Getiri açısından son birkaç yıldır tasarruf sahiplerini taşıyan altın ve borsanın da soluğu kesildi son aylarda. Önce altın çıktı devreden, Şubat ayı itibariyle de borsa... Zaten uzun süredir devrede olmayan mevduat getirileri ya da tahvil faiz oranları bırakın geçen yılki seviyelerini korumayı sürekli aşağı gelerek tasarruf sahiplerini üzüyor. Dolar ve euro gibi dövizler ise uzun süredir yatırım araçları listesinden çıkarıldı.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun düzenli yayımladığı finansal araçların nominal ve reel getirilerini yansıtan çalışmanın Ocak sayısı borsanın bir kez daha rakipsiz kaldığını gösteriyor. Diğer tüm araçların enflasyondan arındıktan sonraki getirileri alışageldiğimiz gibi negatiflerde.
Ocak ayında mevduat hesabında tasarrufunu değerlendiren bir yatırımcı 0.47 düzeyinde nominal getiri sağlamış. Ancak, TÜFE çıkarıldığında nominal getiriden hesap sahibine yüzde -1.16 kalmış. Yani, alım gücü açısından baktığımızda, 100 TL'sinin 1 TL 16 kuruşu bankada 1 ay gibi bir sürede buharlaştığını söyleyebiliriz. Süreyi 6 aya çıkardığımızda buharlaşan miktar 2.72 TL'ye yükseliyor. Yıllık ortalamada ise banka mevduatlarının nominal getirisi yüzde 6.42 TL, enflasyon arındırıldıktan sonra getiri kayba dönüşüyor yüzde 2.03 seviyesinde.
ALTIN DA KAYBETTİRDİ
2011 yılında yüzde 30'lar civarında kazandıran külçe altın da yatırımcıların kara listesinde yer aldı geçen yıl ve 2013'ün ilk ayında. 2012 yılının başında altına 100 TL yatıran bir kişi reel bazda 9.17 TL kayba uğramış. Sadece son 3 aydaki kayıp bile yüzde 8.26'larda. Ocak ayının da bir farkı yok, hem nominal hem de reel getirisi negatifte külçe altın.
Dövizden fazla bahsetmeye gerek yok. Her ikisi de öngördüğümüz gibi tasarrufların buharlaşmasına neden olmuşlar. Dolardaki yıllık kayıp yüzde 10.40, euroda yüzde 7.76 seviyesine çıkmış. Zaten aylık negatif getiride rekor dolarda.
Son olarak borsaya bakalım...
İMKB 100 Endeksi Ocak ayında yüzde 7.05 nominal, yüzde 5.31 reel getiri sağlamış tasarruf sahibine. İnanılır gibi değil, yıllık bazda kazanç yüzde 43.45'e kadar yükseliyor. 3 ve 6 aylık dönemlerde de borsanın getirisi diğer finansal araçların kat be kat üstüne çıkıyor. Borsada 1 yılda elde edilen getiri için banka mevduatlarında en az 7-8 yıl beklemek geriyor desek abartmamış oluruz.
TERCİH NE OLMALI?
Kritik sorumuza gelelim; borsanın, faiz oranlarının ve altının düşüşe geçtiği bir dönemde tasarruf sahipleri nasıl bir tercih yapmalılar?
Sorunun yanıtı gerçekten zor. Yine de, şu tespiti rahatlıkla yapabiliriz; mevduat ve tahvil gibi sabit getirili menkul kıymetlerin ya
da bu tür enstrümanlardan oluşan yatırım fonlarının getirilerinin uzun süredir olduğu gibi enflasyondan koruyamayacağını, reel olarak kayba neden olacağını rahatlıkla öne sürebiliriz. Ancak, borsa ve altın için belirsizliğin olduğunu ve ileriye yönelik performansların bazı içsel ve dışsal faktörlere göre yönleneceğini vurgulayabiliriz. Borsa inanılmaz ralli sonrası doğal olarak dinlenmeye geçti, bir süre daha yerden kalkacak durumda görünmüyor. Hangi gelişme olursa ayağa kalkar derseniz? Yanıtım net; ikinci bir not artırımı geldiğinde ya da öncesinde yabancı sermaye girişleri hızlandığında borsa yeniden yukarı yönlü harekete geçecek. Altın ise, ortalığın biraz karışmasını bekliyor. Güvenli liman algısıyla talep gelmesi için.
Altın ve borsa devreye girene kadar mevcut hiçbir yatırım aracının getirisi tatminkar olmayacak gibi. Tabii, vaktiniz bol ve birkaç bilgisayarınızdan piyasa sayfalarını açıp masadan hiç kalkmadan işlem yaparsanız çok tatminkar getiriler sağlayabilirsiniz para sihirbazları gibi. İndiğinde al, yükseldiğinde sat stratejisi. Ancak, zamanım yok, paramı yatırır beklerim diyorsanız ne yazık ki bu ara düşük getiriye razı olacaksınız.
