ABD ve İSRAİL aparatı Suriye PKK/SDG'nin tasfiye olmasına ilişkin 10 Mart Mutabakatı'nın bitmesine 7 gün kaldı. Türkiye PKK'nın tasfiyesi için İsrail'e son derin mesajını verdi. Artık PKK'nın tamamen tasfiye olması için zaman kum saati gibi işliyor.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan çok kritik bir zamanda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'i Suriye'ye gönderdi. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Sara ve heyetiyle yapılan görüşmeler ABD ve İsrail'e derin mesaj verirken PKK'ya da son derin bir uyarı oldu. Katil Netanyahu'ya sırtını dayayan Amerika'nın sessiz kaldığı bir zamanda Türkiye Suriye PKK'nın tasfiyesi yolunda son adımları atıyor. Netanyahu'nun 29 Aralık Pazartesi günü Amerika'ya giderek ABD Başkanı Donald Trump'la yapacağı görüşme PKK/SDG'nin Suriye yönetimine entegrasyonu için çok özellikli gelişmelere konu olacak.

FİDAN AÇIKLAMA YAPTI
Görüşme öncesinde Başkan Erdoğan kararlı duruşunu yine göstererek ABD'den entegrayon için harekete geçmesini sağlayacak Netanyahu'nun Suriye tezgahlarına mani olması için zamanlamalı bir hamle yaptı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam ziyaretinde Suriyeli mevkidaşı Esad Hasan Şeybani ile ortak basın toplantısı düzenledi. Fidan, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Şam yönetimi ile entegrasyon görüşmelerinde "çok fazla ilerleme kaydetmeye niyeti olmadığını görüyoruz" dedi. Bakan Fidan, "SDG'nin belli faaliyetlerini İsrail ile koordinasyon içinde yürütüyor olması, aslında Şam ile yürütülen görüşmelerde de şu anda büyük bir engel" ifadesini kullandı.
Şeybani Türk heyeti ile görüştükten sonra Suriye'nin kuzeydoğusundaki "Cezire bölgesine daha fazla önem vereceğiz. Suriye devleti orada olacaktır" diyerek SDG'ye net uyarıda bulundu. Suriye'de yeni yönetim altında Şara ile SDG sözde komutanı Mazlum Abdi 10 Mart 2025'te bir anlaşma imzalamıştı. Sekiz maddelik anlaşma, ülkenin kuzeydoğusunu kontrol eden PKK/SDG'nin Suriye'nin devlet kurumlarına entegrasyonunu öngörüyordu.
Geçen hafta Bakan Fidan, yaptığı açıklamada Suriye hükümetiyle SDG arasında 10 Mart'ta varılan anlaşmanın "uygulanmasının geciktiğini" ve SDG'nin "gecikmeden" mutabakata uyması gerektiğini belirtti. Bakan Fidan, SDG'nin Suriye'nin yeni güvenlik yapısına entegrasyonundaki gecikmelerin ülkede ulusal birliği zayıflatabileceği uyarısında bulunmuştu. Fidan ayrıca IŞİD'in hala ciddi bir tehdit olduğunu ancak bölgesel işbirliğiyle kontrol altına alınabileceğini söyledi ve bu noktada Türkiye ile Suriye arasında "sağlıklı bir işbirliği" olduğunu vurguladı. Persembe günü de MİLLİ Savunma Bakanı Yaşar Güler, terör örgütü SDG'nin Suriye ordusuna "birlik" olarak değil, "ferdi" olarak entegre olmaları gerektiğini söylemişti. Bakan Güler, "Bizim her türlü gelişmeye karşı planlarımız hazır, Suriye'deki harekâtlarımızı yaparken, ABD de oradaydı, Rusya da oradaydı. Biz yapılması gerekeni hiç kimseye sormadan yaptık ve bitirdik. Önümüzdeki dönemde de ihtiyaç olursa gerekeni kimseye sormadan yaparız" mesajını vermişti.

'BİR ÜLKEDE İKİ GÜÇ OLMAZ'
SDG'NİN entegrasyon için şartları varmış. Suriye kuzeydoğusunda fiili özerkliğin korunması için SDG'nin ordu içinde üç ayrı tümen halinde yapılandırılmasını ve savunma-güvenlik kurumlarında üst düzey görevler verilmesini istiyormuş. Yaşar Güler net bir biçimde son uyarıyı yaptı. Ayrıca pazartesi akşamı toplanan AK Parti MKYK sonrası AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu. Ömer Çelik, "SDG'nin 10 Mart mutabakatı yönünde ilerlemesi gerekirken bunun zıddında ilerlemesinin sebebi orada siyonist katliamcılığın birtakım vaatlerine kanmasıdır. Siyonist katliamcılıkla işbirliği yaparak belli alanlarda ilerleyebileceğini, burada bir şey elde edebileceğini düşünüyor. Bu doğru bir şey değildir. Son derece yanlış bir şeydir. Bir ülkede iki ordu olmaz, bir ülkede iki silahlı güç olmaz. Ordu düzeyinde bir ülkede iki tane silahlı güç olacağı düşünülüyorsa, bunun sonu iç savaş senaryosudur" dedi. TÜRKİYE'NİN KADİFE ELDİVEN İÇİNDEKİ DEMİR YUMRUĞU ASLA UNUTULMASIN.
