27 ŞUBAT 2025. TARİHİ BİR GÜN. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Terörsüz Türkiye' PARADİGMASI ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 'İmralı' çağrısı doğrultusunda atılan DEVLET adımları sonuç verdi. Terör örgütü PKK elebaşı Öcalan'ın "Örgüt ömrünü tamamlamıştır. PKK kendini feshetmelidir. Ayrı ulus-devlet, federasyon, özerklik çözüm olamamakta" çağrısı İstanbul'da okundu. Teröristbaşı yazılı açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990'larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK'nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır. Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir.
"ÇÖZÜM OLAMAMAKTA"
Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır" EVET. Devlet Bahçeli'nin çağrısı ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın desteği/oluruyla başlayan, PKK'nın silah bırakmasını esas alan yeni bir sürecin içindeyiz. Ülkemizin geleceği ve yakın coğrafyamız açısından oldukça önemli olan bu sürecin, hedeflenen sonuca ulaşması için yapıcı katkı çok kıymetli. Bundan sonra yapılması gereken, silah bırakılması durumunda ortaya çıkacak olası sonuçlara odaklanmaktır.
Ülkemizin enerjisini tükettiği ve iç barışı zedeleyen emperyalistlerin aparatı PKK'ya silahı bıraktırılması demokratikleşmeyi zehirleyen sarmalın ortadan kaldırılması için önemli bir fırsattır. Sivil siyaset alanı güçlenecektir. PKK'nın peşine takılan DEM'in pozisyonu itibarıyle oluşan terör-güvenlik denkleminin sivil siyasetin alanını daraltığı bir gerçektir. PKK'nın yok edilmesiyle Kürt kardeşlerimiz üzerindeki baskısının sona erdirilmesi hem siyasetin elini güçlendirecek hem de demokratik işleyişin egemen olmasının zeminini sağlamlaştıracaktır.
EKONOMİYE ETKİLERİ
İnsan hayatının ve can güvenliğinin söz konusu olduğu yerde, paradan bahsetmek doğru değil. Lakin, terörle mücadelede yıllık 40 milyar doları aşan bir rakamdan bahsediliyor. Bu kaynağın bir kısmı dahi, ülkemizin kalkınması için kullanıldığında ortaya çıkacak durumu düşünmekte, kürt kardeşlerimize yansımaların da yarar var. Silah bırakma kaynakların doğru kullanılması ve ekonomik kalkınmanın hızlanması gibi olumlu sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Ayrıca kayıt dışı ekonomik pozisyonların ortadan kalkmasına da olanak tanıyacaktır. Başkan Erdoğan'ın İslam dünyası ile çok yakın ilişkiler dönemi başlatmasıyla ortaya çıkan ve önemli ekonomik olanaklar sağlamakta olan uluslararası kalkınma projelerinin hayata geçirilmesinin imkanı güçlenir. Bölge ülkeleri ile ilişkilerin PKK'nın gölgesinden kurtulması, bölgesel anlaşma ve işbirliğinin önünü açmış olur ki bu da bölge ülkeleri ile birlikte Türkiye'nin de her alanda elinin güçlenmesinin önünü açacaktır.
EFKAN ALA DEĞERLENDİRDİ
AK PARTİ Genel Başkan Vekili Efkan Ala teröristbaşının çağrısını değerlendirdi. Ala, " PKK'nın silah bırakması ve kendini feshederse Türkiye prangalarından kurtulmuş olacak' dedi. 'Çağrının özü silahların bırakılması ve terör örgütünün kendisini feshetmesi. Özü bu. Biz de sonuca bakarız'diyen Efkan Ala, şöyle devam etti: "Tabii bu sonuç gerçekleşecek mi, buna bakacağız Türkiye olarak. Sayın Cumhurbaşkanımızın başından beri, ilk hükümeti kurduğu andan itibaren Türkiye'de terörle mücadelede nasıl bir politika izlediği bütün dünya tarafından biliniyor. O zamandan beri kararlı bir biçimde terörü Türkiye'nin gündeminden çıkarma konusunda yapılması gerekenleri yaptı. AK Parti bütün bu süreçlerde gerçekten ciddi inisiyatifler aldı. En son çağrıya ilişkin de söyleyeceğimiz şey sonuca bakmalıyız, sonuca odaklanmalıyız." "Bu çağrı yerine getirilecek mi muhatapları tarafından? Muhatabı kim? Muhatabı terör örgütü. Örgüt bu şansı değerlendirmeli ve bu çağrıya uymalıdır" diye konuşan Ala, değerlendirmesine devam etti: "Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi, başından beri gösterdiği sağlam, dirayetli irade ve sayın Devlet Bahçeli'nin açıklamaları ve Sayın Cumhurbaşkanımızın yine açıklamaları Türkiye'de, terörsüz bir Türkiye hedefini milletimizin önüne koydu. Nihai hedefimiz nedir? Terörün olmadığı bir Türkiye'dir." Çağrının da muhataplarına iletildiğini kaydeden Ala, "Bu aşamada çağrının yapılmış olması da sürecin işlemesi bakımından, yani bugüne kadar yapılanların sonuca ulaşması bakımından bir aşamadır. Ne kadar anlamlı olacak, ne kadar belirleyici olacak. Bu sonuca göre değerlendirilecektir" diye konuştu.
