Ben demokrasi kültürüyle yetişmiş bir insanım. Bu çerçevede her İzmirli gibi Atatürk'e ve Cumhuriyet'e bağlıyım. 26 yıldır İzmir'de yaşıyorum ve bu kentin hoşgörü ikliminden payıma düşeni fazlasıyla aldığımı düşünüyorum. Ancak, artık Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in bu yaptıklarını hoş göremiyorum. Soyer göreve geldiğinden bu yana bizi biz yapan değerlerimize büyük bir saldırı yürütüyor.
İzmir'in kültür denizini bulandırıp belirli bir yöne doğru çekmeye çalışıyor.
Seçim öncesi ortaya çıkan 'loca yemini' fotoğraflarının hakkını veriyor.
İzmir'in Türkler tarafından fethedilmesinden sonra oluşturduğu kültürel değerleri yok sayıyor. Kadifekale'ye Yunanca ismi olan "Pagos" diyor. Varsa yoksa Agora, varsa yoksa Homeros... Üzerine, Yunan kralı Agamemnon... Ayrıca, İzmir eyaleti, ayrı para ve bayrak hevesi söylemleri...
KILIÇDAROĞLU DA ORTAK OLDU
Bir bakıyorsunuz bayraklarıyla poz verdiği LGBTİ yürüyüşlerini kutsuyor. Bir bakıyorsunuz, belediye bünyesindeki Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu'nun adını değiştirip manidar bir şekilde "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu" yapıyor. Diğer yandan belediye kadrolarına PKK'nın siyasi uzantısı HDP'den gelen isimleri dolduruyor. "Kürtlerin anadilde hizmet talebini Ankara'nın insafına bırakamayız" gibi laflar ediyor.
Şimdi de çıplak semazen gösterisiyle çıktı karşımıza. Yanına da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu aldı ve rezalete CHP'nin kurumsal kimliğini kattı.
Bu skandal gösteriye doğal olarak Türkiye'nin her yanından tepki yağdı.
Bu tepkiler karşısında makul bir dil kullanacağına belediyeye yaptırdığı açıklama ile küstahlaştı...
KÜSTAHLIK VE HAKARET AÇIKLAMASI
Bu rezalete tepki gösterenleri, çağdışı olmak ve bağnazlıkla suçladı. Üzerine de "Onların sanata, aydınlığa ve tüm çağdaş değerlere düşman olduklarının ve sahip oldukları hastalıklı zihniyetin tedavisinin de mümkün olmadığının bilincindeyiz" diyerek küstahlıkta zirve yaptı.
■ Bu nasıl bir dil, bu nasıl bir zihniyet?
Hem Anadolu'ya özgü İslam kültürünün önemli bir deseni olan Mevleviliği böyle dejenere edeceksin hem de buna tepki gösterenleri "tedavisi mümkün olmayan hastalıklı zihniyet" olarak nitelendireceksin.
■ Siz kendinizi ne sanıyorsunuz?
■ Bu toplum yaptıklarınıza sessiz mi kalacak sanıyorsunuz?
■ Türk milleti, Kurtuluş Savaşı'nı sizin gibi zihniyetler belediye başkanı olsun, kendi değerlerini aşağılayıp bir de hakaret etsin diye mi yaptı sanıyorsunuz?
■ Çağdaşlık, modernlik etiketi altında siz bu millete neyi enjekte etmeye çalışıyorsunuz?
SİZİN YAPTIĞINIZ BÖLÜCÜLÜK
İzmir'in Tarihi Agora, Homeros gibi zenginlikleri var. Bunları tabii ki, dünyaya tanıtacağız, bunlara tabii ki sahip çıkacağız.
Ancak, İzmir aynı zamanda bir Türk ve Müslüman kenti. Siz neden kentin bu yönünü de hiç vurgulamıyorsunuz? Kentin bu yönünden utanıyor musunuz? Asıl bölücülük sizin yaptığınız bu kültürel dayatma değil mi? Bu millet buna izin vermez.
Sizinle aynı dili kullanmak istemiyorum.
O yüzden sadece "Kullandığınız bağnaz, tedavisi mümkün olmayan hastalıklı zihniyet gibi laflarınızı size aynen iade ediyorum" demekle yetiniyorum.
İzmir bu küstahlığı unutmayacak.
Yazıklar olsun...