Yeni Alsancak Stadı'nın yüzde 90'ı tamamlanmış.
Çok büyük aksilik olmazsa önümüzdeki sezon Altay maçlarını bu statta oynamaya başlayacak.
Gençlik ve Spor Bakanlığı yine İzmir'e çok yakışacak stat yapıyor. Altay futbolcu üretme ocağı gibidir.
Birçok milli oyuncu yetiştirdi. Bunlardan biri futbolculuğunda 'Büyük Mustafa' olarak anılan Mustafa Denizli'ydi.
Bildiğiniz üzere Mustafa hoca Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe'yi şampiyon yapmayı başarabilmiş bir teknik adam. Şimdi de Altay'ın başında. Bunun yanısıra çalıştırdığı Milli takım ve kulüplerin, Avrupa kupalarında da başarılı sonuçlar almasını sağlamıştı.
Devletimiz çok başarılı olan ve yaşayan efsanelerin isimlerini spor komplekslerine verilmesini sağlıyor.
Başakşehir Fatih Terim Stadı ve Trabzon'da Şenol Güneş Spor Kompleksi gibi.
Yeni Alsancak Stadı'na da Mustafa Denizli ismi verilebilir düşüncesindeyim!
GÜZEL İSİ BALTALAMAK
Antalya'daki Kadın Futbol Ligi'nin şampiyonu Beşiktaş oldu. Maçları da kadın hakemler yönetti. Organizasyon güzeldi. Sponsorlar da bulunmuştu.
İlk kez final maçını 4 ayrı tv canlı yayınladı. Ancak şampiyonluk kupası dışında dağıtılan ödüllerde tuhaflıklar olduğunu kabul etmeleri gerek.
En iyi teknik direktörü ödülün lig ikincisi F.Vatanspor hocası M. Efe Aydın'a verdiler. Üstelik şampiyonun hocası Bahar Özgüvenç dururken! M.Efe Aydın'ın ise takımdaki iki kızı soyunma odasında dövdüğüyle ilgili davası olduğu ortaya çıktı üzerine. TFF yetkilileri bunu nasıl atladı hayret? Güzel yaptıkları işi baltalamış oldular. Ödül verdikleri diğer en iyi oyuncu kategorisindeki isimler de ilginçti.
Bu arada ALG takımı yarı finalde maçı kötü yönetti diye hakemin lisansının iptalini istedi, üzerine üçüncülük törenine de katılmadı.
Yani şu pandemide güzel bir organizasyon için çabalayanların emeklerini görmezden geldiler.
ALG takım yöneticilerine şunu hatırlatayım; 'geçen sezon pandemi başladı' diye kulis yaparak ikinci maçı Beşiktaş ile oynasaydı belki de şampiyon olamayacaklardı.
Federasyon yöneticileri o zaman iyiydi değil mi?
LİLLE TÜRKGÜCÜ
Fransa Ligi'nde Lille şampiyonluğa çok yakın. Burak Yılmaz, Yusuf Yazıcı ve Zeki Çelik sırtlayıp götürüyor. Haftalardır Fransa basını onları yazıp çiziyor. Başarılarını övüyor.
Adeta Lille Türkgücü takımı! En yakın takipçileri PSG'nin 3 puan önündeler ve 2 maçları kaldı mutlu sona. Başarılarının sırrı "takım" olmalarında yatıyor. Ve bu işin milyon dolarlık transferler yapan PSG gibi para saçmayla olmadığını gösteriyorlar.
Takım olmasalar 35'lik Burak böyle üst düzey performans gösteremezdi inanın. Bir de orada kafaları çok rahat. Kötü sonuçla biten maçtan sonra kimse başlarının etini yemiyor, sonuçta bir futbol eğlencesi diye bakıyorlar! Ülkemizi çok güzel temsil eden millilerimizi tebrik ediyorum.