• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Dış ticaret açığı ve altın

CAHİT SÖNMEZ

Dış ticaret açığı ve altın

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 31 Ocak 2013
Beklediğimiz gibi, geride bıraktığımız yılda dış ticaret açığı belirgin bir şekilde düştü. Neden böylesine bir sonuç beklediğimizin üç temel nedeni var. Birincisi büyüme hızının gerilemesi, ikincisi ihracat yapılan ülke yelpazesinin genişlemesi ve böylece AB'nin toplam ihracattaki payının aşağı inmesi ve üçüncüsü, İran'a yüklü miktarda altın ihracatı yapılması.
Türkiye İstatistik Kurumu, Aralık ayı ve 2012 yılının tümünü kapsayan dış ticaret verilerini yayımladı. Aralık ayında ihracat bir önceki yılın eş dönemine göre yüzde 1.4, 12 aylık dönemde ise yüzde 13.1 yukarı gitmiş. İhracat yükselirken ithalat tam tersi trend izlemiş söz konusu dönemde. Aralık ayındaki düşüş yüzde 3.7, yıllık bazda ise yüzde 1.8 düzeyinde gerçekleşmiş.
Altının dış ticaret üzerindeki etkisine geçmeden, birkaç dikkat çeken veriye daha değinelim...

IRAK ZİRVEDE

En fazla ihracat yapılan ülkeler listesinin başında Irak geliyor. 2011 yılında yaptığımız 8.2 milyar dolarlık ihracatı geçen yılın ilk 9 ayında tamamlamışız. Aralık ayında ise 1 milyar 29 milyon dolara ulaşıyor Irak'a yapılan ihracat hacmi. Ne satıyoruz Irak'a derseniz, çoğunlukla gıda maddeleri ve mobilya gibi kalemler ön plana çıkıyor. Irak'ı Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri ve İngiltere izliyor. AB dışı ülkelerin ihracattan daha fazla pay almaları sonucu AB'ye yapılan ihracat payı da yüzde 39.2'ye kadar inmiş. Ürün bazında ihracata bakarsak; kıymetli madenler Aralık ayında yerini motorlu kara taşıtları kalemine kaptırmış.
İthalat cephesinde genelde tanık olduğumuz tablo çıkıyor karşımıza, TÜİK verilerine göre. Petrol ve ürünleri ilk sırada, ülke olarak da değişmez lider Rusya var zirvede. Sermaye malları ve aramal grupları ithalattan aslan payını alıyorlar. Her iki ana grubunda yapılan ithalat ne yazık ki 208.8 milyar dolara kadar ulaşıyor. İthalattaki gerileme oranı ise yüzde 1.8 düzeyinde. İthalatın gerilemesine en büyük katkıyı motorlu taşıtlar kalemi yapıyor geçen yıl. 2011 yılında 17 milyar doları bulan motorlu araç ithalatı 14.5 milyar dolara düşmüş. Yani, yüzde 15.5 gibi yüksek bir katkı gelmiş bu kalemden. Bazı ülkelerden ithal edilen otomobiller için geçerli olan vergi oranın yükseltilmesi, daha da önemlisi Merkez Bankası'nın uyguladığı kredi hacmini baskılayıcı önlemlerin etkin rol oynadığının altını çizelim. Aynı zamanda, ithalatın gerilemesinde demir çelik ve makine ithalatındaki geri çekilmesi faktörünü de not olarak düşelim. Nedeni açık; büyümenin hız kesmesi ile üretimlerin azalması ve daha az ithal girdiye ihtiyaç duyulması.

ALTIN BİLMECESİ

Gelelim altına...
Hatırlayacak olursak şu operasyonu yapıyoruz; ambargo nedeniyle İran'dan alınan doğalgaz karşılığında, dolar yerine TL veriliyor. İran da yapılan ödeme karşılığında Türkiye'den altın alıyor, Dubai yoluyla satılıp dolara dönüştürülüyor. Biz her ne kadar önemli değil altın ihracatı desek de, göz ardı edilmeyecek sonuçlar doğurdu aslında. Öncelikle, dış ticarete pozitif etkisi oldu. Tabii ki cari açığa da. Ödemeler dengesi stok yerine akım değişkenlerden oluştuğundan dönemsel değişimleri yansıtıyor. Dolayısıyla, İran'a ya da sanki Birleşik Arap Emirlikleri'ne yapılıyormuş gibi görünen ihracatın büyük kısmı daha önce ithal edilen altınlardan gerçekleşiyor. Ancak, dönemsel farklılık ister istemez olumlu yansımayla sonuçlanıyor. Net rakamlara göre değerlendirirsek 6 milyar dolar ihracat ortaya çıkıyor. Diğer göz ardı edilmeyecek diğer faktör ise, ABD'nin bu işi dolaylı olarak uygun bulmaması. Bize ne ABD'nin bakışından diyebilir miyiz? Hayır, böyle bir lüksümüz yok. Amerika'nın hemen uygulamaya koyduğu uluslararası yaptırımlar çoktan etkisini göstermeye başladı bile. Belli coğrafyada ticarete konu olan Türkiye'de üretilen altınlarına vebalı muamelesi yapılıyor bu yüzden.
Sözün özü, öyle ya da böyle dış ticaretin gerilemesi iyi haber. Ancak, büyüme hızının yükselmesi ile bu trendi ne kadar daha izleyeceği soru işareti taşıyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.