• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
En güçlü spor branşı NECDET KESTELLİ

En güçlü spor branşı

necdet.kestelli@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.07.2020, 00:00

Yalnız 850 milyon nüfusu ile 50 Avrupa tenis ülkesini bünyesinde kontrol eden, "TE-Tennis Europe", ITF- Uluslararası Tenis Federasyonu en büyük ve güçlü bölgesel kurumudur. Yayınladığı 2018 yılı raporuna göre tüm kategoriler dahil toplam 25 milyondan fazla oyuncusu, yaş ortalaması 61 olan seyircisi, 37 binden fazla kulübü, 207 bin açık- kapalı kortu, 2 milyonundan fazlası "seniors" olan 4.5 milyon lisanslı oyuncu var. Son 3 yılda yüzde 12,5 artış göstererek 112 bin sayısına ulaşan koç-hoca-antrenörü yanında ATP'de 2017 yılı itibari ve yüzde 6.6 gerileme ile 1.158, WTA'da ise yine ayni dönemde ve yüzde 4 gerileme ile 766 ve toplamda 1.824 dünya sıralamasına giren oyuncusu bulunuyor. TE ilgilenenlere tenisin zorlu gelişimi hakkında ve tepelere göz dikenlere bu sporun zorlukları hakkında değerli rakamsal bilgiler sunuyor. Özellikle oyuncu velilerinin değerlendirmesi gerek diye düşünüyorum.

DEGİSTİRİLMEYE Mİ ÇALISILIYOR?
ünya ülkelerinde yıl boyunca gerek canlı, gerek televizyonlarda, gerek bahis dünyasında ve bunlara bağlı olarak spor ve aktüalite medyasında, sponsorları ve yatırımcıları, organizatörleri ile çok büyük bir ekonomi: Tenis'ten para kazanan çok sayıda insan ve resmî ve özel kurum / şirket var. Oyuncular, onların antrenör ve koçları, yan yardımcıları, hakemler, top toplayıcılar ve sponsorları, araç ve gereç fabrikatörleri, dağıtıcıları, spor gıdaları, spor tıbbı, spor modası vb.

SALGININ ETKISI
Düşünülen, hatta yavaştan denenmeye başlayan tüm değişiklik önerileri hep bu yukarda saydıklarımın kendilerini toparlamaları için. Salgından dolayı tenis sporunda da zarar büyük ve her ilgiliyi çarptı. Normalleşme kolay olmadığı gibi , ADRİA turnuvasında yaşandığı gibi çok riskli. Maç sürelerini kısaltmak, 150 senelik puan sistemini değiştirmek, dinlenmelerde oyuncuların koçlarından aleni destek almasını sağlamak, kısa setler ile hem müsabakaların, hemde seyircilerin adrenalinini hızlandırmak gibi değişiklikler maalesef ilk denemelerde kimseleri çok mutlu etmedi. Hele hele halen ülkeler arası seyahatlerde ki kısıtlamalar, DSÖ doğrultusunda federasyonların mecburi kıldığı korunma ve bulaştırmama önlemleri devam ederken, ne US Open Nadal ve Djokovic'siz, ne Roland Garros Amerikalı, Rus oyunculardan mahrum hiç zevk vermez, tribünler bile dolmaz. Artık 2020 yılında sporun alanının çok kısıtlandığını kabul etmenin zamanı geldi de geçiyor belki. Umarım acele işe şeytan karışmaz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA