Duyduklarıma inanamıyorum...
Geçen gün de yazmıştım. En tuhafı iktidarın namaz kılmayan ve oruç tutmayanları keseceği cümlesiydi. "Tamam da, bu hükümet on yılı aşkın süredir görev başında, kimseye karışıp zorladıklarını gördünüz mü, kesmek de demek" diye sorunca, "Hayır ama bir fırsatını bekliyorlardı, artık kesinmiş namaz kılmayanları keseceklermiş"...
"Peki", diye soruyorum, "Namaz kılmayanı nasıl tespit edecekler, evimde namaz kılıyorum dersin, bizim dinimiz Allah ile kul arasında yaşanır, nereden bilecek beni kesmeye gelen adam namaz kılıp kılmadığımı?"... İkna olmuyor, ben de şöyle diyorum, "Sen de yalan söylersin, kafan kesilmesin diye, namaz kılıyorum deyiver"...
İçi rahatlıyor biraz ama tam olarak ikna olmuş değil, birden atılıyor "Ya, hadi kıl da bakayım derse? Ben namaz kılmayı bilmiyorum ki!"... "Öğren o zaman" diyeceğim olmayacak, susmak en iyisi diyorum.
Bir başka ve daha manyakça olan, sokakta demokrasi adına yürüyen, meydanları dolduran, elinde bayrak meydanlarda marş söyleyenler arasında gördükleri muhafazakar vatandaşı işaret ederek, "Hepimizi tesettüre sokacaklarmış, bunlar gibi olacakmışız" cümlesi oldu...
Buna hiç cevap veremedim.
Sakallı, cübbeli, başörtülü, tekbir getirerek yürüyüş yapanlardan korkan sözüm ona 'Atatürkçü' bir kesim de var, onlar da ilginç. "Ne diye Allah- u ekber diyorlar anlamıyorum" deyince bir hanımefendi artık dayanamadım.
"Yahu ülke darbe tehlikesi atlattı, çok büyük bir kıyım önlendi, canlar gitti, kanlar aktı, adamlar ne söyleyerek yürüyüş yapsın?"...
CIAO BELLA OLUR MU?
Müslüman bir ülke, tüm değerler tehdit altında, aynı bayrak altında toplanmış ve hayati bir kararla, gerçekten de hayati bir kararla, ölmeyi göze alarak yürüyorlar. Ne söylesin bu adamlar, Kalinka mı? Kızılordu korosunun tüm dünyaya ezberlettiği bir eski Rus türküsü, pek sever bizim insanımız da. Meydanlarda hatırlatalım da Kalinka söylesinler, anlamı bir ağaç cinsi ve böcek türü olan bu kelime, eminim birilerine Allah adı anmaktan daha manalı gelecek. Aa, daha iyisi var, nasıl unuttum. Ciao Bella!
Bizimkiler Çav Bella olarak bilir, "elveda güzelim" demektir.
İtalyan partizanların savaş dönemi söyledikleri bir halk türküsüdür. Bizim memlekette Kalinka kadar sevilir.
Mussolini döneminde anti-faşistlerin söylediği bu türkü, bizde düğünlerde falan çalınır, göbek atılır... Sözleri çok güzeldir aslında, "Ey partizan götür beni buralardan ve dağda bir çiçeğin gölgesine göm, o çiçek özgürlük için ölen bir partizanın çiçeğidir"...
Bu şarkıyı seven ve pek beğenenler aslına bakarsanız sosyalist de değildir ama İtalyanca olduğu için gideri vardır.
SABAHA KADAR UYUYAMADIK!
Ezan ve saladan hoşlanmadıklarını duyuyorum. Bunun bir şeriat çağrısı olduğunu duydum gayet de aklı başında bir beyefendiden, "Ben asker kökenliyim, çok yanlış bu ezanlar, zaten nedir öyle sabah, akşam yetmiyor, şimdi de sabah karşı uyutmadılar bizi" dedi.
Bir cevap veremedim, nutkum tutuldu.
Ezanın ve camiden gelen o ilahi çağrıların insanların yüreğine su serptiğini, yaşananlara karşın halka birlik çağrısı yapıldığını, ezandan korkmaması gerektiği, Allah'a sığınmak ve dua etmek için en iyi zaman olduğunu söyleyecektim.
"Sabaha kadar uyutmadılar bizi" dedi... Çok incindim bu söze, "Sabaha kadar uyumayan, nöbet tutan, tankın önüne atılan, silaha karşı siper olan vatandaşın yüzüne nasıl bakacaksınız, eğer horul horul uyumaya devam ederseniz" dedim.. "Askerleri kestiler hanımefendi, askere açık bir saldırı söz konusu" diyordu ben uzaklaşırken...
Elbette farklı düşünen ve inananlar var ama bu denli tuhaflıklar artık fazlaca 'tuhaf' değil mi?
Allah sonumuzu hayır etsin.