DÜNYA YANSIMALARI
Teröristbaşı'nın 27 Şubat'ta yaptığı "Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir" çağrısı dünya çapında ses getirdi. Bölücü Terör PKK'nın yıllardır hamileri olarak bilinen Amerika ve Almanya'dan çift yüzlü açıklamalar geldi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes, "önemli bir gelişme" olarak ifade ettiği çağrı için "Bu gelişmenin bu sorunlu bölgeye barış getireceğine inanıyoruz" diye konuştu. Hughes, "Bunun, Türk müttefiklerimizin, ABD'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki IŞİD karşıtı ortakları konusundaki endişelerini hafifletmeye yardımcı olacağını umuyoruz" ifadelerini kullandı. Amerika'nın açıklamasının satır aralarına bakarsak, Suriye'nin kuzeydoğusunu işgal eden aslında PKK olan ama çakma Suriye Demokratik Güçleri (SDG) yi koruma kollama sevdasındalar. Nitekim bu açıklamadan hemen sonra ABD'nin koruması altındaki haydut Mazlum Abdi, PKK'nın silah bırakma çağrısı onları ilgilendirir, bizim Rojava'daki güçlerimizi ilgilendirmez" diye üfürdü.
ALMANYA'DAN TUHAF AÇIKLAMA
Almanya hükümeti sözcüsü, Şansölye Olaf Scholz'un Öcalan'ın çağrısını değerlendirmesini şöyle aktardı: "Öcalan'ın çağrısı sonunda bu şiddetli mücadeleyi aşmak ve Kürt sorunu hakkında kalıcı, barışçıl bir gelişmeye ulaşmak için bir şans yaratıyor" diye konuştu. Sözcü, çağrıyı memnuniyetle karşılamakla birlikte Türkiye'deki Kürtlerin kültürel ve demokratik haklarının korunması için daha fazla adım atılması gerektiğini söyledi. Yıllardır bölücü terör çapulcularının cirit attığı Almanya'nın çift yüzlü açıklaması, bir itiraf özelliği de taşıyor. İNGİLTERE. İngiltere Dışişleri Bakanlığı "tüm taraflara güvenlik, istikrar ve hukukun üstünlüğüne saygı sağlayan barışcıl ve yapıcı bir sürece dahil olma" çağrısı yaptı. Açıklamada ayrıca Londra'nın Türkiye ve bölgede çatışmayı azaltan ve istikrarı teşvik eden çabaları desteklemekte kararlı olduğu vurgulandı.
PKK KONGRESİ TOPLANACAK MI?
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, " barış sürecini "tamamen desteklediklerini" vurguladı. Öcalan'ın yaptığı çağrı üzerine konuşan Barzani, çağrının ardından PKK'nın kongresini toplayacağını ve kararlar alacağını dile getirerek, şöyle konuştu: "Öcalan'ın mesajından sonra PKK bir kongre toplayacak. Eğer olumlu bir yanıt verirlerse, sonraki adımlar tartışılabilir. Öcalan'ın çağrısı, sorunun doğru bir şekilde nasıl çözülebileceğine dair bir yol haritası olacak. Bu sürecin kısa sürede sonuçlanmasını beklemek gerçekçi değil, ancak çağrı açıktır; barış çağrısıdır" SONUÇ 27 ŞUBAT 2025 TARİHİNİ ASLA UNUTMAYALIM. BÜYÜK TÜRKİYE yolunda büyük bir engel aşılmıştır. Emperyalist ülkelerin aparatları aracığılıyla Türkiye'ye takmaya çalıştıkları pranga kırılmıştır. PKK'yı mayın eşeği gibi kullanan, ABD ve Avrupa'nın , istihbarat servislerinin ellerinden oyuncakları alınmıştır. İç Cephenin sağlamlığıyla dış cephelerde de GÜÇLÜ TÜRKİYE RÜZGARI ESMEYE DEVAM EDECEKTİR. Terörsüz Türkiye, KIZIL ELMA HEDEFİNE EMİN ADIMLARLA YÜRÜYECEKTİR. 21'İNCİ YÜZYILIN YILDIZI GÜÇLÜ TÜRKİYE OLACAKTIR. BAŞKAN ERDOĞAN VE MHP LİDERI BAHÇELİ'NİN TERÖRSÜZ TÜRKİYE HAMLELERİNDE YOLU AÇIK OLSUN.
