Türkiye'nin son yıllarda başına gelen en iyi şeylerden biri, FETÖ'nün devlet, TSK ve polisin içinden büyük ölçüde temizlenmesidir. Bu hainler yıllarca devlet ve orduyu sinsice sararak ülkemize sürekli köstek oldu. Hırsız içeriden olunca kapı kilit de tutmadı.
Bugünlerde daha iyi anlaşılıyor ki, FETÖ ihanetlerinin en büyüklerinden birini terörle mücadelede yaptı. FETÖ'cüler ayıklanınca asker ve polisimiz teröristlere büyük darbe vurmaya başladı. Bugün Afrin'deki harekatın başarılı olması ve eskiden yaşanan bir çok terör olayına göre daha az şehit vermemizin en önemli sebebi de, FETÖ'cülerin artık içeriden hainlik yapamamasıdır.
Bunu size, FETÖ'ye TSK içinde ilk soruşturmaları açtığı için kumpasla hapse atılan Emekli Askeri Savcı Albay Ahmet Zeki Üçok'un anlattığı somut bir örnekle izah edeceğim. Biliyorsunuz, 2016'da Güneydoğu'da birçok kentte "hendek" operasyonları yapıldı.
Terörü kentlere taşımak isteyen PKK'lı katil sürüleri özel birliklerimiz tarafından temizlendi.
Bu mücadele sırasında özellikle Nusaybin'de çok şehit verdik. Sadece Mart 2016'da bu ilçede 60'tan fazla şehidimiz oldu. Üçok'un aktardığına göre, askerlerimiz Nusaybin'de operasyona başladığı sırada komuta görevi 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ'cü olduğu için tutuklanan Tuğgeneral Salih Kırhan'daydı.
ÇEMBERİ BOŞ BIRAKTI
Şehir çatışmalarında uygulunan genel taktiğe göre asker, önce teröristlerin bulunduğu alanı çembere alıyordu. Bu nedenle dışarıdan destek alamayan teröristler çemberin içine giren özel birliklerce imha ediliyordu. Fakat, Kırhan burada çok sinsi bir oyunla terörist grubun etrafında oluşturulan çemberi sınır bölgesinde boş bıraktı.
Teröristler de bu boşluktan yararlanıp içeri girerek Mehmetçiklerimizi şehit etti. Bir ayda 60 şehit verdik ama çok az teröristi etkisiz hale getirebildik. Üçok'un aktardığına göre, bu durum dönemin Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak tarafından farkedildi.
Koçak'ın girişimiyle bölgede daha önce FETÖ'nün Balyoz davası kumpasında hapis yatırdığı Tunceli Jandarma Tugay Komutanı Tuğgeneral Levent Ergün görevlendirildi. Ergün, Kırhan'ın çemberde bıraktığı boşluğu farkedip doldurdu. Böylece dışarıdan yardım alamayan teröristler kısa sürede imha edildi ve bu sırada çok az şehit verdik.
Üçok'un bu anlattıklarını kahrolarak dinledim.
Ardından dönemin Mardin Valisi Koçak'la da konuştum. Bu ülkenin imkanlarıyla tuğgeneralliğe kadar yükselmiş bir kişi, kendi ülkesine, insanına, birlikte görev yaptığı Mehmetçik'e nasıl böyle ihanet edebilir? İnsanın aklı almıyor. Bunların beyni öyle yıkanmış ki, "haşhaşi" sözü bile bunu ifade etmekte hafif kalıyor.
Emekli Albay Üçok, FETÖ'cülerin temizlenmesiyle terörle mücadelede gösterilen başarıya dikkat çekti. FETÖ ve PKK'nın aynı istihbarat örgütleri tarafından idare edildiğini vurgulayan Üçok, "Dolayısıyla bunların birbirlerine etkin darbe vurmaları mümkün değildi. Bunun en somut örneği de Nusaybin'dir.
FETÖ'cüler gidince terörle mücadelede gelinen aşama ortada. Fırat Kalkanı ve şu an yapılan Zeytin Dalı Harekatı da başarıyla sürüyor. Çünkü Nusaybin'deki gibi bir ihanete uğramıyoruz" diye konuştu.