Önce Allah'a hamdolsun bizi kasırga belasından korudu. Yoksa biz İzmir'de yanmış, bitmiştik.
Dün Doğanlar'da biraz kötü hava koşullarında neler oldu neler ? Statta pilonlar gümledi, ışıklar söndü, az daha Eylül ayında yağmur yüzünden maç yarıda kalacaktı ki tarihe geçecektik. Bereket jeneratör devreye girdi de herkesi rahatlattı.
Işıklı levha da çalışmadı. Göztepe yağmurla gelen futbol fırtınasıydı, Konya'yı ezdi geçti. Bir Yasin vardı, Göztepe'de futbolundan bal akıtıyor. Ligde 4 gol bir asist.
Lucescu onu Bosna ile yapacağı özel milli karşılaşmaya çağırmazsa yazıklar olsun.
JEROME ÇOK İYİYDİ
Ve yeni transfer Jerome da artık Göztepeli oldu. Sadece gol mü attı, gitti, defansından top çıkardı, top sakladı ve 3.gole nefis bir asistle katkı koydu, ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu gösterdi. Alyanak Castro için ayrı bir parantez açalım. Harika tekniğini, mükemmel pasları ve muhteşem bir golle süsledi. Görünmez kahraman Alpaslan orta sahada her topa ağırlığını koydu, Traore ve Borges de her zamanki gibi randımanlı. Beto yine gemisini koruyan kaptandı. Halil'e nazar değdi. 30.dakikada sol bacağından sakatlanarak sahayı terketmek zorunda kaldı. Dilerim sakatlığı ağır değildir. Ve Göztepe taraftarını övecek kelimeler bulmakta zorlanıyorum.
Sağnak yağışa rağmen 90 dakika takımlarını ateşleyen Göz-Göz'ler tüm Türkiye'ye bir kez daha örnek oldular. Futbolcular da onların bu müthiş desteğini karşılıksız bırakmadı. 3 müsabakada dokuz puan gerçekten harika bir tablo Göztepe için.
Avrupa Kupaları için şimdiden iddialı konuşmamız biraz erken. Ama tabii her karşılaşmayı da ayrı bir poriyotta değerlendirerek kazanırsa Avrupa kapısı zaten kendiliğinden ardına kadar açılacaktır.