• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
En değerli hazine BURCU ILGIN

En değerli hazine

burcu.ilgin@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20.03.2021, 00:00

"Dünyanın en değerli şeyi ne?" diye sorsak birçok kişiden 'elmas, altın vs.' gibi cevaplar geleceğini biliyorum.
Çünkü insanlığın gözünde nadir olan değerlidir. Bu madenler de nadir olduğu ve zor çıkarıldığı için değerli.
3 tarafı denizlerle çevrili, her köyünde mutlaka küçük de olsa bir akarsuyun bulunduğu ülkemizde suyun değerinin bilinmemesi de bu yüzden.
Her sabah daha gözümüzü açmadan çeşmeye gidip küçük bir hareketle şarıl şarıl akıttığımız suyun bir sabah akmadığını bir düşünün! Nadir de olsa su kesintisine denk geldiğinizde ne kadar siniriniz bozuluyor değil mi?
Hayat duruyor. Ne yapmak isteseniz 'su kesik' deyip erteliyorsunuz. Böyle düşününce su en değerli şey değil, hayatın ta kendisi... Bu yüzden onu kullanırken pırlanta ya da altın titizliğinde davranmamız gerekiyor.

DÜNYA SU GÜNÜ
Uğruna savaşlar yapılan bu değerli hayat kaynağının farkındalığını artırmak için 22 Mart Dünya Su günü olarak kutlanıyor. İlk kez 1992'de Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda önerilen "Dünya Su Günü", BM üyelerinin ve diğer dünya ülkelerinin giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda somut adımlar atılmasının sağlanmasında teşvik olması amacıyla bu isme bir gün adamak için oluşturuldu. 1993 yılından bu yana da tüm dünyada bu güne özel etkinlikler ve farkındalık çalışmaları yapılıyor. Her üç yılda bir toplanan ve 2009'da İstanbul'da düzenlenen Dünya Su Konseyi'nde katılımı artıran Dünya Su Günü, artan su krizini, sosyal ve ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliğini tehdit eden bir olgu olduğunu vurgular. Su günü sadece farkındalık yaratmak için belirlenmiş bir tarih ama bu sadece bugün su tüketimine dikkat edeceğiz anlamına gelmiyor tabii ki...

IÇIME SINMIYOR
Su tasarrufu için önerilen bazı yöntemler var. Bunlardan birçoğunu uyguluyorum ama bazılarını uygulamayı bir türlü içim kabul etmiyor. Mesela sifon çekmekten tasarruf etmek... Tuvalete girerken ve çıkarken mutlaka sifon çeken, hatta iki kez çeken biri olarak bunu yapamam.
Bir de bulaşık makinesine bulaşıkları durulamadan koyamam... İçime sinmiyor na'pim.

TASARRUF FENOMENI
Ama mesela yağmur suyunu biriktiririm. Yumurta haşladığım suyu çiçeklerime veririm. Banyoda suyun ısınmasını beklerken akan suyu kovaya doldurur balkon yıkarım. Sebzeleri akan suyun altında yıkamaktansa sirkeli suda bekletip bir kaç kez suyunu değiştirerek yıkarım, diş fırçalarken ellerimi yıkarken suyu kapatırım, çocuklarıma da tembihlerim vs. vs... Ama babaannem su tasarrufu konusunda bir fenomendi. Ellerini yıkarken çeşmenin altına bir kap koyar orada biriken suyu tuvalete dökerdi.
Bahçede asla hortumla çiçek sulamaz her zaman biriken yağmur sularını kullanırdı. Ayrıca bahçeyi her zaman sabah erken ya da akşam saatlerinde sulardı ki buharlaşıp fazla su gitmesin...
Biz kolaylığa alışan bir nesil olarak onlar kadar bilemiyoruz suyun kıymetini ama böyle giderse çocuklarımıza ve torunlarımıza yaşatacağız bu zorlukları... Su hayattır onu boşa akıtmayalım...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA