Türkiye'de ilk virüsün tespit edilmesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Ben İngiltere seyahatinden dönmüş ve orada mahsur kalmaktan kıl payı kurtulmuştum. Öyle büyük bir korku vardı ki beni iş yerine almamışlardı. İlk karantina tecrübemi yaşamış, herkesten önce tulumlu, maskeli doktorlarla karşılaşmıştım.
Çok büyük olaydı. 4 saatlik hastane karantinası ve 15 günlük ev hapsimi yazdığım yazı manşet olmuştu. Oysa ki o dönem vaka sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdı.
VİRÜSÜ UNUTTUK
Günlük vaka sayılarının yüzbinleri bulduğu günler oldu. Tedbirlerle düşen vakalar, yeniden normalleşme, yeniden yükseliş, aşı sevinci, aşıya şüpheli yaklaşım ve tekrardan aşıya güven evrelerini geçirdik. Şimdi ise yeniden bir normalleşme süreci yaşanıyor. Kafe ve restoranların açılmasıyla birlikte ise hiç virüs yokmuş gibi davranmaya başladık.
HERKESE BİR POLİS
Dün gazetemizdeki haberde konuşan İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, güvenlik güçleri ve sağlık görevlileri ile birlikte bizzat kontrol ve denetimlere katıldığını belirtti. Vali Köşger şunları söyledi: "Sürekli olarak denetleme halindeydik ama herkesin başına bir polis dikmemiz mümkün değil. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1 Mart tarihinden sonra açıkladığı pozitif vaka sayısı, geçen haftaya göre yüzde 50 arttı. Bir yerlerde büyük bir yanlışlık var.
Biz 'Mavi olalım, İzmirliye turuncu kod yakışmaz, İzmirli bilinçlidir' derken, böyle giderse, rengimiz kırmızı kod olacak.
Bu sebepten dolayı İzmir İl Hıfzıssıhha Kurulu ve Valilik olarak sert ve net önlemler alacağız." Vali Köşger'in de söylediği gibi herkesin başına bir polis dikmek imkansız ve saçma...
ÜÇ BASIT KURAL
Her şeyi devletten bekleme huyumuzu bu alanda da gösterdik yine...
"E madem virüs var kapansın o zaman her yer" demek kolay. Kendimizi korumaktan bu kadar mı aciziz. Üç basit kuralı uygulayamıyor muyuz?
Restoranlardan ekmek yiyen çalışanlar, iş yeri sahiplerini düşünüyor muyuz hiç?
"Bu insanlar bunca zamandır nasıl geçiniyor" diyor muyuz?
Bu virüs belki de uzun bir zaman hayatımızda olacak ve biz onunla yaşamaya alışmak zorundayız.
Eve kapanarak değil sosyalleşerek savaşacağız virüsle.