Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır. 7 Ekim'den bu yana ABD eski Başkanı Biden-Siyonist Netenyahu suç makinası Gazze'de acımasız bir katliam gerçekleştirdi. Siyonist Netenyahu-İsrail, 12 bin tondan fazla bomba yağdırdı. Gazze'de 52 binden fazla kardeşimiz şehit oldu. 100 binden fazla masum Filistinli yaralandı. İnsan kasabı özellikle masum Filistinli kadınları ve çocukları katletti. Gazze'de yaşananlar açık bir SOYKIRIM, zulüm ve barbarlıktı. Medeni geçinen ülkeler vahşeti sadece izliyorlardı. Zorlukla sağlanan ateşkes ilan edilmişti. Ne yazık ki, bu sefer ABD Başkanı Trump- Netenyahu yine suç makinası olarak, Gazze'yi işgale ve yeni katliamlara hazırlanıyorlar.
KRİTİK GÜN CUMARTESİ
Cumartesi günü çok kritik bir gün. Trump kendinin yaptırdığını iddia ettiği ateşkesi bozacak uçuk açıklamalar yapıyor. Filistin'deki soykırımı tamamlayacak etnik temizlik kirli planını anlatmayı sürdürüyor. İsrail'in işgal coğrafyasında Filistinlilere yaşam hakkı tanımadığını gösteriyor. Siyonist Netenyahu da Trump'ın gönderdiği yeni bombalarla saldırmayı bekleyen Zebani. Yani cehennemde bekçi olduğuna inanılan, eli topuzlu, çok iriyarı, korkunç yaratık. Etnik temizliğin yeni aşamasında felâketleri küstahça tekrarlıyorlar. Gerçekten 21. yüzyılda, 'Küresel Haydutluk Düzeni' hesapları yapan Trump-Netenyahu ikilisine KİM DUR DİYECEK? Medeni olduklarını sandığımız ülkeler de sessiz. Zaten onlar, işlerine gelmezse yaşananlara bakmazlar. Niye? Çünkü akan kan Müslüman kanı da ondan. Hadi onlar Haçlı-siyonistler. Peki, nerede İslam Teşkilatı? Nerede Arap Birliği? Onları göremezken, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, küresel vicdanı harekete geçirmek için çırpınıyor.
ÇOK KIYMETLİ ÇIKIŞLAR
Mağdur Filistinlilerin gerçek dostu, candan sesi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Asya'nın 3 Müslüman ülkesi Malezya, Endonezya ve Pakistan üzerinden, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze işgaline karşı çok kıymetli çıkışlarda bulundu. Filistinlilerin başka ülkelere dağıtılması yönündeki insanlık dışı açıklamalara karşı Müslüman 3 ülkede de küresel vicdanları harekete geçirdi. Arap Birliği, İslam Teşkilatı hantal pozisyonda iken, Başkan Erdoğan'ın 3 Müslüman ülkeyi harekete geçirmesi inşallah çok dikkate değer gelişmelere yol açacaktır. Trump'ın insanlık dışı sözlerine Erdoğan, İstanbul'da en sert karşılığı vermişti. Herkesin anlayacağı dilde değerlendirmişti: "Şunu açıkça söylemek isterim, siyonist lobinin baskısıyla yeni ABD yönetiminin Gazze ile ilgili gündeme getirdiği önerilerin bizim açımızdan dikkate ve konuşulmaya değer hiçbir yanı yoktur. Bunlar abesle iştigaldir. Havanda su dövme çabalarıdır" demişti. Erdoğan, "Gazelileri binlerce yıllık ebedi vatanlarından çıkarmaya kimsenin gücü yetmez.
Gazze'si, Batı Şeria'sı, Doğu Kudüs'ü ile Filistin, Filistinlilerindir. İsrail'in her türlü saldırısına rağmen topraklarını terk etmeyen Gazze halkı, Gazze'ye sahip çıkmaya devam edecektir" sözleri OSMANLI TOKADI etkisi yarattı.
EMLAKÇI DONALD TRUMP
Donald Trump, başkanlık koltuğuna oturur oturmaz, ABD'nin 20 yıldan uzun bir süre önce Irak'a çökme ve işgal etmesinden bu yana en çılgın, insanlık dışı, ahlaksız ve en olanaksız işgal konuşmalarını sürdürüyor. Donald Trump'ın, Beyaz Saray'da resmi protokolleri aşarak masaya otururken sandalyesini bile tuttuğu siyonist Binyamin Netanyahu ile ortak basın toplantısında sarf ettiği sözler, dünya siyasetinin bir numaralı gündemi.
