Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan himayelerinde Türkiye, dördüncüsünü düzenlediği Antalya Diplomasi Forumu'nda bu yıl da diplomasinin nabzını tuttu. Zengin ve çok katmanlı bir istişare platformu olarak öne çıktı.
Forum, bölgesel ve küresel gelişmelere ışık tutarak, mevcut sorunlara çözüm önerileri getirecek senaryoları tartıştı.
Toplamda 155 ülkeden 6000'i aşkın konuk geldi. 21 devlet ve hükümet başkanı, 5 devlet ve hükümet başkan yardımcısı, 2 meclis başkanı, 2 özerk yönetim lideri, 64 bakan, 61 uluslararası kuruluşun üst düzey temsilcisi Antalya'da bir araya geldi. Ayrıca, çok sayıda düşünce kuruluşu temsilcisi, diplomatlar, bilim adamları ve iş adamları forumumuza iştirak etti. Türkiye, Karadeniz'den Ortadoğu'ya, Afrika'dan Balkanlara, krizlerin odağında yer alan pek çok aktörü aynı çatı altında buluşturdu.
İTALYA SEFERİ
Antalya Forumu'ndan sonra, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, dikkati çeken bir açıklama yaptı: "Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 2025 yazında kapsamlı bir diplomatik kampanya başlatacak." Evet. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, lider diplomasisinin önde gelen devlet-millet adamı olarak, yaz harekâtına hız verdi. Mayıs ayında Başkan Erdoğan, İtalya gezisini dün (Salı) yaptı. Ardından, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (3 Mayıs), ardından can kardeşimiz Aliyev'le görüşmek üzere Azerbaycan'a gidecek. Haziran ayında, ABD Başkanı Trump'la iki kez, Washington'da Beyaz Saray'da ve NATO Zirvesi kapsamında Hollanda'da görüşecekler. Ardından, Katar, Suudi Arabistan ve Suriye seferleri olacak. Türkiye-İtalya 4. Hükümetler Arası Zirvesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin başkanlığında dün (29 Nisan - Salı) gerçekleşti. Ziyaret kapsamında düzenlenecek iş forumunda özellikle savunma, havacılık, siber güvenlik, enerji, otomotiv ve altyapı sektörlerindeki iş fırsatları masaya yatırıldı. Üçüncü ülkelerde iş birliği imkânları da değerlendirildi. Türkiye, geçen yıl İtalya'ya 12,9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken bu ülkeden ithalatı 19,3 milyar doları buldu. İki ülke arasında 32 milyar dolara ulaşan ticaret hacmi, ekonomik ilişkilerdeki olumlu seyri gösterirken son dönemde özellikle savunma sanayisindeki temas trafiğinin yoğunlaşmasının yeni hedeflere ulaşmada itici güç olacağı vurgulandı. İtalya, Türkiye'nin en fazla ihracat gerçekleştirdiği 5 ülkeden birisi. İki ülke arasında otomotiv, makine, tekstil, kimya, ilaç ve enerji gibi sektörlerin yanı sıra savunma sanayisi, havacılık ve uzay gibi yüksek teknoloji odaklı alanlarda iş birliği yapılıyor. Şu anda, bin 610 İtalyan sermayeli firma, 5 milyar dolarlık yatırımla Türkiye'de faaliyet gösteriyor.
Yatırımlar otomotiv, enerji, altyapı, lojistik, bankacılık ve gıda gibi sektörlerde yoğunlaştı.
GÖRÜNÜR OLDUK
Türk firmaları İtalya'da tekstil, gıda ve otomotiv yan sanayisi başta olmak üzere görünür hale geldi. Selçuk Bayraktar-Baykar ile Leonardo arasındaki anlaşma Türkiye'nin konumunu güçlendiriyor. Türkiye'nin önde gelen insansız hava araçları üreticisi Baykar ile Avrupa'nın en büyük savunma firmalarından İtalyan Leonardo arasında insansız teknolojilere ilişkin imzalanan ortaklık anlaşması, Türkiye'nin savunma sanayisindeki konumunun güçlenmesi açısından çok önemli.
