• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Büyüme için ihracat artmalı CAHİT SÖNMEZ

Büyüme için ihracat artmalı

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20.10.2017, 00:00

Bu yılın ilk iki çeyreğinde yüzde 5 civarında büyüyen Türkiye ekonomisinin bu performansını yılın diğer çeyreklerinde ve önümüzdeki yılda da devam ettirebilmesi için ihracatın artması gerekiyor. Diğer bir deyişle iç talepten öte dış talebin ağırlık kazanması hayati önem taşıyor. Çünkü sıkı para politikalarına bir de kamu mali disiplinin biraz daha sıkılaştırılması eklenecek 2018'de...
Büyümenin iki temel dinamiği var; iç ve dış talep... Ülke içinde yapılan talep de üç farklı kanaldan gerçekleşiyor. Bireylerin tüketim talepleri, özel kesimin yatırım harcamalarına yönelik talepleri ve kamu kesiminin ihtiyaçlarına yönelik yaptıkları talep. Bireylerin taleplerinde tüketici kredileri, firmaların taleplerinde ise ticari krediler önemli rol oynuyor. Faizlerin yüksek olduğu dönemde finansman maliyeti de yükseldiğinden hanehalkı ve firmalar kredi yoluna başvurmaktan imtina ediyorlar.
Bu durum doğal olarak reel gayrisafi milli hâsılaya olumsuz yansıyor.

İKİ ÇEYREKTE POZİTİF KATKI

Kamu kesiminin de iç talebe yapacağı katkı sınırlı kalabilir önümüzdeki yılda...
2018 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısına göre hükümet 65 milyar TL bütçe açığı vermeyi hedefliyor. Şaşma olmazsa açığın milli gelire oranı yüzde 1,9'larda olacak. Bütçe harcamalarının temel kalemlerine göre kamu kesimi, gerçekleşir mi bilemeyiz, biraz tasarruf yapacak gibi görünüyor.
Bu durumda karşımıza çıkan resimden Türkiye ekonomisinin potansiyel büyüme hızına ulaşabilmesi için net ihracatın en az 2 puanlık bir payının olması gerekliliğini rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz.
2017'nin ilk çeyreğinde net ihracatın 2,1, ikinci çeyreğinde 1,9 puan etkisi oldu toplam büyümeye... Oysa geçen yılın dört çeyreğinde de net ihracat bırakın katkısını 2 puana yakın büyüme oranını aşağı çekmişti.

BEDEL ARTIYOR

Eğer ihracattan 1 ya da 2 puanlık katkı gelmezse ya büyüme oranı yüzde 3-4'ler seviyesinde kalıyor ya da kredi hacmindeki artış ve sonucunda cari açık yan etkilerine razı olarak iç talep kaynaklı yüzde 5-6'lık büyüme rakamına ulaşılabiliyor.
Örneğin 2011 yılında rekor büyüme hızı sonrası kredi hacmindeki artış yüzde 40'ları, cari açıktaki artış ise yüzde 10 sınırına yaklaşmıştı. Kısacası net ihracatsız büyümenin Türkiye ekonomisine faturası biraz ağır oluyor. İşte bu yüzden ihracat olmazsa olmaz koşul büyüme için...
Eylül sonu itibarıyla yapılan ihracat tutarı 114 milyar dolara ulaşmış. Geçen yılın eş dönemine göre yüzde 10 civarında artış hızı yakalanmış. Son 12 aylık sürede ise toplam ihracat 153 milyar dolara kadar yükselmiş. Dış ticaret haddi de halen 100 seviyesinin üzerinde seyrediyor. Küçük bir parantez açalım; ihracat değerinin ithalat değerine oranlanması ile hesaplanan dış ticaret haddinin 100'ün üzerinde olması yapılan ihracatın pahalı, ithalatın ise ucuz olduğu anlamına geliyor.
Toplam ihracatta otomotivin toplam ihracat içindeki payı yüzde 20'ları buluyor.
Bu sektörde yapılan üretimlerin çok büyük bir kısmı ithal girdilerle gerçekleşiyor.
Yerli marka sadece ticari bazı araçlar dışında ne yazık ki bulunmuyor. Hazır giyimin payı ise yüzde 10'larda... İki sektör ki katma değer yaratmıyor, ihracatın neredeyse üçte birine ulaşıyor. Umarız bu fasit daire önümüzdeki yıl bir nebze kırılır.
Orta vadeli programda buna yönelik önlemlere yer verilmişti. 2018 bütçesinde de 4,9 milyar liranın AR-GE'ye kanalize edilmesi planlanıyor. Ayrıca Eximbank kredileri de hacim olarak önümüzdeki yıl genişletilecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA