• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
FED’in faiz artırmasına rağmen CAHİT SÖNMEZ

FED’in faiz artırmasına rağmen

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.12.2017, 00:00

Tabii ki başlığın devamı "Merkez Bankası faiz artıramadı" olacak.
Daha doğrusu şöyle diyelim; FED her ne kadar az ve beklenen bir aksiyon almış olsa da sonuçta dolarda sıkılaşmaya gitti. Buna rağmen Merkez Bankası normal fonlama kanallarında geçerli olan faizlere dokunmayarak, bir süredir başvurduğu geç likidite penceresi faiz oranını artırmayı tercih etti. Bu arada Merkez Bankasının kayıtsız kaldığı sadece FED'in faiz artırım değil, aynı zamanda yükselen enflasyon oranını da göz ardı etti.
Her iki merkez bankasının kararlarının kısa bir analizini yapıp, bu kararların piyasaları nasıl etkileyebileceğine değinelim...
FOMC (Federal Açık Piyasa Komitesi) politika faiz oranını 25 baz puan yükselterek yüzde 1,5 seviyesine getirdi. Uzun aradan sonra ilk kez iki komisyon üyesi karara muhalefet şerhi koydular. Güvercin tarafta olan Charles L. Evans ve Neel Kashkari faiz artırımı için koşulların uygun olmadığını bu yüzden ortalama fonlama oranının yüzde 1,25'de kalması gerektiğini savunmuşlar yazdıkları şerhte...
Başkan Yellen dahil diğer üyeler ise enflasyon oranının yüzde 2'nin altında bir trend izlemesine rağmen, ekonomik aktivitelerindeki ivmelenmenin ve işgücü piyasasındaki toparlanmanın faiz artışı için yeterli olduğunu öne sürmüşler.
Bu arada sıkılaştırma yönünde yer alan bilanço normalleşmesine yönelik basın açıklamasında atıf yapılmamış.

SADECE GLP'DE ARTIŞ

Merkez Bankasına gelirsek...
İstikrarlı fonlama oranı olarak tanımladığı haftalık faiz oranını yüzde 8'de, marjinal fonlama gecelik borç verme faiz oranını yüzde 9,25'de bıraktı.
Son dönemde "durumu kurtarmak" adına kullandığı "geç likidite penceresi (GLP)" faiz oranını 50 baz puan yukarı çekerek yüzde 12,75 seviyesine getirdi.
Ne yapmak istiyor Merkez Bankası?
Normal fonlama oranlarını yükseltemediği için piyasaları büyük oranda GLP'den fonlayarak ortalama fonlama oranını artıracak. Daha açık bir ifadeyle dolaylı bir şekilde TL'yi sıkılaştıracak.
Açıkça dile getirelim; TL'yi sıkılaştırmak zorunda Merkez Bankası... Çünkü enflasyon yüzde 13 bandında... Hatta maliyet enflasyonu yüzde 17'yi aştı. Diğer bir neden büyüme hızını ivmelendiren faktör iç talebin makul seviyenin üzerinde yükselmesi... Yani bireylerin kredi yoluyla tüketimlerini artırmaları... Malum, hanehalkının borçlarının belli seviyeleri aşması bir taraftan tasarrufları aşağı çekiyor, diğer taraftan cari açığı tetikliyor.

KUR BASINCI

Üçüncü faktör ise kurlar üzerindeki basınç... Gelişmiş ülke merkez bankalarının sıfır faiz politikalarını terk etmeye başlamaları ve ağır ağır parasal sıkılaşmaya gitmeleri ana para birimleri üzerinde baskı oluşturuyor. Kurların yükselme potansiyeli doğal olarak ithalat fiyatlarını yukarı itiyor ve maliyet enflasyonuna neden oluyor.
Merkez Bankası sıkı duruşuna devam edeceğini raporunda özellikle vurguluyor.
Ama aldığı aksiyon ile bu niyetinin piyasa aktörlerince sadece düşünce bazında kalacağı algısının da önüne geçemeyeceğini iyi biliyor.
Sözün özü merkez bankaları yılı tamamlamış oldular son toplantılar ve toplantıda aldıkları kararlarla. Ancak kurlar ne olacak filmi yeni yılda da vizyonda kalmaya devam edecek...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA