Valla ne yalan söyleyeyim üç ay öncesine kadar öyle yangın koparıldı ki, UEFA'dan takımlarımıza okkalı ceza gelir sanıyordum. Ama ufak tefek para cezalarının dışında bir şey olmadı! Demek ki Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor'un UEFA'ya verdikleri savunma epey bir sağlammış. Şimdi Lisans Talimat Kuralı da çıktı. Büyük takımlarımıza inşallah ders olur. Finansal durumlarını düzeltiler. Genç ve yetenekli futbolcuları bulmaya devam etsinler. Bakın başta Fenerbahçe olmak üzere şampiyonluktan da uzak olsalar bile, genç yetenekleri Avrupa'ya iyi ücretler karşılığında satma durumundalar. Genç yetenek keşifleri her zaman kasayı doldurur.
Yazık oldu!
Klasmanlar açıklandı. Ve Bülent Yıldırım ve Serkan Çınar'ın hakemliği bitti. Açık söyleyeyim Bülent hocaya üzüldüm. On beş yıldan fazla Süper Lig'de en kritik maçlarda düdükler çalmıştı. FIFA kokartı taşıyıp ülkemizi gayet iyi temsil etmişti. Futbolseverlere en iyi hakemlerden beşini sayın desek Cüneyt Çakır'ın ardından ikinci sırada gelirdi. Yanlış hatırlamıyorsam şike tapelerinde dahi adı dürüstlerden çıkmıştı. Tamam belki önümüzdeki sezon son yılıydı ama böyle de vefasızca gönderilmemeliydi. Çeyrek asırı geçmiş hakemlik görevinde güzel bir uğurlanmayı hak ediyordu bence. MHK Başkanı Zekeriya Alp ve ekibinin vardır bir bildiği. Ama vefa ülkemizde herkese bir gün gerekiyor. Sezon yaklaştı bakalım hakem dernekleri ve üst klasman hakemlerimiz böylesine noktalamadan ne anlam çıkarmış olacaklar?
Tutku ve motivasyon
Sporun ve sporcunun yaşı olmaz. Yeter ki tutkusu ve motivasyonunu kaybetmesin. İşte yıldız orada belli eder kendini. Yaşı kaç olursa olsun, hala başarılara doymuyorsa, zaferin peşindeyse; yaşlanması da geç olur. Herkes Federer'in 38 yaşında kaybettiği finali konuşuyor ve üzülenler çok. Federer her şeye sahip, tenisten zengin maddi sıkıntısı yok. Ama motivasyonu hala üst düzeyde. Şampiyonluğun peşinde koşuyor. Ve sporcu beslenmesiyle kendine bakıyor. Dikkat! 5 saatlik bir finalden bahsediyoruz. Bundan kendini geliştirmesi, mentalite ve tutkusu ve işine saygı duyması önemli. Sorumluluğunu da biliyor. Bizim ligdeki futbolcularda düşünün bakalım süper yetenekli olup biraz parayı, lüks arabayı görünce kendini kaybeden, sahalar yerine gece kulüplerinde oynamaya başlayanlar kimler?
Yusuf problemi
Trabzonspor'da Yusuf Yazıcı gitmeli mi, kalmalı mı? Lig bittiğinden beri bordo-mavililerde sorunun cevabı aranıyor. Trabzon'daki arkadaşların ve yerel medyanın haberlerine göre Yusuf, Avrupa'ya gitmeyi kafasına koymuş. Lille ile maddi açıdan gelinen nokta iyi para. Bana göre bu saatten sonra Yusuf takımda kalırsa faydalı olamayacak gibi. Başkan Ahmet Ağaoğlu, Ünal hocaya ve gençlere güvendi, oynattılar taraftarın gönlünü de aldı. Yusuf'u ve Abdülkadir'i ömür boyu takımda tutacak diye bir durum yok. Madem altyapı devrimi dedik, Yusuf Yazıcı'yı yetiştirdi. Satsın düşündüğü parayı getiren kulübe kasa da rahatlar. Yetiştir-Sat sistemiyle yerli Porto, Ajax modelini başlatarak ülkemizde öncü kulüp olcaktır.