• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Terörsüz Türkiye sürecinde son durum BÜLENT ERANDAÇ

Terörsüz Türkiye sürecinde son durum

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01 Mayıs 2025

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli, 50 yıldan bu yana Büyük Türkiye yürüyüşüne pranga vurmada küresel güçlerin-istihbarat servislerinin kullandığı PKK Terör Örgütü'nün tamamen feshedilmesine yönelik 1 Ekim 2024'te son derece akıllı bir proje başlattı.
22 Ekim'de MHP Lideri Devlet Bahçeli, ezber bozan, yabancı istihbarat servislerinin elindeki PKK oyuncağını alan bir çıkış yaptı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan gelişmelerin önünü kararlı bir duruşla açtı. 27 Şubat'ta İmralı Adası'ndaki teröristbaşı Öcalan, miadını doldurmuş PKK'nın silahları bırakması ve kendini feshetmesi için çağrı yaptı. 10 Nisan'da ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEM heyeti ile görüştü.
Bunlar "Terörsüz Türkiye" sürecindeki önemli adımlardı. Şimdi yeni bir aşamaya gelindi.

MAYIS AYI ÖNEMLİ
Nisan ayının son günlerinde, PKK'nın Kandil'deki kan içicileri, Avrupa kanadının, emperyalist ülkelerin sufleleri ile işi sulandırmaya, zaman kazanmaya yöneldikleri gözlendi. Suriye'nin toprak bütünlüğünü bozmaya yönelik, ABD, Fransa ve İsrail'in yeni tezgahlarının arttığı gözleniyor.
Suriye'de emperyalist ülkelerin kurgulamakta oldukları kirli-sinsi tezgahlara karşı anında gardını alan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar ziyareti sırasında çok sert Suriye mesajı verdi. Türkiye'de DEM içindeki kanatlar arasındaki tartışmalar ve özellikle de geçen hafta, ABDSiyonist Netanyahu, Fransa'nın aparat PKK-YPG-SDG çapulcusu Ferhat Abdi Şahin üzerinden kurgulamak istedikleri bölücü tezgahlar dikkati çekti. Bakan Fidan, "Suriye'nin toprak bütünlüğünü hedef alan hiçbir girişimi kabul etmiyoruz, egemenliğini zedeleyecek olan hiçbir girişimi kabul etmiyoruz. Suriye'de terör örgütlerini devam ettirecek, devamını sağlayacak hiçbir girişimi kabul etmiyoruz. Bizim için aslolan Suriye'nin egemenliğini koruyarak saygın, kalkınmış bir devlet olarak bölgede ve uluslararası camiada yerini almasıdır. Suriye'de DEAŞ nasıl sistemden çıktıysa PKK da sistemden çıkacaktır. Ya kendi isteğiyle; ya da başka türlü çıkacaktır" açıklamasını yaptı.

BAHÇELİ'NİN UYARISI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Terörsüz Türkiye sürecindeki son gelişmeleri değerlendirdi:
"PKK'nın derhal silahlarını teslim etmesi, kongresini toplayıp örgütsel fesih işlemini tamamlaması, Terörsüz Türkiye hedefinin enfekte olmaması, kimi komplikasyonların yaşanmaması için derhal sağlanmalıdır. Ön şart ileri sürülmeksizin 27 Şubat İmralı çağrısına bağlılık esastır ve bölücü terör örgütünün önderi olarak gördüğü şahsa itibar ve itaati asıldır. Başka çıkar yol ya da sığınılacak bahane kalmamıştır.
Kamışlı provokasyonu pişmiş aşa su katma rezaletidir. Buna kapalı durmak, terörü ülke ve bölge gündeminden çekip çıkarmak, insani, milli, şüphesiz vicdani mahiyetli namus meselesidir." Terörsüz Türkiye sürecinin son durumuna ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, dün (Salı) AK Parti Grup Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Tunç, süreçte pazarlığın söz konusu olmadığını vurgularken, "Al ver söz konusu olamaz." dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Burada bir müzakere, bir pazarlık söz konusu değil. DEM Parti'nin geçen hafta Adalet Bakanlığına yaptığı ziyarette biz bir müzakere yapmadık" dedi. Bakan Tunç, Türkiye'nin gelişmesinin ve kalkınmasının önünde ayak bağı olan terörden kurtulma mücadelesi verildiğini vurguladı. Terör belasından kurtulmak istediklerini belirten Adalet Bakanı Tunç, "Örgütün kendisini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakması" çağrısına henüz cevap verilmediğini anlattı.
Bakan Tunç, yaşanan süreçte herkesin sorumlu davranması, sorumluluk makamındakilerin sürece zarar vermemesi, bu yönde açıklamalar yapmaması gerektiğinin altını çizdi.

