Dünyada lider diplomasisini en etkin yürüten devlet başkanlarının başında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan geliyor. Ziyaret ettiği ülkelerde, katıldığı zirvelerde kurduğu sıcak ilişkiler, yaptığı jeopolitik konuşmalar, küresel stratejik kuruluşların yakın takibine konu oluyor. Nitekim, Başkan Erdoğan'ın Malezya, Endonezya ve Pakistan'da da Türkiye'nin diplomatik aktivizmini dünya siyasetine yansıtması, derinlikli anlaşmalar yapması çok dikkat çekti. Erdoğan ile Asyalı Türk devlet liderleri ve Müslüman ülke liderleri arasındaki samimi anlar, sıcak ilişkiler, Batılı liderlerin moralini bozacak ölçüde. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretleri bölgesel iş birliği ve dayanışma damgasını vurdu.
OSMANLI VURGUSU
Başkan Erdoğan'ın dönüş yolunda ifade ettiği şu sözler muhakkak bir kenara yazılmalıdır: "Gerek Enver İbrahim kardeşim, gerek Prabowo Subianto, gerekse Pakistan'daki muhataplarımız; hepsinin de ifade ettiği bir konu var: Osmanlı. 'Siz Osmanlı'nın devamısınız. Biz sizi böyle görüyoruz' diyorlar. Bu da bizleri gerçekten ayrı bir dünyaya, duygusallığa itiyor. Onlar bizi çok iyi anlıyorlar ama biz kendimizi maalesef anlayamıyoruz. Sıkıntı burada. Bu seyahatte de bize yönelik bu teveccüh, durup dururken olan şeyler değil. Çok açık net söyleyeyim, ecdadımızın kıymetli mirası bizim en önemli zenginliğimiz. Bizlere bütün iltifatlar Osmanlı'nın mirası üzerinden geliyor. Onların bu büyük mirası olmasaydı, herhalde bize bu iltifatlar, bu yaklaşımlar yapılmazdı. Bu iltifatlar ecdadın bize bıraktığı mirasından kaynaklanıyor. Türkiye'nin etkinliği arttıkça hem Doğu hem Batı dünyasında bizlere ilgi de aynı nispette çoğalıyor ve çoğalacak."
SAVUNMA SANAYİİ
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretleri bölgesel iş birliği ve dayanışma damgasını vurdu. Asya'nın üç Müslüman ülkesiyle imzalanan başta savunma sanayi, enerji ve madencilik alanındaki 48 ANLAŞMA çok kıymetli gelişmelere yol açacak. MALEZYA - TÜRKİYE Savunma anlaşması çerçevesinde önemli işbirliklerine imza attı:
ASELSAN ve Sapura arasında haberleşme alanında iş birliği anlaşması, ASELSAN - HAVELSAN ve LUNAS Tersanesi arasında deniz platformları modernizasyonu anlaşması, AVELSAN ve MIMOS - Techinsight arasında yapay zeka alanında ortaklık anlaşması imzalandı. ENDONEZYA TÜRKİYE arasında ASELSAN, ROKETSAN, TAIS ve HAVELSAN'ın, Endonezya'daki stratejik iş birliklerini güçlendirecek anlaşmalara imza atıldı.
Bayraktar TB3'ün ilk ihracatı için de anlaşma yapıldı. 60 Bayraktar TB3 ile 9 Bayraktar AKINCI ihraç edilecek. PAKİSTAN - TÜRKİYE arasında ise Pakistan'ın Türkiye'nin milli savaş uçağı MMU KAAN projesine katılacağı açıklandı. Pakistan, Azerbaycan'dan sonra projeye dahil olan 2'nci dost ve kardeş ülke olacak. Türk savunma sanayiinin deniz platformları alanında tek kalemde gerçekleştirdiği en büyük ihracat olan Pakistan MİLGEM Projesi, Pakistan Donanması için 4 adet MİLGEM ADA Sınıfı Korvet'in üretilmesini kapsıyor.
