadı izlediğimiz futbol! İkinci yarı hemen başı... Başından beri, ortalarda ismini fazla duymadığım Ghezzal'ın ortasıyla Vida'dan gol gelince gördük ki değişti teknik adamların kafasındaki planlar...
Görevi itibariyle, medyanın yakıştırmasıyla Fenerbahçe'de can çeken Erol Hoca, son hamlelerini yaptı üç değişiklikle... Ve Ozan Tufan değişikliği, attığı golle bu adam aldı hocasını ipten dün akşam... Ya o son dakikalar? Ya o Sergen Hoca'nın acizliği?
Daha doğrusu korkaklığını diyelim, nereye koymalı? Farkındaysa Kartal,