DESTEK VERİLMELİ
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın açıklamalarının hatırlatılması üzerine Tunç, "'Top iktidarda' demek, ne demek? Biz burada top oynamıyoruz. Burada ciddi bir mesele var. Terörün tasfiyesiyle ilgili çabalar söz konusu. O nedenle bu çabalara destek vermek lazım. Bu çabaları baltalayacak söylemlerden kaçınmak lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Sürecin devam etmesi gerektiğini belirten Tunç, şöyle devam etti:
"Topun iktidarda olması, vesaire söz konusu değil. Burada bir müzakere, bir pazarlık söz konusu değil. DEM Parti'nin geçen hafta Adalet Bakanlığına yaptığı ziyarette biz bir müzakere yapmadık.
DEM Parti Grup Başkanvekillerinin talepleri oldu. Neydi bu talepler? Cezaevindeki hükümlülerin şartlarıyla, Cezaevi Gözlem Kurullarının iyi hal şartlarıyla ilgili verdiği kararlarla, yine hasta hükümlü ve tutukluların sağlık şartları ve onların infaz ertelemeleriyle ilgili birtakım taleplerdi.
Kovid düzenlemesinden örgütlü suçların da yararlanabilmesiyle ilgili birtakım talepler. Burada bir pazarlık, müzakere söz konusu değil. İmralı'nın 'Terörsüz Türkiye' sürecindeki çağrısında da bir pazarlık olmadığını hepiniz görüyorsunuz.
Dolayısıyla bir 'al-ver' süreci söz konusu olamaz. Burada 'topun iktidarda olduğu' vesaire bunlara katılmak mümkün değil. Burada top oynamıyoruz, ciddi mesele." Tunç, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ve her şeyin kanunlar çerçevesinde yapılabileceğini ifade etti.

DÜZENLEME OLACAK
Kamuoyuna yansıyan infaz ve ceza adaletiyle ilgili düzenlemelerin kişiye özel olmadığını vurgulayan Tunç, TBMM gündemine ilerleyen günlerde gelecek yargı paketinde, ceza adalet sisteminin etkinliğinin artırılmasına yönelik düzenlemeler bulunacağını anlattı. Yılmaz Tunç, kanun teklifinde, soruşturma, kovuşturma ve infazla ilgili düzenlemeler bulunacağını, bu konudaki takdirin milletvekillerinde olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: "İnfaz düzenlemesiyle ilgili kamuoyunda konuşulan bazı yanlış anlamalar var.
Hukukumuzda, kanunlarımızda özel infaz usulleri var. Konutta infaz, geceleyin infaz, hafta sonu infaz şeklinde. Bunların, özel infaz usullerinin uygulanabilmesi için de belli bir ceza miktarının altında olması gereken suçlar.
Kasten işlenen suçlar bakımından, 1,5 yılın altındaki suçlarda konutta infaz olabiliyor. Dolayısıyla zaten 2 yılın altındaki suçlar bakımından koşullu salıverme ve denetimli serbestlik uygulandığı için uygulama kabiliyeti yok. Bu eşiği biraz daha artırarak genel bir uygulama yani kişilere özel bir uygulama söz konusu değil."

"Terörsüz Türkiye" sürecinin kesintiye uğramaması için bazı partilerin, sorumluluk makamındaki kişilerin çok daha yapıcı davranması gerektiğini belirten Tunç, "Topun iktidarda olduğu yönünde bu tarz açıklamalar sürece fayda sağlamaz. Burada bir pazarlık kesinlikle söz konusu olamaz. Terörist başının terör örgütüne yönelik ifadeleri ortada.
Terör örgütünün bir an önce kendini feshetmesi ve silahları bırakmasına yönelik bir çağrı. Şu anda beklenen budur, tüm odaklanılan nokta da terör örgütünün kendisini feshetmesidir" diye konuştu.
Türk devleti, PKK'nın silah bırakma kararını almasını ve kendini feshettiğini ilan etmesini bekliyor. Mayıs ayı önemli.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.