• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Terörsüz Türkiye sürecinde 2. aşama BÜLENT ERANDAÇ

Terörsüz Türkiye sürecinde 2. aşama

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02 Mart 2025

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Terörsüz Türkiye' PARADİGMASI ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 'İmralı' çağrısı doğrultusunda atılan DEVLET adımları sonuç verdi. Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın "Örgüt ömrünü tamamlamıştır. PKK kendini feshetmelidir. Ayrı ulus-devlet, federasyon, özerklik çözüm olamamakta" çağrısı İstanbul'da okundu. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecinde teröristbaşının PKK'nın fesh ve silah bırakmasına ilişkin çağrısının TARİHİ BİR FIRSAT olduğunu belirterek, "terörizm duvarını yıkma hedefine doğru ilerlemek için tarihi bir fırsatımız var" ifadelerini kullandı. Terörsüz Türkiye süreciyle ilgili ezber bozan çıkışı yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'de, teröristbaşının örgüte yaptığı silah bırakma ve kendini feshetme çağrısına ilişkin,"Sahte ayrımcılıkların, yapay anlaşmazlıkların, cepheleşme ve yanlış anlamaların milli hayatımızdan tamamıyla sökülüp atılacağı kutlu bir dönemin eşiğindeyiz" dedi.

ŞİMDİ NE OLACAK?
İmralı'nın bu açıklaması sonrası tüm silahlı unsurların silah bırakıp, kongre toplayıp örgütü feshetmesi gündeme girdi. Bugüne kadar sayısız devlet ve istihbarat servisleriyle, özellikle de Derin Amerika servislerine aparat olan PKK'nın İmralı açıklama yaptı diye kendisini fesh edip etmeyeceği tartışılıyordu. AĞABABALARININ KANDİL TEZGAHI. Teröristbaşının terör örgütü PKK'ya yaptığı silah bırak ve örgütü feshet çağrısının ardından terör örgütünün KANDİL sözde yürütme komitesinden, "Öcalan'ın çağrısını kabul ederek ateşkes ilan ettiğini" açıkladı. Lakin, bu açıklamanın ayrıntısında, Kandil çapulcularına AĞABABALARINDAN geldiği anlaşılan, 'Zaman kazanma' tezgahına girdikleri gözlendi. Kandil çapulcuları FESİH kararı almaya yönelik kongrenin toplanabilmesi için teröristbaşının 'bizzat kongreyi yürütmesi' gerektiğini iddia ettiler. Lakin, İmralı'nın çağrısını ölümden önceki son çıkış olarak görüp, silah bırakmak isteyen ve zorunda kalacak unsurlar da ortaya çıkacaktır. Türkiye'de PKK toprağa gömüldü. Irak'ta ölüme çok yaklaştılar. Suriye'deki PKK-YPG üzerinden bazı oyunların tezgahlanmak istenildiği de gözleniyor.

COĞRAFYA GELİŞMELERİ
Değerli Komutanım-araştırmacı yazar Yusuf Alabarda, TSK'nın çeşitli birliklerinde 23 yıl görevde bulundu. Dayton Barış Anlaşması'nın imzalanmasının akabinde Bosna-Hersek NATO Uygulama Gücünde (IFOR) görev aldı. ABD'de 2007 yılında "Savunma Kaynaklarının Planlanması ve Yönetimi" üzerine yüksek lisans eğitimini tamamladı. TSK'nın önemli modernizasyon projelerinde proje yöneticisi olarak çalıştı. Halihazırda doktora çalışmasını Güvenlik Bilimleri Enstitüsü'nde "Demokratik Sivil- Asker İlişkileri" üzerine yazdığı tez ile sürdürmektedir. İlgi alanları savunma yönetimi, savunma ve güvenlik, demokratik sivil-asker ilişkileri, güvenlik sektörü reformları ile özel askeri firmalar ve bu firmaların özellikle Ortadoğu'daki faaliyetleri üzerinedir. Son gelişmeleri içeren dikkat çeken bir analize imza attı: "Beklenen oldu ve İmralı'daki terör örgütü elebaşı Öcalan'ın paylaşılan metindeki öne çıkan beş husus değerlendirmeye değer konulardır. Birincisi, Türkiye'de uzunca bir zaman uygulanan kimlik inkârı politikaların, terör örgütünce suiistimal alanı olarak kullanıldığını anlıyoruz. İkincisi, son 200 yıldan bu yana emperyalizmin bölgedeki hedeflerine ulaşmak için tüm bölge halklarını birbirine düşürecek bir siyaset takip ettiğini, terör örgütü elebaşının geç de olsa bu durumu anladığını öğrenmiş oluyoruz. Üçüncüsü, Türkiye'de kimlik inkarının artık olmadığını, siyasetin demokratik zeminde yapılmasının önünde bir engel bulunmadığını, en ideal mücadelenin devlet ve toplumla bütünleşerek yapılacak demokratik siyasetten geçtiğini İmralı tarafından kabul ediliyor. Dördüncüsü, Türkiye'den ayrılma, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümlerin sorunları çözmede bir yöntem olmadığını, böylece sahada siyaset yapan DEM Partisi'nin ayrılma, federasyon, idari özerklik gibi hedefler peşinde koşmaması gerektiği yine İmralı aracılığı ile duyurulmuş oldu. Beşincisi, bu kapsamda zamanın ruhunun dışında kalmış örgütün ivedilikle silah bırakması ve kendisini feshetmesi örgütün kurucusu elebaşı Öcalan tarafından ilan edildi. PKK sadece PKK'dan ibaret değildir. Bugüne kadar sayısız devlet ve istihbarat teşkilatı ile aynı yatakta sabahlamış bu organizasyon İmralı açıklama yaptı diye kendisini hemen feshedecek değil. Lakin yine de İmralı'nın çağrısını ölümden önceki son çıkış olarak görüp, silah bırakmak isteyen unsurlar da olacaktır.

