Taraftar kulüplerin baştacı... Ancak kulüp yönetimi tribünün sesiyle yapılmamalı.
İki örnek verelim.
Fenerbahçe'de yeni başkan Ali Koç'un icraatlarını görüyorsunuz. Takımın durumu da ortada. Maalesef başkanlığının ilk senesinde sınıfta kaldı! Aslında Comolli tercihi, başlangıçta yetenekli genç transferler doğru hamlelerdi. Sadece teknik adam yanlışına düştü. Çünkü Hiddink örneğini hatırlamalıydı.
Comolli yetenek avcısı ama ligimizi küçümsedi.
Üst üste alınan yenilgilerle, takım dibe demir atınca da, Ali Koç da panikledi.
Taraftarı susturmak adına, tribünün sesini dinleme yoluna saptı. Borçlara rağmen, yaptığı ara transferler de bir işe yaramadı.
Onlar için getirdiği Ersun Yanal'ın da durumu ortada.
Astronomik harcamalar da tüy dikti!
YAKIŞMIYOR!
Fatih Terim hocanın futbolculuğunun son yılına yetiştim. Teknik adamlığında bilhassa Piontek'in yardımcılığını milli takım muhabirliğim döneminde yakından takip etmiştim.
Çok hırslı, kendini geliştiren ve gençlere çok önem veren özelliği vardı. Yıllar içerisinde milli takım ve G.Saray'da başarılarını saymaya gerek yok. Ama Fatih hocaya sinirli halleri yakışmıyor. Her kötü sonuçta, hakemlere parmak sallayarak sinirle bir şeyler söylemesine şaşıyorum.
Ama iyi sonuçlarda da hakemlere laf ettirmiyor!
Bu halleri çoğaldı. Türk futbolunun yaşayan efsaneleri arasına girmiş Fatih hocanın, olayları yatıştırıcı, barıştırıcı şekilde çözmesiyle büyüklüğünü göstermeye başlaması gerek artık.
ŞAMPİYON KİM OLUR?
Alman teknik adam Cristoph Daum'un bir lafı vardı:
Türkiye'de şampiyonluk yarışı 28. haftada başlar diye. Gördünüz mü doğru tespiti. Şimdi Başakşehir, Galatasaray, Beşiktaş şampiyonluk için mücadele ediyorlardı. Ki Başakşehir'in puan farkını kimse kapatamaz diye düşünülüyordu.
Derbide G.Saray en önemli rakibi Beşiktaş'ı yenerek adeta safdışı bıraktı. G.Saray evinde kazanıyor ama takımın sisteminde arızalar verdiği oluyor.
Başakşehir'in şampiyonluk şansı, unuttuğu performansına geri dönmesine bağlı!
18 YIL SONRA DEV BULUŞMA
Basketbolda Fenerbahçe'den sonra Anadolu Efes'le de gururlandık. Efes, dünya devi Barcelona'yı İstanbul'da yenerken, onsekiz yıl önceki başarısı da gözlerimin önüne geldi. Şimdi iki Türk takımı Fenerbahçe ile Efes Final -Four'da. Bir takımımız finale kalacak. Ve 15 Mayıs'a kadar da tüm dünya iki takımımızı konuşacak. Basketbol Avrupa'da yüzümüzü güldürmeye devam ediyor...