• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Cari açık düşüşte mi?

CAHİT SÖNMEZ

Cari açık düşüşte (mi)?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12 Aralık 2013
Son aylarda, özellikle 22 Mayıs sonrasında ekonomideki tılsımın bozulmasıyla ufak pozitif yönlü bir iyileşmeye bile dört elle sarılır olduk. Üçüncü çeyrek büyüme rakamı, enflasyondaki kısmi düşüş ve son olarak cari işlemler açığının fark edilemeyecek kadar gerilemesi bile mutlu olmamıza yetti bile...
Kronikleşmiş sorunlarımızdan cari açık Ekim ayında Merkez Bankası verilerine göre 2 milyar 890 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu yılın Eylül ayına göre yüzde 14 civarında gerilemiş. Oysa geçen yılın Ekim ayında cari açık 1.960 milyar dolar olduğu için bir önceki yıla göre yüzde 47 yükselmiş. Bir de şöyle değerlendirelim. Ekim cari açığı bir ay öncesine göre düştü. Doğru... Ancak Eylül ayında Ağustos'a göre sıçrama yapmıştı cari açık.
Aylık değerlendirmeyi bir kenara koyalım... Ekim ayı verisi sonrasında cari açığın yıllıklaştırılmış seviyesi 60 milyar dolar 855 milyar dolara kadar tırmanıyor. 2012 yılında gayrisafi yurtiçi hasıla 1 trilyon 416 milyar TL olmuştu. Bu yıl yüzde 4 büyüme ile 1.5 trilyon TL sınırına dayanacak. Kabaca yıl içinde dolar TL kurunu ortalama 1.95 aldığımızda cari açığın gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 7.5'lara kadar çıktığını görüyoruz. Yüzde 5 kırmızı çizgiyi hayliyle aşmış olacağız yılsonunda.

TASARRUF YATIRIM FARKI
Cari açık tasarrufların yatırımlardan eksik kalması anlamına geliyor. Malum tasarruf oranımız yüzde 12.5'lerde. Gelişmekte olan ülkeler ortalaması yüzde 30'u geçiyor. Tasarrufların artırılması için ne yapılıyor? Bildiğim kadarıyla sadece bireysel emeklilik sistemine getirilen yüzde 25 katkı payı ile yapılan teşvik dışında alınmış bir başka önlem yok. Bu yıl Emeklilik Gözetim Merkezi'ne katkı payı amaçlı 1 milyar TL'lik aktarım yapıldı. Bu da 4-5 milyar TL sisteme giriş olduğunu gösteriyor. Şu gerçeği de göz ardı etmeyelim. Bahsettiğimiz rakamın tamamı yeni yaratılmış tasarruflar da değil. Mevduat ya da benzer araçtan bireysel emekliliğe kaymış hali hazırdaki tasarruflar. Dolayısıyla tasarrufları artırmadan cari açık sorununu kalıcı olarak çözmemiz mümkün görünmüyor. Ne yapabiliriz o zaman? Cari açık biraz düştü, finansmanında zorlanmayacağız telkiniyle yetinmeye çalışacağız. Ayrıca, altın hariç cari açıkta sorun görünmüyor gibi avuntuları ekleyeceğiz.
Merkez Bankası'nın Ekim ayı ödemeler dengesi verilerine göre sorun görmediğimiz cari açığı büyük çoğunlukla sıcak parayla finanse etmişiz...
5.6 milyar dolarlık dış ticaret açığı 3.5 milyar dolar hizmet fazlası ile aşağı iniyor. Gelir dengelerini de formüle eklediğimizde kalan yaklaşık 2.8 milyar dolar düzeyindeki cari açığa karşın 3.37 milyar dolar sıcak para ve 628 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye girişi olmuş. Ödemeler dengesi temel formülüne göre cari açıktan gelen fazlayı Merkez Bankası alıyor. Ekim ayında döviz rezervi 2.1 milyar dolar yukarı çıkmış. Bunun içinde bankaların zorunlu karşılıklar için kullandığı rezerv opsiyonu da var tabiki.

SICAK PARA NEREDE
Gelen sıcak paranın kompozisyonuna da bir göz atalım... Ekim ayında giriş yapan portföy yabancı sermayenin 641 milyon doları hisse senetlerine yönelirken, kalan kısım borçlanma araçlarına gitmiş. Borçlanma araçları derken çoğunlukla Hazine kağıtlarını kastediyoruz, az bir kısmı da özel kesim tahvilleri. Ocak Ekim döneminde ise 19 milyar 996 milyon dolar portföy yatırımının sadece nette 315 milyon doları hisse senedi 19 kusur milyar doları tahvil pozisyonu almış.
Sözün özü cari açık sorunu tasarruflar yükseltilmeden, enerjide yapısal reformlar yapılmadan iç ve dış talep dengelemesi gerçekleşmeden çözümlenemez. Sıcak parayla finanse edip herhangi bir risk algısı yapmayız o kadar.
Peki, FED çıkışa başladığında, yabancı sermaye akımları yön değiştirdiğinde ne olacak finansman boyutu? Bu yüzden hem kurlar hem de TL faiz oranları baskı altına girecek kuşkusuz. Umarız FED çıkışa geç başlar... Çıkışa başladığında da düğmeye yumuşak basar...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.