• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Suriye gerginliğinin ekonomiye bedeli ne olur?

CAHİT SÖNMEZ

Suriye gerginliğinin ekonomiye bedeli ne olur?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26 Haziran 2012
En uzun sınır komşularımızdan olan Suriye ile siyasi ilişkiler gerildikçe, ekonomiye de olumsuz yansımaları oluyor kaçınılmaz olarak. Siyasi olayların piyasalar üzerindeki olumlu ya da olumsuz etkileri hemen gerçekleşebiliyor. Ancak, ekonomiyi etkisi altına alması zaman içinde izleniyor. Bu itibarla, Suriye ile iplerin kopma noktasına gelmesi Türkiye ekonomisini ister istemez olumsuz etkileyecek.
Olası etkilerden önce, Suriye ile olan ekonomik ilişkilerimize bir göz atalım...
İlginçtir, Suriye ile 2002 yılında başlayan siyasi yakınlaşma ekonomik ilişkilerin de güçlenmesini sağlamıştı. Bu tarihten önce Adana Mutabakatı var, bir de 10'uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in 2000 yılında baba Esad'ın cenaze törenine katılımı ve sonrasında başlatılan diplomatik temaslar da ekonomik ilişkiler için zemin oluşturmuştu.
Bu zeminin üzerine 2002 yılından sonra dış ticaret inşa edilmeye başlandı. Hem dış ticarette Türkiye'nin Suriye'ye karşı açığı vardı hem de dış ticaret hacmi oldukça düşük seviyelerde kalıyordu. 2002 yılına kadar iki ülke arasında yapılan ticaret sadece 750 milyon dolar seviyesinde iken, 2011 yılı itibariyle 4 katını geçip 3 milyar doları aştı. Böylesine hızlı yol katedişte siyasi iklimin daha da ısıtılmasını sağlamak amacıyla yapılan ikili ticaret anlaşmaları önemli rol oynadı.

İKİLİ ANLAŞMALAR

Tabii şu gerçeği de atlamayalım... ABD'nin Ortadoğu politikası (BOP) kapsamında bir taraftan Irak'ı işgal etmesi diğer taraftan 2003 yılında kongreden geçirdiği "Suriye Sorumluluk Yasası" kapsamında bir yıl sonrasında Suriye'ye ekonomik ambargo uygulamaya başlaması da iki ülkenin ekonomik işbirliğini güçlendirmesine katkı yaptı. 2003 yılında Karma Ekonomik Komisyonu Protokolü imzalandı Türkiye ile Suriye arasında. Bir sonraki yılda hız kesmedi 2 ülke ve "Çifte Vergilendirmenin önlenmesi Anlaşması" ile "Yatırımların Karşılıklı Korunması Anlaşması" yapıldı. Aynı zamanda serbest ticaret anlaşmaları ile bazı mallarda gümrük vergileri sıfırlandı. Anlaşma yapılan mal sayısı neredeyse 50 civarında. Bunların içinde ön plana çıkanlar; turizm, sağlık, toplu konut ve sivil havacılık.
Son yıllarda Suriye, ithalatında Avrupa payını azaltıp, Ortadoğu ve Uzakdoğu'nun payını artırıyor. Türkiye de ilk 5 içine girmeyi başardı. Suriye'ye yaptığımız ihraç ürünleri listesi bayağı uzun; çimento, elektrik enerjisi, izole edilmiş tel, kablo, diğer izole edilmiş elektrik iletkenleri, fiber optik kablolar, petrol yağları. Aslında liste devam ediyor ama uzatmayayım. Son yıllarda listeye eklenen ürünler de oluyor doğal olarak. Örneğin, beyaz eşya, mobilya, elektronik eşya ve otomobil Suriye'ye ihraç edilen ürünlerden.
Ekonomik ilişkide Suriye'nin çabalarının daha fazla olduğunu vurgulamalıyız. Vizenin kalkmasıyla, Türkiye'den doğrudan yatırım da çekmeye çalışıyor Suriye. Özellikle gayrimenkul, hastane ve işletmeciliği, alışveriş merkezi yatırımı gibi alanlar ön plana çıkıyor.

SINIR TİCARETİ
Suriye ile Türkiye arasında sınır ticareti de kritik rol oynuyor. Ekonomik olarak faaliyetlerin durma noktasında olduğu bölgelerde adeta Hızır gibi yetişiyor. O bölgelerde ikamet eden vatandaşlarımızın geçinmelerini sağlıyor. Zaten, dövizle yapılanlar biliyorsunuz, Merkez Bankası'nın açıkladığı ödemeler dengesindeki net hata ve noksan kaleminde yer alıyor. Hani kaynağı belli olmayan döviz var ya, işte bunun bir kısmı, çok düşük de olsa, sınır ticaretinden geliyor.
Sonuçta, dış ticaret hacmimiz şimdilik 5 milyar dolarlar seviyesinde olsa bile, zaman içinde rahatlıkla yükseleceği bir süreçte yol alıyorduk. Şimdilik süreç sekteye uğrayacak. Sınır ticareti de zarar görecek. Ama, ABD muradına erer Suriye'de de Arap Baharını yaşatıp Esad'ı sepetlerse, yeni siyasi oluşumla süreç kaldığı yerden devam eder. Dün de vurgulamıştım, bir kez daha belirtme istiyorum; umarız gerginlik daha öteye geçmez, ekonomi ve piyasalar kaybettiğini geri alıyor ama kaybedilen insanın telafisi olmuyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.