Erhan Gülenç

“İdlib’de işimiz ne?” diyenler Misak-ı Milli’ye baksın

Yüreğimiz yanıyor... Onlarca askerimiz maalesef Soçi'de sözde mutabakat sağladığımız Rusya'nın destek verdiği Esad rejiminin hava saldırısında şehit oldu. Bu hain saldırı, Türkiye'nin bir varoluş mücadelesi verdiği gerçeğini tüm açıklığıyla bir kez daha ortaya koydu...Şimdi sırf muhalefet olsun diye konuşan bazıları diyor ki, "Bizim Suriye'de, İdlib'de ne işimiz var?"...Çok işimiz var beyler, hem de çok...Bunu söyleyenler ne ülkemize yönelen güvenlik tehditlerinin farkındalar ne de atalarımızın ta Kurtuluş Savaşı öncesinde vatan olarak ilan ettikleri Misak-ı Milli sınırlarını biliyorlar.

ATATÜRK ANLATMIŞTI

Lam-ı cimi yok... İdlib, Misak-ı Milli sınırlarının içersinde yer alıyor. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, bu sınırları "İskenderun Körfezi'nin güneyinden, Antakya'dan, Halep ile Katma istasyonu arasında Cerablus köprüsünün güneyinde Fırat nehrine ulaşır. Oradan Deyr-i Zor'a iner, oradan doğuya uzatılarak Musul, Kerkük ve Süleymaniye'yi içine alır" şeklinde açıklıyordu.

TÜRKİYE'NİN GERÇEK SINIRLARI

1924'te Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin milletvekillerine dağıttığı Misak-ı Milli haritasında ise, Batum, Halep (Antakya, İskenderun, İdlib, Belen, Reyhaniye, Barişa, Cisr-i Şuğur, Bab-ı Cebbul, Menbic, Cebel-i Sem'an), Rakka, Deyr-i Zor (Resulayn, Aşare, Mesice, Ögmer, Ane), Süleymaniye (Gülanber, Baziyan, Şehirbazar), Musul (İmadiye, Zaho, Do-huk, Akara, Sincar) ve Kerkük (Revandiz, Köysançak, Rayine, Selahiye, Erbil) Türkiye sınırları içinde gösteriliyordu.
ORADA KALMAK ZORUNDAYIZ

Yani İdlib bizim vatanımız...Koşullar ve dünya gerçekleri bugün bizi Atalarımızın zamanında çizdiği o sınırlara dayandırdı. Artık orada kalmak zorundayız... Hele onlarca Mehmetçiğimizi şehit verdiğimiz önceki akşamki hain saldırının ardından oradan geri dönmek gibi bir lüksümüz kalmadı...Bugün oradan çekilmek demek, yarın saldırıları şu anki sınırlarımızın içerisinde karşılamak zorunda kalmamız demektir. Bizim için artık var olmanın sınırları İdlib'den geçiyor...

ROMANTİK SOYER!
Türkiye, güvenliğini sağlamak ve bütünlüğünü korumak için bugün İdlib ve Suriye'de... Karmaşık denklemlerin ortasındayız. Rusya bir taraftan bizimle işbirliği yapıyor gibi gözüküyor, diğer yandan askerlerimizi şehit eden rejimi destekliyor. Rusya'dan habersiz adım atamayan Esad'ın güçleri, Mehmetçiklerimize saldırıyor. Şehitleri-miz var...Bu arada Fırat'ın doğusunda PKK'yı besleyen ABD, Fırat'ın batısında bize Rusya ve rejimle karşı karşıya gelmemiz için 'gaz' veriyor. Ayrıca milyonlarca yeni mülteci sınırlarımıza dayanmış durumda... Ortam böylesine karışıkken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, dün çok romantik bir çıkış yaptı. Soyer, "Derhal şimdi barış ve sava-şa hayır" ifadesini kullandı.Soyer'in iyi niyetinden şüphem yok ama maalesef bu işler Soyer'in söylediği kadar kolay olmuyor...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.