• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Enflasyon, Merkez Bankası’nı zorlayacak

CAHİT SÖNMEZ

Enflasyon, Merkez Bankası'nı zorlayacak

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04 Temmuz 2013
Son günlerde bozulan iktisadi veriler dizisine enflasyon da katıldı. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan geçen ayın enflasyon verileri hem aylık hem de yıllık bazda enflasyonun sıçradığını gösteriyor. Talep enflasyonun göstergesi olan tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yüzde 0.76, maliyet enflasyonun göstergesi üretici fiyat endeksi (ÜFE) ise yüzde 1.46 yükseldi Haziran ayında. Yıllık düzeye çektiğimizde TÜFE'deki artış yüzde 8.30'a, ÜFE'deki yükseliş de yüzde 5.23'e kadar çıkıyor.
Öncelikle rakamların verdiği mesajlara değinelim, ardından enflasyonun önümüzdeki aylarda nasıl bir patika izleyeceği olasılığını ve Merkez Bankasının tutumunu değerlendirelim...
TÜFE'nin Haziran ayı yükselişinde en temel unsur gıda oldu. Her ne kadar eğitim artış oranı açısından yüzde 1.99 ile ilk sırayı alsa da, katsayısı yani etki gücü bakımından gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 1.82 ile en fazla etkiyi yaptı TÜFE üzerinde. Bu gruptaki hızlı yükselişin yansımasını giyim ve ayakkabı yüzde 1.74 düşüş ile bastırmış. Eğer, mevsim gereği giyimde azalış olmasaydı, TÜFE de ÜFE gibi belirgin bir artış gerçekleştirirdi.
ÜFE'nin bir anda yıllık olarak yüzde 2.17'den yüzde 5.23 zıplamasının itici gücü tarım kesimi olmuş. Sadece 1 ayda tarım ürünlerinin üretim maliyeti yüzde 3.38 yükselmiş. Sanayinin enflasyon üzerindeki ağırlığı yüzde 1.07 seviyesinde kalmış.

DEVAM EDEBİLİR?
Enflasyon önümüzdeki aylarda da artışını sürdürür mü?
Yurtiçi nihai talebin bu yılki büyüme oranına bağlı olarak ivme kazanması enflasyonu körüklüyor açıkçası. İç talep öncü göstergelerinden tüketim malları üretim düzeyi ve ithalatı, otomobil satışları, kredi hacmi ve tüketici güven endeksi yurtiçi nihai talebin daha da canlanmasını sağlayacak bir seyir izliyorlar. Bir olumlu unsur ekleyelim... Yaz aylarında giyim ve ayakkabının düşüşü biraz daha aşağı gelecek olması enflasyondaki artışın sınırlı kalmasını sağlayabilir.
Enflasyonun yılın kalan aylarında yapacağı hareketi belirleyen unsurlara bir de döviz kurlarındaki dalgalanmalar dolacak. Daha doğrusu doldu. Ancak, etkisi ilerleyen aylarda hissedilecek. Özellikle, ithal girdilerin pahalılaşması maliyetler üzerinde küçümsenemeyecek ölçüde baskı kuracak. Enerji fiyatlarının kur faktörüyle yukarı yönlü basınç oluşturmasının yanı sıra, Çin ekonomisinin büyüme performansının sürekli yalpalaması, Portekiz'deki siyasi istikrarsızlıklar ve Mısır'ın akıbeti gibi dışsal faktörlerin yarattığı küresel belirsizlikler de petrol fiyatlarını yükseltecek önümüzdeki aylarda. Kısacası, hem iç hem de dış gelişmeler büyük olasılıkla enflasyonun başlangıç yaptığı artış trendinin devamlılığını sağlayacak gibi görünüyor.

ROTA DEĞİŞİR Mİ?
Diğer kritik sorumuz da şu; bu durumda Merkez Bankası aksiyon değişikliğine gider mi?
Bir süredir enflasyonda sorun görmeyen Merkez Bankası politikalarında 'finansal istikrara' odaklanabiliyordu. Haftalık repo faiz oranını ve faiz koridorunu enflasyon engeline takılmadan yabancı sermaye hareketlerini göz önünde bulundurarak aşağı çekebiliyordu. Böylece, sıcak paranın iştahını kapayıp TL'nin değer kazanmasının önüne geçip ihracatçılara hareket alanı açıyordu. Diğer taraftan, faiz oranlarının aşağı gelmesiyle gerek özel kesim, gerekse kamu kesimi nezdinde borçlanma maliyetlerini düşürüyordu. Ne yazık ki enflasyonun yükselme eğilimine girmesi, Merkez Bankası'nın bu hareket alanını zaman içinde daralmasına neden olacak. Para politikalarında özel kapsamlı TÜFE H ve I'ya konsantre oluyor. Haziran ayında her iki gösterge yüzde 6 civarında kalıyor. Dolayısıyla, paniklemiş bir şekilde hızlı bir rota değişikliği beklememeliyiz Merkez Bankası'ndan. En az Temmuz ve Ağustos aylarında trendi izleyecek, eğer yükselme eğilimi sürerse parasal sıkılaştırma yapmak zorunda istemese de. Sonuç ne olur derseniz? Tabii ki yüzde 8'lerde faizler ve yüzde 4'lük büyüme hedefinin hayal olması...
ANAFİKİR: Enflasyonun artış eğilimi, önümüzdeki dönemde yükselen nihai iç talep, yüksek kurlar ve belirsizlikler ile desteklenecek gibi görünüyor.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.