Son cümleyle başlayalım, paniğe gerek yok. Piyasalarda herkes diken üstünde, belli bir seviyenin üzerinin köpük olduğunu bildiğinden ufak bir rüzgarda panik havası başladı ve kitle psikolojisi ile de genişliyor. Bu arada, para sihirbazları fırsat kolluyorlardı kar realizasyonları için, şimdi bu fırsatı değerlendirmeye çalışıyorlar. Kesinlikle paniğe gerek yok. Hiç kuşkunuz olmasın, kısa günün karından ve bir süre dinlendikten sonra kaldıkları yerden devam edecekler...
Hep öğrencilerime şunu söylüyorum; "Borsanın düşüşünü sorgulamayın, neden yükseldiğini sorgularsanız, yanıta ulaşırsınız." Gerçekten şöyle bir psikoloji var piyasa aktörlerinde; hisse senetlerinin yükselmesi çok iyi bir gelişme. Hayır, hisse senetlerinin herhangi gerekçeye dayanmadan yükselmesi iyi değildir. Sığ piyasalarda para sihirbazlarının küçük bir illüzyonudur. Zaten, İKMB hem sığ olması hem de manipülatif işlemlerin radara girmemesi nedeniyle dünyanın en çok kazandıran yada kaybettiren ilk 5 borsası içinde yerini alır.
MOODY'S: KUSURA BAKMAYIN
Neyse. Biz neden yükseldiğini sorgulamaya çalışalım. Aslında, birkaç haftadır bu konuya sıkça değiniyorum, İMKB'nin bilimsel zeminin dışında çıkışını sürdürdüğünü vurguluyorum. Hatırlarsak, geçen yılın sonbaharı itibarıyla elimizde iki gerekçe vardı yükselişi destekleyen. Birincisi, FED'in üçüncü parasal genişlemeye gitmesi ve Fitch'i yatırım yapılabilir nota çıkarmasıydı. Bu gelişmeler sonrasında 74 bin bandına gelmişti. İşte bu noktadan sonra aşırı talep sayesinde İMKB 100 endeksi yukarı yönlü hareketini sürdürdü. Yukarıya taşıyanlar, ikinci bir derecelendirme kuruluşundan da not artırımı bekliyoruz telkinleri, diğer tasarruf sahiplerini de cesaretlendirdi.
Geçen hafta Moody'sin telekonferans ile Türkiye'yi tartışacak olması 86 bin zirvesine taşıdı endeksi. Ta ki bu hafta başında Moody'sin "kusura bakmayın henüz değil" açıklamasına kadar. Sonrası malum, sadece 1 hafta gibi kısa sürede yüzde 5 aşağı indi endeks.
Moody's telekonferans sonrası bırakın not artırmayı bir de nasihatte bulundu, "Cari işlemler açığını yapısal olarak düşürerek, döviz rezervlerini artırarak ya da özel sektörün dış borçlanmasını kısarak dış kırılganlıkların azaltılması yolunda ilerleme sağlaması durumunda, Türkiye'nin not artırımı değerlendirebiliriz." Yani, biraz daha çalışın ödevlerinizi iyi yapın bir bakacağız demek istediler. Not artırımı konusunda bakacağız diyen Moody's, not indirimi konusunda oldukça net. Bakarız ya da değerlendiririz gibi ibarelere yer vermeden doğrudan "Türkiye'ye yabancı sermayenin akışında ani bir duruşun yaşanması halinde olası bir not indirimi söz konusu olabilir" ifadesini kullanıyor. Bir de öngörülerini de açıklayarak, Merkez Bankası kadar iyimser olmadıklarını da gösterdiler. Moody's Türkiye ekonomisinin bu yıl içinde yüzde 3.8 büyüyeceğini, enflasyonun ise yüzde 7 civarında kalacağını tahmin ediyor.
MALZEME ÇOK
Kısacası sıfırcı hoca böyle düşünüyor. Bir başka bahara kaldı gibi görünüyor not artırımı. S&P zaten süreyi bile vermiş, kepenkleri indirmişti.
İki soru kafamı kurcalıyor bu noktada. Birincisi, borsanın yükselme olasılığını empoze etmek için para sihirbazları bundan sonra hangi malzemeleri kullanabilecekler? İkincisi, hani derecelendirme kuruluşlarının notu önemli değildi, etkisi marjinal düzeyde kalıyordu? Merak etmeyin, onlarda bol malzeme var. Örneğin, FED Başkanı Bernanke para enjekte edecekmiş gibi baktı derler. Ya da yabancılar Türkiye ekonomisini örnek alıyorlar gibi örnek veriyorlar derler.
Şaka bir yana... İlk cümleyle yazıyı tamamlayayım; şu aşamada paniklememekte fayda var. Zararı durdur stratejisi için henüz erken. 80 bin kritik bir seviye.