ASYA'DAN YOĞUN İLGİ
4 Korvetten 2 tanesi Türkiye'deki İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda, 2 tanesi ise Pakistan'daki Karaçi Tersanesi'nde inşa ediliyor. Orta Asya ülkeleri de son yıllarda ordularını güçlendirmek için insansız hava araçları (İHA) ve silahlı insansız hava araçlarına (SİHA) ilgi gösteriyor. Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan bu ülkeler arasında yer alıyor. Hatırlayalım. Başkan Erdoğan, Asya'daki gelişmelerin yarattığı fırsatlar ve ortaya çıkan iş birliği potansiyelinden Türkiye'nin daha etkin biçimde yararlanması için 2019 Ağustos ayında "Yeniden Asya Girişimi"ni başlatmıştı. Batı-Atlantik'in artık güç kaybettiği ve yeni jeopolitik merkezin Asya olduğu gerçeğini iyi okuyan Başkan Erdoğan, Türk Devletleri Birliği'ni ilmik ilmik örerek süreci tam zamanında yakalama şansı yarattı. 2019'dan 2025'e kadar geçen 6 yıllık süreçte Erdoğan, Asya ülkeleriyle ilişkilerimizi bütüncül ve kapsamlı bir strateji temelinde, bölgesel ve ülke özelinde yaklaşımlar geliştirerek sistematik ve istikrarlı biçimde güçlendirdi. Atlantik'in artık güç kaybettiği ve yeni jeopolitik merkezin Asya olduğu daha yaygın bir şekilde dile getiriliyor.
TÜRKİYE GÜÇLENİYOR
Yeni yüzyılın "Asya Yüzyılı" olacağını iyi okuyan ve yükselen Asya ile ilişkileri başarıyla yürüten Başkan Erdoğan - Türkiye, bölgeyi şekillendirmede önemli bir aktör. "Yeniden Asya Girişimi", Türkiye'nin bugüne kadar Afrika'dan Latin Amerika'ya farklı kıtalar için geliştirdiği açılım stratejileriyle desteklenen çok yönlü dış politikasının doğal uzantısıdır. Girişim kapsamında, Türkiye'nin Asya ülkeleriyle uzun geçmişe dayalı ilişkileri yeniden ve geleceğe dönük bir yaklaşımla gözden geçirilmektedir. Zamanlaması da küresel ve Asya kıtasındaki bölgesel gelişmelerin yanı sıra, Türkiye'nin güçlenen jeopolitik konumu ve artan iş birliği kapasitesiyle uyumludur. Yirmi birinci yüzyıl, Asya'nın yeniden yükselişinin yön verdiği bir asır olarak şekillenmektedir. Türkiye'nin Orta Asya'daki konumu gün geçtikçe güçleniyor. Türkiye, profesyonel saha çalışmaları, tabana yönelik projeler, ulaşım, ekonomi, kalkınma alanındaki iş birliği anlaşmaları ile bölgeyle ilişkilerini geliştirmeye ve genişletmeye devam ediyor. Dünya'daki enerji kaynaklarının yüzde 70'inin Türkiye'nin çevresindeki coğrafyalarda bulunduğu göz önüne alındığında, Türkiye'nin kendi jeopolitiği kadar bölgesinde yürüteceği jeopolitik çalışmaların da hayli etkili olduğu görülmektedir. Türkiye'nin açık, diyaloga dayalı dış politika anlayışı ve ekonomik ilişkilerdeki "kazan/ kazan" prensibi de makul bir teklif olarak görülmekte. Bu da Türkiye'nin bölgeye yönelik çalışmaları açısından olumlu bir ortamın oluşmasına yardımcı oluyor.
SONUÇ
Artık herkesin gördüğü bir gerçek var: Asya gerçeği. 21. yüzyıl Asya asrı olacak. Dinamiklerin hızlı bir şekilde değiştiği ve çeşitlendiği, kısa ve uzun vadeli planların devamlı surette revize edildiği dünyada, Türkiye'nin yeni strateji ve oluşumları kurma ve geliştirme çalışmaları büyük önem arz ediyor. Türk dış politikasında yeni jeostratejilerin geliştirilmesine yönelik ciddi adımların atıldığı ve güçlü bir "BAŞKAN ERDOĞAN İRADESİ"nin ortaya koyulduğu net bir şekilde görülüyor. EVET. Türkiye, Asya'nın tarihi bir parçası olarak TARİ- Hİ yükselişte yerimizi alıyor. Türkiye'nin Yeniden Asya Girişimi, ata yurdumuz Orta Asya ile ilişkilerimize de yeni bir boyut kazandırıyor. Çünkü "aynı dev çınarın dalları, aynı güçlü gövdenin kollarıyız" şeklindeki Başkan Erdoğan'ın ifadeleri, bu yeni stratejinin sahada net bir şekilde dile getirilmesi olarak değerlendiriliyor. BÜYÜK HEDEF: 2073 KIZIL ELMA..