IRAK SAHASINDAKİ PKK
Irak'ta varlığını sürdüren PKK yapılanması için zaman ve mekân daralmaya devam etmektedir. Bölgesel yönetim de merkezi hükümet de Kandil merkezli PKK yapılanmasının kendi varoluşlarına esaslı tehdit oluşturduğunun farkındalar. Ayrıca TSK'nın ve istihbaratın bu coğrafyada her geçen gün artan ağırlığı, PKK'ya tanınan alanı ve zamanı burada daraltmaktadır. Irak sahasındaki bazı fraksiyonların İran tarafından desteklenmeye devam edeceğini düşünmek sanırım yanlış olmaz lakin Irak sahasında örgütten önemli kopuşlar beklenebilir. SURİYE SAHASINDAKİ YPG İmralı'nın açıklamasına esaslı direnişin Suriye sahasında gösterileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Burada örgüte İsrail ve ABD'nin desteğinin her geçen gün daha belirgin hale geldiği aşikardır. İsrail'in yeni Suriye yönetimine hasmane bir tavır takındığı ve Suriye'yi dört ayrı kantona ayırma konusunda oldukça kararlı olduğu bilinmektedir. Daha şimdiden Mazlum Kobani namlı terörist, İmralı'nın açıklamasının Türkiye'deki PKK unsurlarını kapsadığını, Suriye'deki yapının PKK ile bir alakasının olmadığını tekrarlamaktadır. Suriye'de silah bırakmayan YPG'nin, İsrail gibi bir yayılmacı ve kan dökücü bir devlet ile irtibat kurması Türkiye'nin sınırları dibinde İsrail eliyle terörün palazlandırılması anlamına gelir. Şartlar bu noktaya tebdil olduğunda kendi göbeğini kesmek Türkiye'nin üzerine düşen en önemli vazife olacak ve YPG'yi kendi eliyle silahsızlandıracaktır. Umarım bugün elebaşının açıklaması üzerinden hamasi açıklamalar yapanlar, o gün geldiğinde 'aman Suriye'ye girmeyin' diye feryat etmezler."

SONUÇ
BAŞKAN Erdoğan'ın belirttiği gibi, "Terörizm duvarını yıkma hedefine doğru ilerlemek için tarihi bir fırsatımız var" Devlet Bahçeli'nin çağrısı ve Erdoğan'ın desteği/oluruyla başlayan, PKK'nın silah bırakmasını esas alan yeni bir sürecin içindeyiz. 27 ŞUBAT 2025 TARİHİNİ ASLA UNUTMAYALIM. BÜYÜK TÜRKİYE yolunda büyük bir engel aşılmıştır. Emperyalist ülkelerin aparatları aracığılıyla Türkiye'ye takmaya çalıştıkları pranga kırılmıştır. PKK'yı mayın eşeği gibi kullanan, ABD ve Avrupa'nın istihbarat servislerinin ellerinden oyuncakları alınmıştır. İç Cephenin sağlamlığıyla dış cephelerde de GÜÇLÜ TÜRKİYE RÜZGARI ESMEYE DEVAM EDECEKTİR. Terörsüz Türkiye, KIZIL ELMA HEDEFİNE EMIN ADIMLARLA YÜRÜYECEKTİR. 21. YÜZYILIN YILDIZI GÜÇLÜ TÜRKİYE OLACAKTIR. BAŞKAN ERDOĞAN VE MHP LİDERİ BAHÇELİ'NİN TERÖRSÜZ TÜRKİYE HAMLELERİNDE YOLU AÇIK OLSUN.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.