VAR Sistemi hakemlerimizin düdük kalitesini gösterdi! Yeni MHK Başkanı seçildi, seçilecek. Önümüzdeki sezondan itibaren Merkez Hakem Kurulu'nun da, hakemlerin de artık işi çok zor. Kulüp yöneticileri VAR'da görünen kararı, düdüğüyle başka yöne çekecek hakeme izin vermeyecek, kıyameti koparacaktır. Teknik adamlar, futbolcular da öyle keza. İnşallah gelecek olan başkan ve kurul, artık kaliteli hakemler yetiştirme, genç hakemlere şans verme konusunda titiz davranır. Geçen sezon VAR'la izlediğimiz görüntüler aynen şunu söylüyordu : Elimizde Cüneyt Çakır isminden başkası kalmadı ve arkası gelmiyor gibi.
CHP'Lİ BELEDİYEYE YAKIŞMADI
Futbol takımlarından altyapı "gelecek"tir. Dünya ligleri arasına girmemiz, süper yetenekler keşfetmemiz için kaliteli tesisler gerekir. Son 15 yıldır hükümetimizin sayesinde ülkemiz modern spor tesisleri ve statlara kavuştu. Göztepe İzmir'in Süper lig'deki tek temsilcisi. Taraftarı ligin en centilmeni ve rengi. Göztepe'nin geleceği için de tesis gerekiyordu. Torbalı Belediyesi seçimlerden önce sarı-kırmızılı kulübe 103 dönümlük araziyi tahsis etmişti. Ancak CHP'li Başkan İsmail Uygur'un girişimiyle arazi tahsisi iptal edildi.
GELECEĞE İPOTEK
Neymiş; ruhsatı iptal etmeselermiş usulsüzlük olacakmış. Başkanın dediği gibi değilmiş. Arkadaşımız Erhan Gülenç yazmış: 81 dönümlük kısmında zaten hiç sıkıntı yokmuş, tesis yapılabilirmiş. Göztepe camiasını hukuksuz işler yapıyormuş gibi göstermeye ne hakkınız var? Minik ve genç futbolcuların geleceğine neden ipotek koymaya kalkışıyorsunuz? Uygur hatasında ısrar ederse, bu hata İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e yazılır.
SENOL GÜNEŞ'E KIYMAYIN
Balık hafızalıyız.. Abartmada üstümüze yok... İş yapanı değil, yaparken bire bin katanı seviyoruz.... Fransa maçıyla göklere çıkardığımız Şenol Güneş'i İzlanda yenilgisiyle gömmeye çalışanlara lafım... İçlerinde bizim meslektaşlarımız çoğunlukta... Fatih Terimli, Lucesculu Milli takımlar dönemini hemen unuttuk. Üstüste alınan yenilgileri, kamplarda çıkan kavgaları, rezaletleri. Öyle bir abartanlar var ki, sanırsınız İzlanda'yı habire yeniyorduk. İzlanda'yla ilk maçımızı hatırlıyorum, İzmir'deydi. Gazetelerimizin spor sayfalarında oyuncularının yaptıkları işlerinden dolayı "itfaiyeciler, mobilyacılar takımı" diye küçümsememize yol açmışlardı. Adamlar bizi mağlup edip gitmişlerdi iyi mi? Oynadığımız son üç müsabakayı kazanmışlardı.
YAYGARA KOPUYOR
Durun daha, grupta oynadığımız dört maçta sadece 1 yenilgi aldık. Öyle yaygara koparıyorlar ki, sanırsınız şampiyonaya gidemeyeceğiz; tek suçlu da Şenol Güneş olur. Bu takım şampiyonaya bal gibi gider, çünkü İzlanda gibi bir ekibe hem de deplasmanda yüzde 67'lik top üstünlüğü yapmışız. Şansızlık yenilgisini de artık abartmayalım.
ALLAH'TAN DIŞARIDALAR!
MİLLİ Takım kadrolarına bir dönelim. İçlerinde Merih, Zeki, Kaan, Kenan, Cengiz, Çağlar, Enes Ünal hepsi yurtdışında oynuyor. Ve hepsinin yaşı genç .Yetenekliler de.. Cengiz Ünder'in dışında diğerleri ülkemizde kalsaydı mutlaka takımlarında yedek beklerlerdi. Ama Avrupalının mentalitesi farklı. Kim hazırsa, kim hak ediyorsa, kim yetenekliyse formayı gözü kapalı veriyor. Bizde menajerler, maç başı para ödeme sıkıntısı, yöneticiler devreye giriyor. Kadro konusunda antrenörleri rahat bırakmıyorlar. Avrupa ile ülkemizdeki büyük futbol farkını anlayabilmek için, Merih'in daha önce TFF'nin dergisine anlattığı futbol hikayesini bir kez daha okuyun derim.