Bu hafta merkez bankalarının haftası olacak. Önce FED, hemen sonrasında Merkez Bankası kritik Mart ayı toplantılarını yapacaklar. İlk kez öngörüler FED'in biraz şahinleşeceği yönünde ağırlaşmaya başladı. Faiz artırım olasılığı ilk kez yüzde 100'lere, yıl içinde 3 ya da 4 faiz artırım olasılığı yüzde 50'lere ulaştı. Anket katılımcıları olasılığı yükseltmekte haksız sayılmazlar. Çünkü Amerikan ekonomisine yönelik gelen veriler FED'in faiz kararı için göz önünde bulundurduğu parametrelerde düzelme olduğunu gösteriyor.
Tarım dışı istihdam verileri, enflasyon gibi...
İki olası senaryo var bu hafta karşılaşacağımız. Birincisi ve gerçekleşme olasılığı güçlü olan FED'in faiz artırması, Merkez Bankasının faizleri aynı seviyede tutması. İkincisi FED'in faiz artırması, Merkez Bankasının da karşı aksiyon bağlamında faiz koridorunun üst bandını 25 yada 50 baz puan yukarı taşıması...
Her iki senaryonun yaratacağı sonuçlar ne olabilir soruları tabii ki kritik piyasa aktörleri açısından. Soruları yanıtlamaya çalışalım...
FAİZ ARTABİLİR!
Federal Açık Piyasa Komitesi federal fonlama oranını 25 baz puan yükselterek ortalamayı yüzde 0,75-1,00 aralığına alacak büyük olasılıkla. Geçen hafta federal fonlama oranı ile çok benzer patika izleyen "para piyasasında" ortalama faiz oranı yüzde 0,65-0,67 bandında idi.
Para piyasası faiz artış beklentisini kısmen fiyatlarken, tahvil piyasası aktörleri daha belirgin bir şekilde beklenti satın almayı tercih etmişler. 2 yıllık Amerikan Hazine tahvilleri 6 Martta yüzde 1,293 iken geçen hafta sonunda yüzde 1,384'e çıktı. 10 yıllıklarda aynı şekilde yüzde 2,560'dan yüzde 2,616'ya geldi.
Hisse senetleri piyasaları ise son seçimlerden bu yana pozitif tepki veriyor. Bir yerde Trump'ın uygulama vaadi verdiği ekonomik aktivite hızına momentum kazandıracak genişleyici maliye ve diğer politikaları fiyatlanıyor Kasım seçimlerinden bu yana...
Hisse senedi yatırımcılarının beklentisi, ekonomik aktivitelerin hızı artınca şirketlerin karlılıkları dolayısıyla piyasa değerleri ve hisse fiyatları da yükselecek yönünde.
Gerçekten Trump sözünü tutup yakın zamanda vergi indirimine giderse beklenen sonuç kademeli olarak ortaya çıkar.
Özetle Komitenin 25 puanlık federal fonlama oranında yapacağı artış hem Amerika'da hem de diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde fiyatlanmış durumda... Bu yüzden Çarşamba saat akşam 10'da sonucu duyacağımızdan Perşembe sabahı bizim piyasalar fazla bir tepki vermeyecek gibi görünüyor. Ama yönleri diğer bir deyişle orta vadeli trendleri pek değişmeyecek.
MERKEZ ARTIRMAZ
Gelelim ikinci senaryoya, düşük olasılıklı olana...
Eğer Merkez Bankası geç likidite penceresi ile idare etmek yerine faiz koridoru üst bandını yüzde 9,75'e ya da yüzde 10'a getirirse, bu arada politika faiz oranını yüzde 8'de bırakmak kaydıyla, dolar TL kuru 3,60- 3,70 bandına yeniden döner.
2 yıllık gösterge Hazine tahvil faiz oranı ise yüzde 11-11,50 aralığında dalgalanır. Şu hatırlatmayı bir kez daha yapmamızda fayda var; Merkez Bankasının bir dizi önlemlerle şimdilik durumu idare ederken, faiz artırarak bir taraftan kredileri diğer taraftan yatırımları olumsuz etkilemesinin pek anlamı görünmüyor.
Toparlayacak olursak... Birinci senaryoya tanık olacağız hafta sonuna doğru. Bu durumda piyasalarda fazla bir hareketlenme olmayacaktır. Zira FED'in 25 baz puan faiz artırımı halihazırda fiyatlandı piyasa aktörlerince...