Bu ortaklık, Avrupa'da hızla büyüyen insansız hava aracı (İHA) pazarında Türkiye'nin etkinliğini artırıyor. Avrupa İHA pazarının, önümüzdeki 10 yılda 100 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Bu anlaşma, zaman içinde artması planlanan stratejik ortaklıklar için de dönüm noktası oluyor.
İki ülkenin diğer küresel aktörlere olan stratejik bağımlılıkları azaltma hedefinde olduğuna dikkat çekilirken şu değerlendirmeler yapılıyor: "Türkiye ve İtalya, Avrupa ile Akdeniz'in endüstriyel otonomisini güçlendirmek amacıyla çelik ve kimya endüstrileri başta olmak üzere, çeşitli sektörlerde tedarik zincirleri geliştirme ihtiyacını paylaşıyor.
Üretim zincirleri açısından da İtalya ve Türkiye arasındaki sinerji, yapılandırılmış ve uzun vadeli bir işbirliğini daha da güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu işbirliği sadece ekonomik ve ticari tamamlayıcılıkları değil, aynı zamanda daha ileri bir bölgesel entegrasyonu pekiştirmeyi hedefliyor. Yani iş ve ekonomi düşünüldüğünde, İtalya ve Türkiye bölgesel sistemi daha da entegre edecek konumda.
İtalya, Türkiye'nin Avrupa sistemine entegre olmasını ve erişmesini sağlarken Türkiye de diğer pazarlara ve bölgelere (Orta Doğu, Afrika, Orta Asya) giden yolu açacak."
KKTC'NİN ÖNEMİ
Türkiye için Kıbrıs'ın ehemmiyetini ve kıymetini çok iyi bilen Başkan Erdoğan, 3 Mayıs'ta Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yapacağı sefer dikkati çok çekecektir. Erdoğan, hem KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi hizmet binalarının hem de Teknofest 2025'in açılışını yapacak.
KKTC Cumhurbaşkanlığı binasının anlam ve önemi büyük.
Bağımsız bir devleti temsil ediyor. Ada'da artık iki ayrı devlet var: Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve güneyinde Rum yönetimi. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir azınlık değil, asli unsur olarak, bağımsızlık yolunda yürüyor. Erdoğan, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olası devletinin merkezinden önemli mesajlar verecek. KKTC ve Kıbrıs Türkleri, Türkiye'nin ve Türk insanının ayrılmaz parçasıdır.
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ercan Havalimanı'nda gerçekleşecek Teknofest, uluslararası düzeyde tanınan bağımsız Kıbrıs Türk Devleti yolunda mühim ve gerekli bir faaliyettir. Yerli ve milli teknoloji hamlesinin tüm imkân ve kabiliyetinin sergilenmesinin yanında, genç kuşaklara "Milli Dava: Kıbrıs Bilincinin Aşılanması" bakımından da doğru bir tercihtir.
SONUÇ
Kıbrıs Adası... Doğu Akdeniz'deki stratejik konumuyla küresel ticaret yollarına hâkimiyeti ve etrafındaki petrol-gaz yatakları bakımından son derece önemli bir adadır. Amerika'nın, Rusya'nın, Çin'in, Avrupa'nın ekonomik, askeri ve enerji güvenliği bakımından birinci derece ilgi alanı olduğundan, Türkiye'nin ne kadar önemli bir güvenlik ve enerji teminatı olduğu ortaya çıkmaktadır. Doğu Akdeniz'de en uzun kıyıya sahip Türkiye'nin, son zamanlarda dikkat çekici biçimde Avrupa'nın, Siyonist İsrail'in, Yunanistan'ın sinsi yayılmacılığıyla kuşatılmak istenmesi karşısında Başkan Erdoğan-Türkiye'nin Mavi Vatan Stratejisi'nin ne kadar hayati olduğu bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Evet.
Kıbrıs, Türkiye'nin bekasının sigortasıdır. Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, Ege Denizi'nde ve Doğu Akdeniz'de oldu bittiye izin verilmeyeceğini vurgulayan yeni jeopolitik hamlelerine hız veriyor. Amerika, Avrupa ve İsrail'in, Ege ve Doğu Akdeniz'de oynamaya kalktıkları kirli oyunlara karşı, Türkiye her daim hazır ve yeni planlarını da ardı ardına devreye sokuyor.
