• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Türkiye’nin stratejik Afrika Boynuzu hamleleri

BÜLENT ERANDAÇ

Türkiye’nin stratejik Afrika Boynuzu hamleleri

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13 Şubat 2025
Küresel siyasal sistem giderek daha çok kutuplu bir yapıya dönüşürken, uluslararası istikrarsızlık da artıyor. Türkiye’nin Afrika Boynuzu’nda artan ağırlığı ve Türkiye- Somali-Cibuti birliğini sağlayacak Kızıldeniz stratejisi, dengeleri yeniden oluşturuyor

Amerika'da 2. dönem başkanlığına başlayan Trump'ın Gazze'ye, Grönland'a, Kanada'ya, Panama'ya çökme çıkışları güç politikasının şiddetlendiğini gösteriyor. Güç mücadelesinin yoğunlaşması ve güç politikasının her geçen gün daha belirgin bir şekilde uluslararası hukukun önüne geçmesi ittifakları zorunlu kılıyor.

BÖLGESEL GÜCÜN ÖNEMİ
ABD, Çin ve Rusya bu istikrarsız yapı içerisinde bağımsız hareket edip kendi nüfuz alanlarını genişletmeye ya da korumaya odaklanırken, Türkiye de BÖLGESEL GÜÇ-KÜRESEL AKTÖR konumunu tahkim ediyor. Örneğin, Suriye'de Ahmed Şara yönetiminin iktidara gelmesinde Başkan Recep Tayyip Erdoğan-Türkiye çok etkili olurken, ittifak bağlarını başka ülkelerin nüfuz alanına dâhil etmeyecek şekilde dizayn etmeye çalışıyor. Ankara, güç politikasının şiddetlendiği bir dönemde bölgesel ittifaklar bağlamında dikkat çekici stratejileriyle göze batıyor. Örneğin, Kudüs Paktı fikri üzerinden Türkiye-Irak-Suriye-Lübnan-Ürdün ile birlik oluşturmak. Örneğin, Türkiye'nin Afrika Boynuzu'nda artan ağırlığı ve Türkiye- Somali-Cibuti birliğini sağlayacak KIZILDENİZ STRATEJİSİ.

PETROL ARAMA ÇALIŞMASI
Türkiye'nin Somali ile anlaşmasını, 19 Şubat 2024'te Cibuti ile imzalanan Savunma Anlaşması ile birlikte değerlendirilecek olursa, Türkiye'nin Afrika Boynuzu'ndaki varlığının giderek büyüdüğü kesin biçimde söylenebilir. Türkiye'nin Afrika Boynuzu'ndaki artan varlığı ise orta vadede Somali veya Cibuti'de bir deniz üssü kurmasıyla sonuçlanma ihtimalini taşıyor. Bu bakımdan Türkiye'nin Somali ve Cibuti hamleleri, Aden Körfezi ve Kızıldeniz bağlamında da çok kritik bir hamle olarak görülüyor. Somali ile yapılan anlaşma, Türkiye'nin Somali sularında daha sık deniz konuşlandırması yapmasının önünü de açıyor. Türkiye- Somali Anlaşması, Somali'nin donanmasını ve sahil güvenliğini güçlendirecek ve Kızıldeniz karasularında petrol aramasını beraberinde getirdi.

Oruç Reis gemisi, Somali denizlerinde sismik çalışmaların yüzde 50'sini tamamladı.

Enerji Bakanı Bayraktar, Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi'nin, Somali denizlerindeki sismik çalışmalarının yarısını tamamladığını ve petrolün ardından Somali ile madencilik alanında da iş birliği yapılması için temaslara başlandığını söyledi. Türkiye, denizde petrol keşif filosunu kullanarak Somali açıklarında petrol ve doğalgaz aramak için geçen yıl Somali'ye sismik arama gemisi gönderdi. İki ülke arasındaki anlaşma daha sonra karada petrol ve doğalgaz aramayı kapsayacak şekilde genişletilmişti. Somali'de yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi veren Bayraktar, şunları kaydetti: "Oruç Reis gemimiz, Somali denizlerinde sismik çalışmaların yüzde 50'sini tamamladı. Sayın Bakan ile arama çalışmalarının bundan sonraki sürecini ve kara sahalarında da geliştirebileceğimiz yeni iş birliklerini değerlendirdik. Ayrıca madencilik alanında da yeni bir iş birliği süreci başlatma kararı aldık. Enerji ve madencilik alanındaki iş birliğimizi, ülkelerimiz arasındaki yakın ve samimi ilişkilere yakışır seviyeye ulaştırmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

