Boşnaklar hep barışı aradı

Türkiye'nin Balkanlarda savaşlar ve katliamlarla yaralanan kardeşi Bosna. Doğası ile görenleri mest eden Bosna ve cefakar insanları Boşnaklar... Bugün İzmir'deki Boşnakların yolculuğunu anlatacağım sizlere

Evlerine hala Mostar Köprüsü'nün fotoğrafını asıp iç geçiren Boşnaklar, artık İzmir'in vazgeçilmez birer parçası oldu. Ancak 1992 yılına kadar Türkiye'de Bosna ile ilgili bir dernek yoktu. Boşnakların yaşadığı acılar onları yakınlaştırmıştı. Bu tarihten itibaren Türkiye'de Bosna Hersek Türkleri kültür ve yardımlaşma dernekleri, Bosna Sancak kültür ve yardımlaşma dernekleri, Boşnak Balkan kültür ve yardımlaşma dernekleri ve Bosna Sancak Karadağ kültür dernekleri kuruldu. İzmir'de de Bosna ve Boşnaklar deyince de hep Bosna Fahri Başkonsolosu Ahmet Kemal Baysak'ın adı akıllara geldi.
Dernekle birbirlerini tanıdılar
Boşnakların dernekleşme hikayesini anlatan Baysak, "Bosna Hersek ve Balkan ülkelerinden 1878 yılından önce ve sonra Türkiye'ye gelmiş olan Boşnaklar, geldikleri bölgelerin özelliklerini, kültürünü, dilini, örf, adet, gelenek ve folklorunu birbirlerinden habersiz yaşatmaya çalışıyordu. Derneklerin kurulmasıyla Boşnaklar birbirini tanıma fırsatı buldu. Daha etkili çalışmalar yapabilmek için derneklerin bir federasyon çatısı altında birleşmesi tasarlandı" dedi. Baysak'a Boşnak kültürüne katkılarından dolayı Kakanj Belediye Meclisi, 30 Mayıs 2013 tarihinde yaptığı toplantıda Saat Kulesi'nin bulunduğu meydana adının verilmesini oybirliğiyle kararlaştırdı. 12 Ağustos 2013 günü Kakanj halkının katıldığı, kendisinin de bulunduğu törenle meydana "Trg Kemala Baysaka" adı verildi.

Önce Bosna dediler
Baysak, "Yapılacak daha çok iş var. Bunları yapabilmek için çok çalışmak gerekiyor. Topluma hizmet ve çalışma arzusu dinamik bir yaşam sürmemi sağlıyor, yaşlanmaya zaman bulamıyorum. Kendimden önce topluma hizmet için çalışıyorum. Bosna Hersek, barış ve hoşgörü içinde yaşanabilecek, dünyanın en güzel ülkelerinden biridir. Bunun değerini çok iyi bilmemiz gerekir. Birlik ve beraberlik içinde hareket ederek Bosna Hersek'te hayatı çocuklarımız, gençlerimiz ve yaşlılarımız için çok daha güzel hale getirebiliriz. Bunu sağlamak için toplumun her kesiminin 'önce Bosna Hersek' deyip büyük bir sorumluluk duygusuyla çaba harcaması gerekir. Eğitim ve kültür seviyesi yüksek Bosna Hersek insanı bunu başaracaktır" diye konuştu.

