Kadınların ciddi anlamda kadın düşmanı olduğunu düşünüyorum.
Birkaç yıl önce yazar Elif Şafak ile konuşurken, şöyle demişti:
"Kadınların kız kardeş zihniyetiyle birbirlerine bağlanmaları ve destek olmaları lazım. Ancak bu şekilde var olan kadın sorunlarını çözme konusunda adım atabiliriz..." Birbirini rakip ya da en kötü tabirle 'düşman' olarak görüyor kadınlar, İstanbul'da kapışma çok büyük. 'En yakın arkadaş' kavramı yok olmak üzere, çünkü şartlara göre değişiyor bu yakın arkadaş... Selami-Didem Şahin çiftinin oğlu Lider ile İrem Derici'nin 'aşk yaşadığı' iddia edildi, çıkan haberlerin ardından şaşırtıcı bir açıklama geldi oğlanın annesinden: "Horozumu saldım çayıra, tavuğu olan düşünsün." Bu kadar kötü ve talihsiz açıklama duymamıştım, bir kadının ağzından üstelik.
Evlatlarını önce insan olarak yetiştirmek konusunda sıkıntı yaşıyor yurdum insanı, şaşırıyor ve üzülüyorum.
Oğlu olan gururlanıyor mesela, oğlunu horoza benzetiyor. İrem Derici bir simge burada, bahsi geçen konuda. Son derece güzel, naif, tatlı bir kadın. Müthiş bir sesi ve enerjisi var, çok seviliyor, aklına geleni hesapsız paylaşıyor, yüreği ortada; pek benzeri yok anlayacağınız.
İrem bir kadın ve her kadın gibi önyargılardan yana nasibine düşeni alıyor. Bir anne, bir kadın, bir insan nasıl olur da, bir başka insan için böylesi bir benzetme yapar? Hadi aklından geçti diyelim, hadi şeytana uydu, fena şeyler düşündü diyelim, neden bunları yüksek sesle dile getirir?
Kadın erkek ayrımı çok ciddi bir seviyeye geldi, kadınlar bu ayrımın altını kalın kalemlerle çiziyor. Beni en çok kadın düşmanlığı korkutuyor. Bu cümlelerle horoz ve tavuk bile olunamaz, kaldı ki insan olalım; bilin istedim.
Tayyip Erdoğan'ı anlamak dedim
Bu haftanın başından beri, "Cumhurbaşkanı'nı anlamak bu kadar zor mu?" başlıklı yazımla alakalı e-postalar alıyorum.
Daha çok, beni ve Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını eleştiren, eleştirilerini ciddi anlamda küfre dönüştüren okuyuculardan. Kadınlarla alakalı yaptığı açıklama, belli yayın grupları tarafından iyice çarpıtıldı malumunuz; Cumhurbaşkanı aile ve anne kavramını yücelttiği halde, negatif bir algı oluşsun diye elinden geleni yaptı, kötü yürekli köşeciler.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, erkeklere de ciddi ayar veriyor aslında açıklamalarında, bunu anlayan yok, aynaya bakabilen yok.
Elbette kadını anne yapacak olan erkektir, hayatı paylaşacağımız, evimizi barkımızı kuracak olan erkeklerimiz, baba vasfına sahip aklı başında erkeklerimiz olacak ki; anne olabilelim.
En başta kadınlar atladı açıklamaların ve son köşe yazım üzerine, farklı düşündüğüm ve onları biraz zorlayarak düşünmeye teşvik ettiğim için; gerçekten zorlanmış olacaklar ki, doğrudan "Sana ne kadar ödüyor AK Parti" diye sordular.
Bir düşünce tarzının, bir fikrin satın alınabildiğinden bu kadar eminler madem, ben de onlara soramaz mıyım; peki ya size düşünceleriniz ve bu yere batasıca hastalıklı düşünceleriniz için kaç para ödüyorlar? O topa girmek ve onların seviyesine inmek istemiyorum, anlamak ve dinlemek lazım biliyorum. Dinlemeyi de anlamayı da empatiyi de becerebiliyorum, karşı tarafın duvarları engel oluyor her şeye. Yarım kalmak aslında böyle bir şey, bilgisi olmadan fikri olmak yani. Ey küfürbazlar siz fikren de yarımsınız, bana yazanların çoğu anne olduğunu söylüyor. Görünen o ki, anne olmak yarım kalmaya engel olamıyor.