Türkiye, bugün ABD'nin beslediği terör örgütlerine karşı amansız bir mücadele veriyor. Bu açıdan ABD'nin 5 bin TIR silahla donattığı PKK'ya Afrin'de darbe vuruyoruz. Bununla da yetinmeyeceğimizi belirterek ABD'den Münbiç'i istiyoruz. "Fırat'ın doğusuna da gireceğiz" diyoruz.
Rusya ile ilişkileri belirli bir seviyede tutup, kendimize Afrin ve çevresinde alan açarken ABD'yle köprüleri tamamen atmadan diplomatik ilişkileri sürdürüyoruz.
Türkiye denge politikası izlerken bu süreci, Türkiye'nin yönünü değiştirmek için kullanmak isteyenler de var.
Bunlar Türkiye'yi ABD'yle tamamen düşman yapıp, Rusya, Çin ve İran'ın oluşturduğu bloğa katmak istiyorlar.
AK Parti'nin tanınmış isimlerinden İstanbul Milletvekili Metin Külünk'le bu konuyu ve dünyada oluşmakta olan yeni güç dengelerini konuştuk. Külünk, Türkiye'nin şu an ABD'nin "aptallık" olarak nitelendirilecek işlerine ve terör üzerinden rahatsız edilmesine verdiği sert tepkinin çok doğru olduğunu vurguladı.
Ancak uzun vadede "bağlantısızlık" stratejisi izlemesi gerektiğini ifade etti.
Dünyanın giderek çok kutuplu bir hale geldiğine dikkat çeken Külünk, "ABD bir tarafta, diğer tarafta Çin, Rusya ve Hindistan olacak.
Yine Almanya, Brezilya bir güç olacak. Bir anlamda G-20 ülkelerinin kendi içindeki barış ve çatışmaların dengelerini oluşturduğu yeni bir dünya düzeni oluşacak.
Burada Türkiye çok daha güçlü olacak" ifadelerini kullandı.
İTTİFAK ALANLARI
Bu çok kutuplu dünya düzeninin Türkiye için çok büyük fırsatlar oluşturacağına dikkat çeken Külünk, şöyle konuştu: "Yeni dünya düzeni Türkiye'nin önünü açacak. Türkiye'nin tek kutuplu dünya düzeninde hiç kıpırdama şansı yokken çok kutuplu düzende inanılmaz bir manevra alanı olacak.
Ülkemiz güçler arasındaki çatışmada kendine bulacağı alanlar üzerinde ekonomik yükselişini sürdürecek. Bu yükselişle özellikle 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ıskaladığımız süreçlerin telafisini sağlayacağımız, bambaşka, daha güçlü bir Türkiye fotoğrafı ortaya çıkacak.
Menfaatlerimizi koruma ve kollamamız 'bağlantısızlık' üzerinden gerçekleşir.
Yani, şimdi ben senden insansız hava aracı isteyeceğim vermeyeceksin, hava savunma sistemi kurmak için adım atacağım vermeyeceksin, tankın yedek parçasını isteyeceğim vermeyeceksin.
Ama ondan sonra S-400 füzesi almaya kalktığımızda neden alıyorsun diyeceksin. İkisi bir arada durur mu?
Bunun adı bağlantısızlıktır. Bağlantısızlık demek aynı anda bir çok bağlantıyı yönetebilmektir. Türkiyeye bağlantısız olmalıdır." Diğer yönden ise, Türkiye'nin önümüzdeki yüzyılda en stratejik iki rakibinin ise, İran ve Rusya olacağına dikkat çeken Külünk, "Türkiye, ekonomik, siyasi ve askeri anlamdaki çıkarları noktasında, pergelin sivri ucunu Ankara'ya bırakarak etrafında çok geniş bir daire çizebilecek bir noktada olmalıdır. Bu da bağlantısızlıktır" ifadelerini kullandı.
Külünk, Türkiye'nin çok kutuplu dünya düzeninde neden bağlantısız olması gerektiğiyle ilgili de şu noktaya dikkat çekti: "Çin emperyalizmi 2.
Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan ABD emperyalizmine benzemez.
Çok daha sert olur. Onu neyle karşılayacağız? İttifak alanları oluşturmazsak, Rusya'yı, ABD'yi bir tarafa koyup İslam dünyası liderliğini bir tarafa koyup bu işi yönetmezsek yanlış yaparız."