• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Avrupa kupaları SELAHATTİN ERTAŞ

Avrupa kupaları

selahattin.ertas@sabah.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.10.2018, 00:00

Hafta içinde Fenerbahçe ve Galatasaray Avrupa maçlarında berabere kaldı.
Beşiktaş ise İstanbul'da maalesef farklı mağlup oldu. Kuralar ilk çekildiğinde çoğunluk lokum gibi gruplara kaldığımız inancındaydı.
Hele Galatasaray'ın grubundaki rakipleri için Spor Toto 1. Lig takımları diyenler olmuştu. Avrupa'da başarılı olmamız demek hem puanın çoğalması hem de finansal yönden büyük gelir demek ama gelinen noktaya bakın... Hem basın hem de taraftar olarak hala şu gerçeği öğrenemedik; Hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz!
Buyrun Galatasaray Almanya liginde 16. sıradaki ve kötü günler yaşayan Schalke maçında şansıyla ve Muslera ile bir puanı kurtarabildi.
Beşiktaş Vodafone Park'da ilk kez en farklı mağlubiyeti gördü.
Fenerbahçe durumu İstanbul'daki maçlara bıraktı. Ki takımlarımızın değeri gruplarındaki takımlardan kat be kat yüksek..
Eeee sorun nerede peki? Hala futbolumuzu altyapıya önem vermeden, yabancılara değerinden fazla para kaptırarak ve çok çalışmadan, gazlarla götürmeye çalışıyoruz.
Takımlarımızın Avrupa'daki maçlarında başarıyı konuşamıyoruz. Sadece yıllar önce Bucaspor ve Altınordu'dan yetiştirilen Cengiz Ünder'le gururlanabiliyoruz artık!

VAR'DA DERT BİTMEZ!

MHK Başkanı Yusuf Namoğlu geçenlerde VAR hakkında konuştu.
Onun anlattıklarına ve meslektaşlarımızın yazdıklarına bakıyorum Video Yardımcı Hakem sisteminde protokolün tam olarak anlaşılmadığını ya da öğrenilmediğini görüyorum. Çoğunluğu hala maçı hakemin değil VAR odasındakilerin yönettiğini sanıyorlar. VAR'dakiler maçın hakemine sadece kritik pozisyonu izle diyebiliyorlar. Son karar yine hakemin. Yanlış düdükte de olsa hatasında ısrar edebiliyorlar karar değiştirmiyorlar.
Güldüğüm ise hala bazılarının Fenerbahçe-Başakşehir maçının tekrarını istemeleri. Maçı VAR'dakilerin yönettiğini sanıyorlar ya!

SKOR YAZARLARI...

İnternet spor medyamızı değiştirdi... Özellikle TV kanallarında ve internet medyasındaki spor yorumcularının çoğu maçı basın tribününden izlemiyor artık. Renkli camdan gördüklerini yorumluyorlar, söyledikleri de skor üzerinden gidiyor. Maçın genel havası stadyumlarda alınır. Taraftarın desteğini, futbolcuların saha içindeki performanslarını, teknik adamların hamlelerini orada yüzde yüz takip edebilirsiniz.

Ekran yorumcularımızın çoğu, sıcak ofis ortamında, çay kahvelerini yudumlarken, tribündeki taraftarın verdiği coşku ya da stresi yaşamadan konuşuyorlar. Hatta reyting uğruna kimsenin yüzlerine söylenemeyecekleri de söyleyebiliyorlar! TV ekranında kükreyen anlı şanlı yorumcuları, bir takımın başkan ve teknik adamın basın toplantılarında görebilsek keşke! Bazen ağızlarından çıkanı kulakları da duymadıkları için kulüpte oluşan sıkıntıları maalesef onlar değil, takip eden muhabirler yaşıyor. Yorumcuların çoğu skor yazarına döndü; Eğer takım galipse göklere çıkarıyorlar, mağlupsa yerin dibine sokuyorlar.
O takım neden yendi, niye yenildi, sebepleri ne anlatamazlar, teknik yol gösterenleri de bulamazsınız..

Son zamanlarda mesleğimizde skor yazarlığı ve kulüp fanatikliği çoğalmaya başladı. Kulüplerle-gazeteciler arasına mesafe koyulmuyor; sıkıntı burada başlıyor. Bu dengesizliğe çeki düzen gelmesi gerek!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA