• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Faizler gevşemeye devam ediyor

CAHİT SÖNMEZ

Faizler gevşemeye devam ediyor

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20 Mayıs 2013
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu bu ayı da pas geçmedi, faiz indirimine devam dedi Mayıs ayında da... Üstelik 50 baz puan hem politika faiz oranında hem de faiz koridorunun iki tarafından indirime gitti. Böylece haftalık repo faiz oranı yüzde 4.50'ye, borç alma faiz oranı yüzde 3.50'ye ve borç verme faiz oranı yüzde 6.50'e kadar inmiş oldu. Tarihi düşük seviyelere ulaşan faiz oranlarının ne anlama geldiğine, daha doğrusu Merkez Bankası'nın faizleri bu seviyelere kadar çekmesinin altında yatan nedenlere bakalım...
Öncelikle, ana hedef fiyat istikrarı ve ikincil hedef finansal istikrar için Merkez'in hangi para politikası araç bileşimini, hangi amaçla kullandığını hatırlayalım. Politika faiz oranı, yani haftalık repo faiz oranını bankaları fonlamadaki maliyeti belirlemek için kullanıyor. Faiz indikçe bankalar da daha ucuz likiditeye ulaşıyor. Borç alma ve verme faiz oranlarından yarattığı faiz koridoruna piyasa faiz oranlarının politika faiz oranından sapmasını engellemek amacıyla başvuruyor. Operasyonel yapının gereği piyasa faizleri bu aralıkta dalgalanıyor.

NEDEN İNDİRİM ?
Gelelim sorunun yanıtına...
Faiz indirim kararının temel gerekçesini sermaye girişlerinin gücünü koruması olarak gösteriyor Merkez Bankası. Yabancı sermaye girişlerinin makul seviyelerin de üzerinde kalması doğal olarak kurların düşmesine ve sonuçta TL'nin değer kazanmasına neden oluyor. Her ne kadar politikacılar bu duruma sevinseler de dış ticaretin olumsuz etkilenmesi söz konusu olduğundan ekonomik açıdan çok olumlu bir gelişme olarak değerlendiremiyoruz. Dolayısıyla, Merkez Bankası cari açığın finansmanından fazlası yabancı sermaye girişlerinin dizginlenmesi için faizleri aşağı çekerek risk iştahını kapamaya çalışıyor.
Ancak, bu arada dikkat etmesi gereken bir hassas denge çıkıyor karşısına. Yabancı sermayenin engellenmesine yönelik olarak faizlerin düşürülmesi, Türkiye ekonomisinin diğer bir yumuşak karnı kredi hacmindeki artışı tetiklemez mi?
İki tarafı keskin bıçak sırtı dengeyi Merkez Bankası şöyle sağlıyor; Faizlerin inmesi tabii ki paranın kullanım maliyetini azalttığından kredilere yukarı yönlü baskı oluşturuyor. Daha açık bir ifadeyle, tüketici kredileri artacağından iç talebe bağlı olarak bir taraftan tasarruflar geriliyor diğer taraftan da cari açığı yükseltiyor, ithal malları da tüketildiği için. Bu yüzden, Merkez Bankası para politikası araç bileşimlerinden "zorunlu karşılıkları" devreye sokuyor. Son toplantısında, mevduat hesaplarına uyguladığı zorunlu karşılığı, 1 aydan 1 yıla kadar, yüzde 12.5'den yüzde 13'e artırdı.

YA CARİ AÇIK ?

Bir noktayı atlamayalım; faizlerin inmesi ile iktisadi faaliyetler hızlanır ve cari açığa baskı yapmaz mı? Merkez Bankası bu sorunun yanıtını "emtia fiyatların seyri küresel talebin düşmesiyle ılımlı gidiyor, dolayısıyla cari açık olumsuz etkilenmeyecek hızlanan iç ekonomik faaliyetlerden" diye yanıtlıyor. Doğru... Gelişmiş ülkelerin büyüme hızı yüzde 1'leri biraz aşıyor. Küresel ekonominin hızı da sadece yüzde 3'ler seviyesinde. Talep sınırlı kalınca emtia fiyatları da hafif aşağı yatay bir patika izliyor.
Aynı zamanda, rezerv opsiyon katsayısını da geçen ay olduğu gibi 0.1 puan yükselterek bankaların TL yükümlülüklerini daha fazla dövizle karşılamanın önünü açtı. Bugüne kadar opsiyonlarını yüzde 85 oranında kullandıklarından hareketle, son katsayı artışı sonrası Merkez Bankası rezervine 0.8 milyar dolar gelecek. Bu tutarın TL karşılığı olan yaklaşık 1.4 milyar TL de piyasada kalmış olacak.
Toparlarsak... Sermaye girişlerinin güçlü olması ve kredi artış oranının referans değerin üzerinde olması finansal riskleri artırıyor. Merkez Bankası işte bu yüzden finansal risklerin dengelenmesi için faizlerin aşağı çekilmesi gerektiğini vurguluyor. Ancak, radarında iç talepteki ve kredilerdeki sıçrama gibi iki risk faktörünü de yakından takip edecek.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.