Nereye yatırım yapmalı?

Aslında yanıt belli; tabiki gayrimenkul...
Özellikle İstanbul ve İzmir'de yerleşikseniz gayrimenkul yatırımları oldukça cazip... Merkez Bankasının aylık yaptığı "Konut Fiyat Endeksi" çalışmasına göre bu iki şehirdeki konut fiyatlarındaki artış oranı yüzde 15'in üzerine çıkıyor. Kira geliri de varsa getiri açısından kesinlikle rakipsiz kalıyor gayrimenkul yatırımları...
Çok yüksek birikimlerle ya da kredi ile alınabileceğinden gayrimenkul seçeneğini dışarıda bırakarak başlıktaki sorunun yanıtını arayalım.
Belirsizliklerin artması sonucu piyasalardaki oynaklık da beraberinde yükseliyor.
Tabi oynaklığın artması yatırımcılar açısından yol kazalarının da fazlalaşmasına neden oluyor. Bir de zamanlama hataları eklenince tasarruflar kısa sürede eriyebiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu "Finansal Araçların Reel Getirileri" çalışması ile ulaştığı bulguları geçen hafta kamuoyuna duyurdu. Çalışma Eylül ayı getirilerinin yanı sıra üç aylık, altı aylık ve yıllık süreleri de kapsıyor.

ALTIN İLK SIRADA

Aylık gerçek getirilerden başlayalım...
Ne yazık ki geçen ay sadece iki enstrümanın getirisi enflasyonun üzerine çıkabilmiş; altın ve mevduat hesabı... Tahvil ise tam başa baş gelmiş. Hem nominal hem de reel getiriler açısından altın en fazla kazandıran enstrüman olmuş. Altındaki aylık kazanç yüzde 0,85 seviyesini buluyor. Son yazımda da altının bir adım öne çıkacağını vurgulamıştım. FED'in kararsızlığı ve artan jeopolitik riskler altının işine yarıyor.
Tatminkâr düzeylere çıkamayan mevduat hesaplarının nasıl olduysa Eylülde enflasyon arındırıldıktan sonraki getirisi yüzde 0,21 seviyesinde gerçekleşmiş.
Kaybettirenler listesinin başında BIST 100 Endeksi geliyor. Yani hisse senedi yatırımcısının tasarrufu erimiş. Sadece bir aylık kayıp yüzde 2,67'ye çıkıyor. Bir yerde 100 liranın yaklaşık iki buçuk lirası buharlaşmış. Doların da hisse senetlerinden aşağı kalır yanı yok. Aylık kaybı yüzde 1,71 olmuş. Euro da dolar gibi Eylül ayında enflasyonsuz getirilerde negatifler bölümünde yer alıyor borsa ve dolarla beraber. Reel getirisi yüzde -0,74... Zaman dilimini biraz genişletelim...
3 aylık süreçte borsa ilk sıraya çıkıyor.
Enflasyon sonrası borsanın getirisi yüzde 5,76'ya kadar çıkıyor. Euro yüzde 3,41, mevduat hesapları yüzde 1,61 ve altın yüzde 1,34 ile yatırımcısına en fazla gerçek getiri sağlayan enstrümanlar olmuşlar. Bu dönemde de negatif reel getiride kalan bir yatırım aracı olmamış. 6 aylık süreçte de resimde çok az değişim izleniyor. dolar ve altın kaybettiren, mevduat, tahvil ve borsa kazandıranlar listesinde yer alıyorlar.

PORTFÖY GEREKİYOR

Gelelim tam bir yılda ne olduğuna...
Hisse senetleri yıllık enflasyon karşısında bir yılda yüzde 23 civarında gerçek getiriye ulaşmış. Aynı şekilde euro ve dolarda enflasyon sonrası tatmin edecek şekilde artıda kalmışlar. Buna karşın mevduat ve tahvil enflasyon üzerinde bir getiriye ulaşamamışlar.
Peki, yatırımcıların özetlediğimiz bu seyir karşısında nasıl bir yatırım politikası izlemeleri gerekiyor?
Rahatlıkla görüldüğü gibi, dalgalanmaların yoğun olduğu dönemde kitle psikolojisi devreye giriyor ve bir finansal araçta yoğunlaşıyor. Böylece hızlı bir tırmanış ve sonrasında aynı hızla düşüş gerçekleşiyor.
Bu yüzden sadece bir araç yerine dolar, borsa ve altından oluşan bir portföyün oluşturulması enflasyondan korunmak amaçlı daha etkili olacaktır. Risk profilinize göre hisse senedi oranını ayarlayabilirsiniz. Eğer ben bu karmaşık yatırım stratejisini istemem ve risksiz mevduatta kalayım derseniz tasarrufunuzun alım gücünün yıl içinde düşeceği gerçeğini de göz önünde bulundurmanız gerekmektedir. Tabi tercih sizin...