Bosna Savaşı'ndan sonra kuruldu

İzmir Bosna Sancak Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Abdullah Gül de Bosna denilince yüreği çarpan insanlardan bir tanesi. İzmir Bosna Sancak Kültür ve Dayanışma Derneği'nin kurulmasına bile 1995'teki Bosna Savaşı neden oluyor. Bosna'ya yardım için Çamdibi Esnaf Odası Başkanı Reşat Gençtürk tarafından kuruluyor ve sonraki yıllarda da kurumsallaşıyor. Bugün derneğin bin 300 tane üyesi var. Boşnakların göç hikayesi 1878 yılında Berlin Antlaşması ile Karadağ'ın bir kısmının verilmesiyle başlıyor. 1908-1913 yılları arasında Balkan Harbi ile bu göç daha da hızlandı. Bağ Limanı'nın yola çıkan Boşnakların bir kısmı Çanakkale Körfezi'ne bir kısmı da Halep'e indirildi. Boşnaklar, bu limanlardan Türkiye'nin dört bir yanına dağıldılar. Başkan Gül, "Boşnakların bir kısmı kaptan ile yaşadıkları bir tartışma sonucu Halep'e gidiyorlar. Hatta kaptan Anadolu'ya geldiniz diyerek indirmiş. Halep'e gidenlerin çok az bir kısmı Suriye'de kalmış. Bir kısmı Adana'ya gitmiş. Kayseri, Amasra ve Niğde'ye de gidenler var" dedi.
En çok Bornova'da yaşıyorlar
Ege Bölgesi'nde Boşnakların en yoğun yaşadığı ilin İzmir, ilçenin ise Bornova olduğunu ifade eden Başkan Gül, "İzmir genelinde 750 bin boşnağın yaşadığını tahmin ediyoruz. Başta Çamdibi ve Altındağ olmak üzere Alaçatı, Karaburun, Mordoğan ve Menemen'de de çok sayıda Boşnak yaşıyor. Boşnakların Çamdibi ve Altındağ'a geliş hikayelerini de Başkan Gül şöyle anlatıyor: "Eskiden Çamdibi ovaydı. Mübadelede Rumlar Altındağ'ı boşalttığında bir kısmını buraya gönderiyorlar. Boşnaklar Çamdibi'ni yazlık olarak kullanıyorlardı. Kışlık yiyeceklerini de burada hazırlıyorlardı. Kışın da Altındağ'daki evlerine gidiyorlardı."
DUYGU ERGÜDEN
Ahmet Kemal Baysak kimdir?
Bosna Hersek'ten Türkiye'ye göç eden Grebo ve Resuloviç ailelerinin torunu olarak 31 Ocak 1933 tarihinde Karşıyaka'da doğdu. Kendisi gibi, aileleri Bosna Hersek'ten Türkiye'ye göç eden, Catoviç ve Braçkoviç ailelerinin kızı olan Pervin Kağıtçıoğlu ile 26 Haziran 1959 tarihinde evlendi, iki oğlu ve bir kızı dünyaya geldi. 1951 yılında Mithatpaşa Erkek Sanat Enstitüsü'nün Metal İşleri Bölümü'nden mezun oldu. Cemal Tercan ve bugün hayatta olmayan kardeşleri Salih Şükrü Baysak ve Şükrü Baysak ile birlikte, 1 Temmuz 1954 yılında TERBAY Şirketler Grubu'nun temelini attı. Halen Terbay Şirketler Grubu Onursal Başkanlığı görevini sürdürüyor. Bosna Hersek Fahri Başkonsolosu, İzmir Bosna-Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği Onursal Başkanı, Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu Kurucusu ve Onursal Başkanı. Baysak'a ayrıca Sarajevo Büyükşehir Belediyesi 21 Temmuz 2008 tarihinde "Fahri Hemşehrilik" ünvanı verdi. Gorazde Şehri Belediye Meclisi 18 Eylül 2009 tarihinde, Bihaç şehri ise kentin 751. kuruluş yıldönümünde Baysak'a aynı ünvanı verdi.
Şhoviç Katliamı
Boşnakların göç etmesinde en etkili olan katliamlardan biri de Şhoviç Katliamı. Osmanlı'nın bölgeden çekilmesiyle can ve mal güvenliği kalmayan Boşnakları dağlardaki çeteler korumaya başladı. Ve 9-10 Kasım tarihlerinde Boşnaklara yapılan en büyük katliamlardan birine dünya şahit oldu. 7 Kasım 1924'te Karadağlı Ortodoks Komitacılar, Kolaşin bölge jandarma kumandanı Boşko Boşkoviç'i öldürdü. Ancak suç Müslüman Komitacı Jusuf Mehonjic'in üstüne yıkıldı. Mehonjic, cinayet işlendiğinde orada olmadığını kanıtlamasına rağmen Şahoviç ve Pavino Polye'de yaşanan katliamların nedeni olarak gösterildi. Boşkoviç'in cenazesinde intikam için hazırlıklar yapıldı. 2000 silahlı Ortodoks komitacıya 2 gün hükümetten izin verildi. Ne yaparlarsa yapsın müdahale edilmeyecekti. Boşnaklar kendi kaderlerine terk edildi. 9 Kasım 1924'te Şahoviç ve Pavino Polye köylerine girdiler. Müslüman evlerini yağmalayıp ateşe verdiler. Müslümanları da 2 gün boyunca katlettiler
Acının kenti
Bosna Savaşı'nda Sırp Cumhuriyeti Ordusu'nun Srebrenitsa'ya karşı giriştiği Krivaya '95 Harekatı esnasında Temmuz 1995'te yaşanan ve en az 8 bin 372 Boşnak'ın Srebrenitsa kentinde general Ratko Mladiç komutasindaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp ordusu tarafından öldürülrdü. Bosna Sırp ordusunun dışında katliama "Akrepler" olarak tanınan Sırbistan özel güvenlik güçleri de katılmıştır. Birleşmiş Milletler Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etmiş olmasına karşın 400 silahlı Hollanda barış gücü askerinin varlığı katliamı önlememiştir. Srebrenitsa katliami II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımı olması olarak kabul edilir.
Garibanların memleketi İzmir
1955 yılında Adnan Menderes'in eski Yugoslavya Başbakanı ile yaptığı anlaşma ile Türkiye'ye göç süreci başlıyor. Ancak gelirken birilerinin davet mektubu göndermesi gerekiyor. Başkan Gül de kendi göç hikayesini şöyle anlatıyor: "Bizim aile de 1958 yılında 35 kişi ile geliyorlar. Sirkeci'de 7 gün misafirhanede ağırlanıyorlar. Orada nereye gideceksiniz diye soruluyor. Ancak hala şaşkın haldeler. 4 tane ülke geçerek gelmişler. Bir tanesi demiş ki İzmir'e giderseniz aç kalmazsınız. Garibanların memleketi. İstanbul'da ise zengin de olabilirsiniz daha da kötü olabilirsiniz. Dedem de 'Ben zenginlik falan istemem' diyerek İzmir'e gelmişler."
Ünlü Boşnaklar
Hakan Tartan - Konak Belediyesi eski Başkanı
Muhittin Dalgıç - Çeşme Belediye Başkanı
Kemal Baysak - Siyasetçi
Tahir Şahin - Menemen Belediye Başkanı
Fahri ve Hüseyin Beşok - Basketbolcu
Şemsi Egi - İşadamı
Musa Yılmaz - Siyasetçi

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.