CİBUTİ TÜRK DENİZ ÜSSÜ
Başkanımız Erdoğan, geçen yıl Türkiye'nin Somali'ye uzay üssü kuracağının müjdesini vermişti. (22 Kasım 2024) Uzay çalışmalarına hız kesmeden devam eden Türkiye, rotayı Afrika'ya çevirdi. Afrika'nın doğu ucunda bulunan Somali, Hint Okyanusu'na doğru atış yapmak için ideal olarak biliniyor. Ülkenin ekvatora yakın olması, uzay limanı için de uygun olduğunu gösteriyor. Ekvator yakınlarında yapılacak testler, uzay roketlerinin menzilini ve verimliliğini artırmaya da yardımcı olacak. Kızıldeniz'in Aden Körfezi'ne açıldığı noktada bulunan Cibuti, stratejik konumu sebebiyle bölgede hâkimiyet sağlamak isteyen yabancı ülkelerin üs yarışına sahne oluyor. Akdeniz ile Hint Okyanusu'nu birbirine bağlayan Kızıldeniz-Aden Körfezi hattının geçiş noktası Babu'l Mendeb Boğazı'nda yer alan Cibuti'de hâlihazırda Fransa, ABD, Çin, İtalya ve Japonya'nın askeri üssü bulunuyor. Türkiye'nin (TİKA) Cibuti'de 5000 dönümlük Türk Özel Ekonomik Bölgesi kurulması çalışmaları devam ediyor. Bunun dışında eğitim, sağlık ve enerji alanında destek var. Türkler, Cibuti'de baraj da inşa ediyor. Bu bölgede TÜRKİYE'DE DENİZ ÜSSÜ PROJESİ devam ediyor.

STRATEJİK YANSIMALAR
Anlaşmanın Türkiye'yi ilgilendiren bir başka önemli yönü ise Mısır ile yürütülen normalleşme politikası içinde de dolaylı olarak yer alması. Türkiye ve Mısır arasında artan diplomatik temaslarda, Afrika'da iki ülkenin gerçekleştirebilecekleri iş birlikleri konuşuluyor. Mısır-Türkiye normalleşmesi ile aradaki iş birliğinin artışı, Mısır'ın Etiyopya ile baraj konusundaki tavrının güvenliğe yönelik bakış açısını etkileme ihtimaline sahip. Bununla birlikte Türkiye'nin Etiyopya ile de iyi ilişkilere sahip olduğu bilinen bir gerçek. 11 Aralık 2024'te Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'i barıştırdı ve aralarında imzalanan Ankara Deklarasyonu, Türkiye'nin çözüm odaklı diplomasisinin bölgesel barış ve iş birliği için bir model niteliğinde bulunduğunu gösterdi.

BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ VAR
Ankara Deklarasyonu'nun oluşturduğu etkiler, sadece Somali ve Etiyopya ile sınırlı kalmayıp, Afrika Boynuzu'nun ötesine geçen bir jeopolitik rezonans oluşturma potansiyeline sahiptir. Nitekim bu girişim, Afrika Boynuzu'nda barışı teşvik etmekle kalmayıp, bölgesel iş birliğini artırmaya yönelik önemli katkılar sağlamaktadır. Bu bağlamda, bu başarılı süreç sonrasında ilk olarak gündeme gelen konu Sudan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında ara buluculuk olarak görünmüştür. Bu iki ülke arasında ortaya çıkabilecek bir uzlaşı sürecinde de Türkiye'nin rol oynama ihtimali, yeni dönemde oldukça önem arz etmektedir. Ankara Deklarasyonu sonrası ortaya çıkan konjonktürde, bölgesel barışın ve özellikle ekonomik entegrasyonun güçlenmesi potansiyeli öne çıkmaktadır. Bu durum aynı zamanda Somali ve Etiyopya ile birlikte Türkiye'nin de yeni ekonomik fırsat alanlarından faydalanmalarına yol açabilecek bir durumu ortaya koyuyor.

SONUÇ
Diplomatik olarak uluslararası alanda sorunlara ve krizlere çözüm üretebilen bir aktör olarak Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye'nin AFRİKA BOYNUZU-KIZILDENİZ'de yeni belirebilecek kolaylaştırıcılık/ ara buluculuk faaliyetleri ile adından bahsettirmesi mümkün görülüyor. Türkiye'nin, Somali ve Etiyopya arasında oluşturduğu uzlaşı modeli, Sudan ve BAE arasındaki gerilimli ilişkilere uyarlanabilir bir durum ortaya koymaktadır. Özellikle Sudan'ın da kıyısı bulunduğu Kızıldeniz'in ve ülkenin stratejik önemi ile Türkiye'nin Sudan ile köklü tarihsel ilişkileri dikkate alındığında, Türkiye'nin bu bölgede ara buluculuk yapma kapasitesinin oldukça yüksek olduğu görülmektedir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.