Donald Trump, "Gazze'yi büyük bir gayrimenkul sitesi olarak düşünün ve ABD ona sahip olacak" şeklinde ifadeler kullanmıştı. Trump, Gazze'nin tamamen bir yıkım yeri olduğunu tekrarlayarak, "Geri alınacak. Düzleştirilecek, onarılacak. Orada kimse olmayacak. Hamas olmayacak. Orta Doğu'daki diğer çok zengin ülkeler aracılığıyla inşa edeceğiz. İnsanlar için, Filistinliler için, yaşamak için güzel yerler inşa edecekler" diyerek, emlakçı ruhuyla insanlık dışı bir tavır göstermişti. "Gazze'yi satın almaya ve sahiplenmeye kararlıyım" iddiasında bulunan Trump, "Onları Mısır'ın, Ürdün'ün ve diğer ülkeler alacak. Suudi Arabistan ve diğerleri gibi bazılarının buna para harcayabilecek. Muazzam miktarda paraları var" diye konuşmuştu.
ARAP ÜLKELERİ SESSİZ
ABD'nin "Gazze Şeridi'ni devralacağını" söyleyen Trump, Gazzelilerin de "başka bir yere gitmesini" üfledi. Emlakçı Trump, bu açıklamaları neden yaptı? Gazze'yi neden istiyor ve bahsettiği kirli planı nasıl uygulayacak? Emlakçı Trump ve Siyonist Netanyahu'nun kirli planı, masum Gazzelileri vatan Filistin topraklarından kalıcı olarak çıkarmayı ve onları başka topraklara yerleştirmeyi içeriyor. Trump, Mısır ve Ürdün'ün, Gazze sakinlerini kabul etmesi için tehdit etti. Ürdün Kralı Hasan, Trump'a bir çıkış yapmazken, topu Mısır- Sisi sahasına attı. Filistinliler, kendi topraklarında vatanlarında kalmak isterken, komşu Arap ülkelerinin hala BİRLİK OLMAKTAN uzak durumları vicdanları titretiyor. Şu gerçek önümüzde: Trump'ın kirli planı, ABD'yi çatışmanın daha da içine çekecek. Trump'ın Gazze kirli planı hayata geçirilirse, Siyonist Netanyahu'nun hem Gazze'ye hem de Batı Şeria'ya kalıcı olarak genişlemesi gibi acı bir sonuç ortaya çıkabilir. Trump'ın kirli planının bir diğer boyutu da gayrimenkul projeleriyle ilgili. Trump, özünde bir müteahhit ve damadı Jared Kushner, geçen yıl Gazze'nin "deniz kıyısındaki mülklerinin çok değerli olabileceğini" ve İsrail'in Şeridi "temizlerken" sivilleri çıkarması gerektiğini söylemişti.
AHLAKSIZ BİR TEKLİF
Trump'a, bugün yeniden inşa edilen bölgede kimlerin yaşamasını hayal ettiği sorulduğunda, Gazze'nin sahil mülkünün, cazibe merkezi olacağını, parası olanların buraya geleceğini öne sürdü. Herhalde, Amerika'daki kasırgalardan rahatsız olan zengin Siyonist-Evanjelistlere satmayı düşünüyor. Daha önce hiçbir ABD başkanı ya da Orta Doğu barış müzakerecisi tarafından önerilmemiş olan bu rezil ve ahlaksız laflar, Trump tarafından bir gayrimenkul projesi fırsatı olarak sunuldu. Trump ne söylediğinin farkında mı? ABD'nin Gazze'ye doğrudan müdahalesi, Washington'un Orta Doğu'daki varlığını radikal bir şekilde genişletecek ve Siyonist Netanyahu'nun harap ettiği bölgenin kaderini derinden etkileyecektir. Uzun süredir ABD'nin yurt dışına askeri müdahalede bulunmasına karşı çıkan Trump'ın işgal etmeyi düşündüğü Gazze'ye Amerikan ordusunu göndermeyi de ihtimal dışı bırakmamasına ne demek lazım? ABD askerlerinin Gazze'ye konuşlandırılıp konuşlandırılmayacağı sorulduğunda Trump, "Ne gerekiyorsa yapacağız... Orayı biz devralacağız" diyor. Sormak lazım: Kimin malını kimden alıyorsun? Vatan diye bir fikrin yok. Sana kim yetkiyi veriyor?
SONUÇ
Evet, "Gazze'yi satın alıp sahiplenme" yönündeki saçma açıklamalarda bulunan ABD Başkanı Trump karşımızda. Belli ki Trump, Filistin ve bölge konusunda derin bir cehalet içinde. Gazze'yi alınıp satılacak bir emlak olarak görüyor. Gazze Şeridi'nin Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunun farkında değil. 'Emlakçı tüccar kafasıyla' konuşuyor. HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA SUSANLAR DİLSİZ ŞEYTANDIR.
