Standart and Poors'dan gelen not değişikliği gerçekten sürpriz oldu. Çünkü kısa süre önce ileriye yönelik olumlu gözlemlerini öne sürerek Türkiye'nin notunu yükseltmişti. Üstelik çok somut gerekçelerle de kararını desteklemeden... Geçen hafta kredi notu görünümünü durağandan negatife çevirdiğini açıkladı.
S&P bu kararında ne kadar haklı, kararının piyasalara etkisi ne olur sorularının yanıtlarını verelim... S&P görünümü negatife çevirmesinin 2 temel nedeni olduğunu öne sürüyor... Birincisi gerek maliye ve para politikaları uygulamaları gerekse dışsal koşullardaki sıkılaşmaları Türkiye'nin gayrisafi yurtiçi hasıla performansını beklentilerin altında tutuyor. Beklentisi bu yıl için yüzde 3.4 idi S&P'nin. Bunu yüzde 2.2'ye revize etti. İlk gerekçesini şöyle açıyor... Eğer Türkiye ekonomisi sert iniş yaparsa yani büyüme hızı bıçak gibi kesilirse, mali performansı da olumsuz etkilenir. Sert inişin bakın devamını nasıl getiriyor S&P... Büyüme zayıflayacak, bu durumda mali performans belirgin bir şekilde düşecek ardından mali kesim varlıklarının kalitesi üzerinde baskı oluşacak.
ERKEN KARAR
S&P'nin sert iniş olasılığına bağladığı birinci temel faktör zamanlama açısından biraz erken görünüyor. Özellikle dün gelen "Sanayi Üretim Endeksindeki" kayda değer artışın öncesinde böyle bir tespit. Belki yıl içinde ve sonlarına doğru S&P'nin tespitinin doğru olduğunu gözlemleyebiliriz. Büyüme hızı baskılanan krediler ve sıkılaştırılan para ve maliye politikaları sonrası yüzde 3'ün altında büyüme hızına inebilir. Ancak yılın henüz başında S&P'nin böyle bir öngörü yapmasının iyi bir zamanlama olmadığını söyleyelim
Gelelim ikinci temel faktöre... Merkez Bankası'nın bağımsız hareket edemediği ve siyasi telkinlerin olduğu gözlemini kritik gerekçe olarak öne çıkarıyor. Çokta haksız sayılmaz S&P. Merkez Bankası'nın olağan toplantısında faiz artırımına gerek olmadığını savunması ve kur istikrarı için döviz müdahalelerinin yeterli olacağını savunması... Sonra sadece 1 hafta geçmesine ve koşullarda hiçbir değişiklik olmamasına rağmen olağanüstü toplantı yapıp 550 baz puan faiz artırması, üstelik faiz artırımının ne kadar yararlı bir yöntem olduğunu ve literatürde ampirik çalışmalarla kanıtlandığını açıklaması ister istemez kafaları bir hayli kurcalamıştı.
Mevcut ekonomik durumla ilgili bazı kaygıları da var S&P'nin. Faizlerin yükselmesi büyüme üzerinde yukarı yönlü baskı kurmaya başladı. Cari açığın finansmanına yönelik kırılganlıklar var. FED'in çıkışa başlaması ile yabancı sermaye akımlarının yön değiştirmeye başlaması doğal olarak döviz açığının finansmanını zorluyor. Kurların fırlaması karşısında Merkez Bankası'nın önemli tutarda döviz satışı yapması rezervinin azalmasına neden oldu.
FARKLI BEKLENTİLER
S&P'nin görünüm değişikliğinde kullandığı senaryo ve mevcut durumla ilgili görüşleri böyle... Kısaca beklentilerine de göz atalım... Bu yıl yüzde 2.4 gelecek yılda yüzde 2 büyüyecek Türkiye ekonomisi. 2016 yılında yeninden yüzde 3.4 çıkacak. Borç yükü yani kamu borç stokunun gayrisafi yurt içi hasılaya oranı bu yıl yüzde 36 ve 2014'de yüzde 36.8'e yükselecek. Enflasyon 2014 ve 2015'de sırasıyla yüzde 9.8 ve yüzde 7 seviyesinde olacak. Cari açık oranı ise yüzde 2.9 ve bir sonraki yılda yüzde 2.7'ye inecek. Özetle S&P büyüme ve enflasyonda karamsar, cari açık ve borç performansında iyimser.
Piyasalara etkisi de son sorumuzda yanıtlayacağımız. Yanıt net ve kısa belirgin bir etkisi olmayacak. Tespitlerini henüz somut bulgularla destekleyemiyor.
Sözün özü, S&P'nin aldığı görünümü durağandan negatife çevirme kararının anlamı BB+ olan notunuzu düşürebiliriz. Ne zaman? Belli değil... Ama yakın zamanda da değil...
