Seçim başarısızlığının ardından üst akıl tarafından bileti kesilen ve Genel Başkanlık'tan çekilmek zorunda kalan İyi Parti (İP) Genel Başkanı Meral Akşener'in ardından gözler seçimlerin bir diğer mağlubu olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na çevrildi. Hem partililerini hem de kendisini 'özel proje' olarak sahaya sürenleri büyük hayal kırıklığına uğratan Akşener'in gidişi, Kılıçdaroğlu'nun gidişinin de en büyük habercisi.
Seçimde Cumhurbaşkanı adayı olarak partisinden 3 puan az oy alan Akşener gittiyse, partisinin Cumhurbaşkanı adayından 8 puan az oy alan 'Bay Kemal', o koltukta hiç oturamaz, oturmamalı...
İKNA ODALARI KURDURDU
'Bay Kemal'in gitmemek için yaptıkları CHP tarihine kara bir leke olarak geçecek nitelikte. Kılıçdaroğlu'nun ekibinin, Muharrem İnce yandaşlarının seçimli olağanüstü kurultayın toplanması için başlattığı kampanyaya imza veren delegeleri 'ikna odalarına' aldığı ileri sürülüyor. 28 Şubat darbe sürecinde üniversitelerde genç kızlara başörtülerini çıkarttırmak için kurulan ikna odalarında şimdi CHP delegelerine bazı Genel Başkan Yardımcıları tarafından 'İmzanı geri çek' baskısı yapıldığı belirtiliyor. Bunun için tehdit ve şantajların yanı sıra delegelere, belediye başkan adaylığı gibi çeşitli vaatlerde bulunulduğu da iddia ediliyor.
'ÇEKİYORSA ZENGİN EDİLMİŞTİR'
CHP Parti Meclisi üyesi ve eski Milletvekili Barış Yarkadaş'ın şu tweeti rezaletin boyutunu gözler önüne seriyor: "Bir kurultay delegesi, masrafını notere kendi cebinden ödediği imzasını geri çekiyorsa; ya tehdit ya da zengin edilmiştir! Benim tanıdığım CHP delegeleri kararlarının arkasında durur."
EYLEM PEŞİNDE
Öte yandan Kılıçdaroğlu ve ekibinin, olağanüstü kurultay taleplerini gölgede bırakacak bir eylem arayışında olduğu da belirtiliyor. Suriye'ye giden MİT TIR'larıyla ilgili görüntüleri firari tetikçi Can Dündar'a verdiği gerekçesiyle tutuklanan Milletvekili Enis Berberoğlu bahane edilerek yapılan sözde Adalet Yürüyüşü'nü bile tekrarlayabilecekleri öne sürülüyor.
Yani Kılıçdaroğlu, koltuğu kaptırmamak için gözünü karartmış durumda.
Ama ne yaparsa yapsın, gitmek zorunda.
9 seçim kaybeden, kendi partisinin Cumhurbaşkanı adayından bile 8 puan az oy alan bir siyasi parti genel başkanının koltukta kalmaya devam etmesi eşyanın tabiatına aykırı...
İZMİR'İ DE KAYBEDERLER
Kılıçdaroğlu, eğer değişime direnir ve koltuğu bırakmazsa kendisiyle birlikte CHP'yi de bitirir. Yapılacak yerel seçimde Kılıçdaroğlu'nun başında kalacağı CHP'nin kale olarak gördüğü yerler, elden gider. Eğer, AK Parti ve MHP arasında 24 Haziran'da kurulan ittifak yerel seçimde de sürerse CHP, iktidarda olduğu en büyük kurum olan İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni de kaybeder.İp'yi artık kimse kurtaramaz
İP'de kendi kaderini Meral Akşener'e bağlayan bazı yöneticiler, Ağustos ayında yapılacak olağanüstü kurultayda Akşener'i dönmeye ikna edip tek aday olarak göstereceklerini söylüyorlar. Ne yaparsalar yapsınlar artık hiçbir önemi yok.
Akşener dönse bile artık İP'yi kimse kurtaramaz.
Millet, 24 Haziran'da yüzde 10'un altında oyla geçit vermediği İP'ye ve Akşener'e bundan sonra güvenip de oy falan vermez. Çünkü, bu olayla Akşener ve ekibinin bu ülkeyi yönetecek kapasite ve dirayetleri olmadığı bir kez daha görüldü.